Tüm Türkiye’de önce kolon kontrolü yapılsın

Sesli Dinle
A -
A +

Ahmet Mete Işıkara, “Deprem öldürmez, bina öldürür” sözünü literatürümüze kazandırmıştı. Maraş merkezli depremler çok binayı yıktı. O bölgeden kiminle konuşsam herkes aynı şeyi söylüyor. Dün TGRT Haber’deki Günaydın Türkiye’de Şamil Tayyar da benzer bir tespit yaptı: “Yıkılan binaların bazılarında kolonlar dükkânı büyütmek için kesilmişti.”

 

Kolonu kesilmiş her bina yıkıldı desek daha doğru. Kolon kesmek bize has bir durum. Dükkânı büyütmek için herkesin canını hiçe sayan bir durum. Dünyanın başka yerinde var mıdır bilmiyorum. Olduğunu sanmıyorum. 

 

Geçmiş depremlerden ders almadığımız buradan belli. Bence sosyologlar da bu durumu araştırmalı. Neden kolon kesilir? Bu kadar vurdumduymaz nasıl olunur? Deprem olmasa bile binayı zayıflatan ve hatta yıkılmasına sebep olan bir durum bu. 

 

Buradan bir çağrım var: Türkiye bazı iller haricinde deprem ülkesi. Deprem tehlikesi olmayan iller bile ciddi sallanıyor. Bütün illerde dükkânların kolon kontrolü yapılsın. Kolonları kesmiş olanlara ya para cezası verilsin ya da acilen güçlendirme yapılma mecburiyeti getirilsin.

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu öncülük yapabilir. Sayın İmamoğlu bence İstanbul’daki tüm dükkân ve iş yerlerini kontrol ettirsin. Tüm İstanbul’u kentsel dönüşüme sokmak kolay değil. Ama kolonu kesilmiş dükkânlar hemen güçlendirilmeli. Çünkü gördük ki, kolonu olan binaların dayanma gücü daha fazla.

 

Ankara, İzmir gibi deprem bölgesinde olan her büyük ilimiz ivedilikle bu kontrolleri yapmalı. Küçük şehirlerde bu işlem daha hızlı yapılır. Bakın göreceksiniz, bu kontroller yapılsın birçok binanın -yeniler dahil- altındaki kolonların kesik olduğu görülecektir. 

 

Bu işin şakası yok. Lütfen hızlı davranalım. Depremin, tedbir alınmadığı takdirde nasıl ölümcül olduğu ortada. 

Seçimler hemen yapılmalı

Önce pandemi geldi. 2020 ve 2021 böyle geçti. Sonra enflasyon ve hayat pahalılığı. Derken depremler. Üç yıldır zorlu süreçlerden geçiyoruz. 

 

2023 seçim yılı. Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri bu sene yapılacak. 14 Mayıs için resmî olmasa da karar alınmıştı. Sayın Erdoğan zaten mart ayında karar alıp mayısta seçime gideceğimizi söylemişti.

 

Depremle beraber özellikle muhalefet, “Aman seçimleri ertelemeyin” diye çağrıda bulundular. Hükûmetin zaten bir açıklaması yoktu. Endişesi olan muhalefetti. 

 

Nitekim hükûmet cephesinden gelen haberler seçimlerin bırakın ertelenmesini, yetişirse 14 Mayıs'ta yapılmasından yana olduklarını gösteriyor. Şayet nüfus vb. işlemleri yetişmezse 18 Haziran'da yapılacak. 

 

Muhalefet rahatlayabilir. Erteleme yok. Zaten anayasal olarak da savaş dışında mümkün değil. Sınav tarihlerinde değişiklik olabilir. 

 

Seçim, 14 Mayıs dâhil ne kadar erken yapılırsa o kadar iyi. Böylece sayın Bahçeli’nin dediği gibi demokrasi tartışmaları boşa düşer. Ayrıca muhalefetin, "Bunlar seçim yaptırmaz” görüşü de boşa düşer. Sayın Erdoğan bence bürokratik işlemler yetiştiği takdirde 14 Mayıs'ta seçime gitme kararı alacaktır. Bu kararı da mart ayında duyuracaktır. 

 

Böylece seçilmiş cumhurbaşkanı ve hükûmeti sorunları hemen alır ve ülkemiz de önünü görür. Seçim tartışması da rafa kalkar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.