Güçlü ekonomi güçlü ordu

A -
A +
G-7 ülkelerinin hepsi büyük ekonomilere sahip. Ancak hepsi güçlü ordulara sahip değil. Güçlü bir ülke olmak için şunların olması şart: Millî geliri yüksek bir ekonominiz olacak, yüksek kapasiteli ordu ve uzayda hâkimiyet. Bunlardan biri yoksa süper güç değilsiniz. 
Mesela Türkiye şu an sıkıntıları olsa da ekonomisi büyük. Ordusu güçlü. Ama uzayda zayıf. O yüzden bölgesel güç olarak etkiliyiz. Kara ordusunda en iyilerden biriyiz. 
Demokrasi olmayan Kuzey Kore gibi ülkelerin askerî kapasitesi var ama ne kadar etkili oldukları belli değil.
İran demokrasiyle yönetilmiyor. Yani hür ve serbest seçimler yok. Uzun yıllardır askerî alana yatırım yapıyor.
İran proxy war (vekâlet savaşları) konusunda iyi. Kendisi doğrudan savaşa katılmıyor. Yemen’de Husiler, Lübnan’da Hizbullah, Hamas, Haşdi Şabi gibi yapıları kullanıyor. Bir şey yapacaksa bu yapılar üzerinden yapıyor. 
İran’ın elinde Şahed isimli insanız hava araçları var. Ürettiği bu İHA’ları Rusya’ya da sattı. Rusya bu silahlardan üretmeye çalışıyor. İran’ın eksikliği hava kuvvetleri ve savunma silahlarında. 
İsrail ise hava kuvvetlerinde çok güçlü. Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü'nün (IISS) hazırladığı, küresel askerî kapasiteleri değerlendiren ve savunma bütçelerini içeren rapora göre İsrail F-15, F-16 ve en yeni F-35 uçakları da dâhil olmak üzere en az 14 savaş uçağı filosuna sahip. (BBC) İsrail’in deniz gücü de yüksek. Demir Kubbe gibi savunma sistemleri de var.
Demir Kubbe roket, füze ve havan topu gibi kısa menzilli saldırılara karşı kullanılıyor...
Gelelim nükleer silahlara... İran yıllardır bu alanda çalışma yapıyor ama tam teşekküllü bir nükleer güce sahip değil. İsrail’in nükleer silahlarının olduğu biliniyor. Sayısı kamuoyu tarafından bilinmiyor ama elinde bu tür silahlar var. 
İsrail’in en önemli avantajı ABD ve Avrupa ile müttefik olması. Oradan ciddi silah ve para yardımı alıyor. İran’ın Çin ve Rusya’yla arası iyi. Yani her hâlükârda İsrail daha avantajlı. Güçlü ekonomi olmadan güçlü ordu da olmuyor... 
 
 
Ekonomiden taviz verilmemeli
 
Hükûmet yerel seçimlere giderken popülizm yapmadı. İstese yapardı ama ekonomideki iyileşme çok zaman alırdı. 
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek elinden geleni yapıyor ve işi sıkı tutuyor. Ben haziran sonrası işlerin düzeleceğini düşünüyorum. Zaten EYT, deprem vb. bütçeye ciddi yük getirdi. Elbette deprem için çok daha fazlasını yapmak gerekir. 
Şu an uygulanan Orta Vadeli Program’a sıkı sıkı sarılmalıyız. İnanın başka çare yok. Dün Mehmet Şimşek önemli bir açıklama yaptı:
“Bir süredir yalan haberlerle kasıtlı bir şekilde gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Bizim derdimiz memlekete hizmet, gündemimiz yoğun. Bu zor coğrafyada ülkemizin sorunlarını çözmek, potansiyelini ve performansını artırmak için yapacak çok işimiz var. Enflasyonu düşürmek, cari açığı azaltmak, bütçe disiplini tesis etmek ve yapısal sorunları çözmek konusunda kararlıyız. Cumhurbaşkanımızın başından beri tam destek verdiği programımızı daha da güçlendireceğiz. Programımız hedeflerine ulaştığında, vatandaşlarımızın refahı da kalıcı olarak artacaktır. Vatandaşlarımızdan istirhamım; üretilen dedikodulara itibar etmeyiniz ve politikalarımız ile ilgili bizden duymadığınız hiçbir haber veya söylentiye lütfen inanmayınız.” 
Şu an bu programı bozmak için her şey yapılıyor. Mehmet Şimşek’e inanmaya devam edelim. Türkiye düze çıkacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Irfan oto17 Nisan 2024 12:56

Mükemmel bir tespit bu ülke ALLAH in izniyle yeniden büyük ülkeler arasında olacak inşallah biraz sabir