Bugünlerde en çok konuşulan konulardan biri Erdoğan sonrası yerine kim gelecek meselesi. Bu konu nereden çıktı bilmiyorum ama herkesin dilinde bu var.
Süleyman Soylu, Adem Metan’a, “Erdoğan kendisinden sonra kimi aday gösterirse onu desteklerim” dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir lider nadiren gelir. Öyle bir liderin olduğu yerde de ondan sonrası diye bir tartışma olmaz. Elbette AK Parti’nin başına Sayın Erdoğan sonrası biri genel başkan olacaktır. Cumhurbaşkanı da seçilecektir. Bunlar ancak o zamanın şartlarında belli olur. Konjonktür kimi belirlerse onun adı öne çıkar. Şimdiden şu ya da bu demek doğru olmaz.
Erdoğan sonrası tartışma aslında biraz da absürt! Çünkü Erdoğan’ın görev süresi için 2,5 yıldan fazla bir zaman var. Meclis istediğinde bir kez daha seçilme hakkı var. Şayet seçilirse 5 yıl daha ekleyin, aşağı yukarı sekiz sene eder. 8 sene sonrasını şimdiden konuşmak mantıklı değil.
Erdoğan gibi kuvvetli bir karakterin olduğu yerde ikinci ya da üçüncü adam gibi meseleler de olmaz. Çünkü büyük liderler yerine geçecek kişiyi belirlemek gibi dertlerin içinde değildir. Onlar ülkeyi nasıl daha iyi hâle getiririm, kalkındırırım gibi sorunsallara kafa yorarlar. Mesela Erdoğan savunma sanayindeki yeni hamleleri, ekonomiyi iyileştirmeyi, Suriye gibi uluslararası meseleleri düşünüyordur. Günlük, basit hesaplar içinde olmaz.
Erdoğan sonrası kendi ajandalarını gündeme almak isteyenlere kötü bir haberim var. Erdoğan gibi büyük adamlar böyle hesaplar içinde olanları çabuk fark ederler. Hemen harekete geçmezler ama olayı zamana yayarak çözerler. Böyleleri var mı bilmiyorum ama kendisini Erdoğan’dan daha akıllı sanmak maalesef bir Türkiye siyaseti hastalığı.
Zamanında vesayetçi askerler, FETÖ, PKK da böyle zannetti. Hepsi tasfiye oldular. CHP her seçimde “Erdoğan’ı bu kez yendik” diye ümitleniyor ama 23 yıldır hayallerden gerçek dünyaya dönemiyor. Erdoğan gibi stratejik zekâya sahip liderler rakiplerinin hep birkaç adım ötesindedir. Bunun bilinmesi lazım...
Aynı şey iş dünyası için de geçerli. Erdoğan sonrası hesap içinde olanlar olduğu duyuluyor. Erdoğan’a yakın olduğu düşünülen iş adamlarından da böyle olanlar var. “Dümeni İmamoğlu’na kırayım, hem Erdoğan’la hem İmamoğlu ile aramı iyi tutayım. Erdoğan sonrası bana dokunmasınlar” diye korkakça hareket eden iş adamları da yok değil. İşin komiği Erdoğan’ın bunları bilmeyeceğini düşünmek!.. O yüzden yakın zamanda iş dünyasında da bazı kırılmalar olursa kimse şaşırmasın!
Bunlar bilgiye dayalı değil birer süreç okumasıdır. Azıcık Türkiye’yi tanıyan, biraz Erdoğan bilen biri geleceği görür. Belki yakın zamanda olan ama anlam veremediğimiz bazı operasyonlar bunun parçasıdır. Kim bilir...
Cem Küçük'ün önceki yazıları...