Elveda yorgun domates sendromu hoş geldin organize tarım bölgeleri

Sesli Dinle
A -
A +
Antalya Tarım Zirvesi’nde tam bir beyin fırtınası yaşandı… Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider’in konuşmasını herkes nefes almadan dinledi.
 
Muhteşem bilgiler verdi. Tarım ve gıdada beklentileri birkaç tık yukarı çekti. Gizligider, tarımsal üretimden planlı döneme geçildiğini şu cümlelerle anlattı:
“Yeni dönem 5 Nisan’da başladı. Artık üretim planlı. Portakal para etti her yer portakal ağacı oldu. Ertesi yıl portakal para etmedi. Çiftçi isyanda, kamyon kamyon portakal, domates, limon dökülüyor. Hepsine son vereceğiz. Kimin, nereye, neyi, ne kadar üreteceğine karar vereceğiz. Biz Türkiye’deki misafirlerimizle, turistlerimizle her gün en az 100 milyon kişiyi doyuruyoruz. Nerede, neyin, nasıl, ekilip, dikileceğine bu plana göre karar vereceğiz. Bu bizim için son derece önemli.”
 
İşin ürün bazlı tarafı böyle… Anladığımız plan uygulaması zorlamayla değil, teşviklerle düzenlenecek. Dolasıyla teşvikler de boşa gitmemiş olacak.
Bir de ulaşım bazlı uygulama var ki işte o bütün sistemi değiştirecek. Bu konuda domates örneğini veriyor Gizligider ve şöyle anlatıyor:
 
“Domates Antalya’dan yola çıkıyor. İstanbul’a 8 saatte ulaşıyor. Üreticiden sıfır fiyata çıksa bile 22 liraya İstanbul’a ulaşıyor. Sadece fiyat değil, domatesin sallana sallana gittiğini düşünürseniz ürün kalitesi de azalıyor. Domates İstanbul’a geldiğinde hem maliyet hem de kalite açısından yorgun düşüyor. Bunu değiştireceğiz. Kentlerin çeperlerinde organize tarım bölgeleri kuracağız. İstanbul’un domatesini ve biberini buradan sağlayacağız. Kent tarımı yeni hedefimiz. Bu fiyat istikrarını da sağlayacak. Enflasyonu da kontrol altına almış olacağız.”
 
Aslında bu uygulama bize yabancı değil. Osmanlı döneminde İstanbul’un sebze-meyve tedariki kent çeperindeki bostanlarda ve yakındaki Kocaeli’de yapılıyordu. Organize tarım bölgeleri ile teknolojik donanımlı bostan kültürüne yeniden dönmüş oluyoruz.
 
Gizligider bu bilgileri verirken Bakan İbrahim Yumaklı da Bakü’de çok önemli bir çalışmanın temellerini atıyordu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nı izlemeye devam ediyoruz.

Hatice Öz başlattı, proje zirveye dönüştü

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri çok çekişmeli geçti. Bu çekişmeden çok dinamik bir yönetim çıktı. Başkan Ali Bahar’ın dışında yönetime Boğaçhan Gökbu, Fatih Kabadayı, Murat Totoş gibi çok aktif isimler de girdi.
 
Komitelerde bileğinin hakkıyla başkan seçilen Hatice Öz’ü de yönetime aldı Başkan Ali Bahar… Hatice Öz’ü yaptığı çalışmalarla çok yakından izliyorduk. Kadın girişimciliği konusunda da önemli adımların atılmasını sağlamıştı. Güvenilir Ürün Platformu olarak ziyaretine gittiğimizde Antalya Tarım Zirvesi Projesi’nin ilk adımları atılmıştı. Hatice Öz projeye el attı. Sonra AB Bilgi Merkezi Tarım Politikaları Sorumlusu Nermin Kahraman devreye girdi. Kolektif bir çalışma olarak Antalya’da gündemi belirleyen, yeni yol haritalarının konuşulduğu bir Zirve ortaya çıktı.
 
Zirve’de Başkan Ali Bahar Antalya ile ilgili bilgiler verdi… Çok çarpıcıydı. İşte birkaç örnek:
 
> Antalya Türkiye örtü altı varlığının yüzde 38’den fazlasına sahip.
 
> Türkiye’deki cam seraların yüzde 78,82’si ve plastik seraların yüzde 50,28’i Antalya’da bulunuyor.
 
> Antalya, ülkemizin sebze üretiminin yüzde 7,14’ünü, avokadonun yüzde 58’ini mantarın yüzde 39’unu üretiyor.
 
> Antalya keçiboynuzunun yüzde 52’sini, muzun yüzde 38,34’ünü, portakalın yüzde 33,65’ini üretiyor...
 
Bu bilgileri verdi Ali Bahar ve yenilikleri de anlatmayı ihmal etmedi. Dikey tarımı, organize sanayi bölgeleri ve Ur-Ge projelerini aktardı.
 
Antalya’da bu gelişmeler dikkate alındığında TÜRKTOB Başkanı Savaş Akçan’ın “Aslında burası tarımın başkenti, daha fazla farkındalığa ihtiyaç var” sözlerinin önemi daha iyi anlaşılıyor.

Leyla Alaton’un heyecanınıpaylaşmazsak eksik olurdu

Leyla Alaton, daha çok kadın girişimciliğine verdiği destekle bilinir. Bu konuda o kadar çok öne çıktı ki geçtiğimiz yıl düzenlediğimiz Kadın Zirvesi’nde başarı belgesi alan kadınların büyük çoğunluğu onun elinden belge almak istedi.
Elveda yorgun domates sendromu hoş geldin organize tarım bölgeleri
 
Kadın hareketinin simge isimlerinden Leyla Alaton, aslında çok önemli projelere de imza atmış başarılı hem de çok başarılı bir girişimci… Hem de öyle bir girişimci ki başarının altında İshak Alaton, Üzeyir Garih gibi iki efsanenin yanında yetişmiş olmasının da büyük payı olduğunun altını çizmek gerekir.
 
Sağlık sektöründeki başarısı somut bir örnek olarak verilebilir.
 
Leyla Alaton’un yeni heyecanı bir başka alanda… Alarko Holding, 2023 yılı itibarıyla Alto Farm markasıyla tarım ve gıda alanında faaliyete başladığını duyurdu. Bu alandaki en büyük yatırımlardan biriydi.
 
Bu yatırım Leyla Alaton’u çok heyecanlandırdı.
 
Her zaman yeniliklere önderlik yapan, ilklere imza atan Alarko, dünyadaki gıda üretimine yönelik ihtiyacın arttığını tespit edip Türkiye’nin en büyük seralarını kurma kararı aldı. Bu uygulamayı Türkiye’nin en önemli şansı jeotermal altyapısı ile buluşturdu.
 
İşte Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Alvimedica Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Alaton’u heyecanlandıran proje böyle ortaya çıktı. Ve Leyla Alaton heyecanını şu sözlerle paylaştı:
 
“Bu, tarımın farklı bir boyutu. Dünyada jeotermale giren çok var. Ancak bu alana bizim gibi büyük giren, markalaşmayı hedefleyen var mı bilmiyorum. Şu anda iç pazara satıyoruz. Ve Hırvatistan, Polonya, Katar’a ürün gönderimi başladı. Alarko Holding CEO’su Ümit Nuri Yıldız'ın verdiği bilgiye göre beş yılda 650 milyon TL’lik bir yatırım hedefimiz daha var. Bu işe çok ciddi bir kurumsallık getiriyoruz. Pazar yapıcı bir bünyeye gelmemiz çok kısa zaman alacak. Bu gelişme tüketici lehine olacak.”
 
Tarıma başlamışken Leyla Alaton’un heyecanını paylaşmazsak eksik olurdu. Daha önceki heyecanlardan çok önemli başarılar çıkmıştı. Bundan da çıkacak gibi geliyor bize…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
ssda 3 Ekim 2023 08:09

planlı tarım ve planlı organize eğitim ,dışa bağımlığın önünü bıçak gibi kesecektir