Belki yarın, belki yarından da yakın

Sesli Dinle
A -
A +

İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıların günlük maliyeti 250 milyon dolar. 40 günde 10 milyar dolar uçtu. İki gün önce piyasadan 7,8 milyar dolar borçlandı. İsrail’e, Filistin katliamı dolayısıyla silah altına aldığı 350 bin yedek askere vergi muafiyeti, maaş, çatışma bölgelerinden tahliye edilenlerin konaklama paraları büyük yük getirdi. Bütçedeki açık hızla büyüyor. Para birimi şekelin değeri yerlerde sürünüyor, faizler yükseliyor. Hayat pahalılığı artıyor, enflasyon hızlanıyor. Soykırımın bedelini İsrail halkı ödüyor. Kredi kuruluşları İsrail’in notunu negatif izlemeye aldı. Uzun savaş ülkenin ekonomisini tek kelimeyle felç etti. Halk kendilerini bu duruma düşüren Netanyahu’ya isyan ediyor. “Gazze’yi yıkarak ne kazandık?" diye haykırıyor… İsrail’de iş dünyası başta olmak üzere halk kendilerini dünyaya canavar olarak gösteren bu katliamı gerçekleştiren Netanyahu’dan bir an önce kurtulmak istiyor.

 

1973’teki Arap-İsrail savaşının yıl dönümü olan 7 Ekim’de Gazze’nin askerî kanadı Kassam Tugayları’nın İsrail’e saldırı başlatması Netanyahu için bulunmaz bir fırsat oluşturdu. Bu saldırıda yüzlerce sivilin öldürüldüğü açıklandı, ama sonra bu haberin tamamen düzmece olduğu ortaya çıktı. İsrail kendini dünyaya mağdur olarak gösterip Gazze’yi haritadan silmek istiyor... Aralarında 5 bini çocuk 11 bin Filistinli masumu dünyanın gözü önünde açık savaş suçu işleyerek katletti. Netanyahu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin insani ateşkes kararını tanımadı. Bu vahşetin kazananı kim? ABD, Almanya ve Fransa... Çünkü İsrail bu ülkelerin silah tüccarlarının en büyük müşterisi... Binlerce ton bombayı üretip, satıyor, karşılığında milyarlarca dolar kazanıyorlar. İnsanlık ölmüş, kanla besleniyorlar...

 

Şimdi bu silahları kullanarak istediklerini elde edemeyince, atom bombasından söz etmeye başladılar!.. Peki bu canavarı kim tahtından indirecek? Cumhurbaşkanımız Erdoğan “gidicisin” diyerek kapıyı gösterdi? Hadis-i şerifte “Müminin ferasetinden korkun çünkü o Allah’ın nuru ile bakar” buyruluyor. 2001-2006 yılları arasında israil’e başbakan olan "Beyrut Kasabı" 1,70 boyunda 115 kilo ağırlığındaki Ariel Şaron, 2006'da beyin kanaması geçirdi, komaya girdi, 8 yıl boyunca ölüm döşeğinde inledi, 2014’te öldü...

 

Aynı akıbet 74 yaşındaki Netanyahu’yu da bekliyor. İsrail’de 5 kişiden 4’ü onu suçluyor. Kendi partisinde bile onu istemeyenlerin oranı %79. Muhalefet partisi lideri Lapid "Netanyahu görevden alınsın, kendisine inancın kalmadığı bir Başbakan ile genişletilmiş bir (askerî) operasyon yürütülemez” dedi.

 

İşçi Partisi de aynı çağrıyı yaptı. 200 rehinenin ve medyadan saklanan savaşta ölen 600’den fazla İsrail askerinin aileleri isyan ediyor...

 

Ey Netanyahu! Sille-i Rabbaniyi yiyeceğin günler haktır, belki yarın belki yarından da yakın...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
bekir yenipazarlı18 Kasım 2023 09:17

inşaallah

Mehmet Kırıcı 18 Kasım 2023 07:36

Allahu Teala best bâki hevest