Türkiye'nin görünmeyen zehir krizi! Sonbahar uzadı mantara bağlı zehirlenmeler arttı
Türkiye’de 100’den fazla zehirli mantar türü bulunuyor. Bu konuyla ilgili Ulusal Zehir Danışma Merkezi (UZEM)’e yılda ortalama yaklaşık 3.500 civarı vaka bildiriliyor. Bu yıl mantar zehirlenmesi sebebiyle diyalize giren hasta sayısında belirgin artışlar var.
ZİYNETİ KOCABIYIK - Zehirlenmeye bağlı yoğun bakım ve ölüm olaylarının son günlerde gündemi meşgul ettiği ülkemizin kanayan yaralarından biri de mantar zehirlenmeleri. Bu yıl sonbaharın uzaması ve havaların iyi gitmesi sebebiyle mantar zehirlenmelerine bağlı hastanelere başvurularda ve böbreklerin etkilenmesi sebebiyle diyalize bağlanan hastaların sayısında belirgin bir artış var. Tüm Türkiye’nin dikkatinin kimyasal zehirlenmeler ve gıda zehirlenmelerine toplandığı bu dönemde mantar zehirlenmelerinin de gündeme getirilmesi gerektiğini söyleyen Türk Böbrek Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aydın Türkmen “Mantar zehirlenmeleri ağır karaciğer ve böbrek yetersizliğine yol açarak hayati tehlike oluşturuyor ve ne yazık ki birçoğu ölümle sonuçlanıyor” uyarısını yaptı.
BELİRTİLERİ 3-4 GÜN SONRA ORTAYA ÇIKABİLİR
Türkiye’de 100’den fazla zehirli mantar türü bulunuyor. Bu konu ile ilgili Ulusal Zehir Danışma Merkezi UZEM’e yılda ortalama yaklaşık 3.500 civarı vaka bildiriliyor. Bu rakam her yıl artıyor. Mantar zehirlenmesinin başlangıçta basit bir bulantı, kusma, ishal gibi tablolarla ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Türkmen “Bu dönem yarım saat ile birkaç saat sürebilir. Daha sonraki süreçte hasta kendini kısmen iyi hissetse bile, bu toksini almışsa yavaş yavaş, karaciğer hücrelerinde nekroz ortaya çıkarak ağır tablolar oluşur. Bu durum, mantarın alınmasından yaklaşık 3-4 gün sonra bile ortaya çıkabilir. Bu açıdan bu hastaların dikkatle takip edilmesi, ailede bir kişinin ağır toksisemi yüzünden yatırılması söz konusuysa, diğer bu gıdayı alan insanların da yakından takip edilmesi şarttır. Takiplerinde mutlaka çok büyük bir sıvı açığı ortaya çıkacağı için ve karaciğer toksisitesini engellemek açısından hastalara yoğun sıvı tedavileri vermek gerekir” diye konuştu.
Suçlu mantar mı?
ÇÖZÜM ORGAN NAKLİ
Mantar zehirlenmesinin tedavisinde aktif kömür preparatlarının kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Türkmen “İlerleyen vakalarda ise ağır karaciğer yetersizliği, böbrek yetersizliği geliştiği zaman hastalar diyalize bağlanıyor. Geçici olarak karaciğerle ilgili destek sistemleri kullanılıyor. Ama karaciğer nekrozu geliştiyse kesin tedavi yöntemi karaciğer nakli yapılmasıdır. Ve karaciğer nakli hayat kurtarıcı olmaktadır” dedi.
SOSYAL MEDYADAN “MANTAR AVI TURLARI”
Doğadan mantar toplamak farklı bir kazanç kapısına da dönüştürülmüş durumda. Konunun uzmanı olduğunu ifade eden kişiler günübirlik ya da konaklamalı doğa turları ve yürüyüşler düzenleyerek bu konuda bilgisi olmayan kişilere mantar toplatıyorlar. Herhangi bir denetimi olmayan bu doğa faaliyetlerinin etkisi ise ne yazık ki bilinmiyor.
ALO 114 ULUSAL ZEHİR DANIŞMA MERKEZİ
Doğada yetişen mantarların yenmemesi uyarısında bulunan uzmanlar, herhangi bir zehirlenme şüphesi durumunda 7/24 hizmet veren Sağlık Bakanlığına bağlı UZEM’in (Alo 114 Ulusal Zehir Danışma Merkezi) aranması gerektiğini söylüyor.
Mantar zehirlenmelerinin belirtileri ise şöyle:
Sersemlik, bilinç bulanıklığı, baş dönmesi, karın ağrısı, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, denge bozukluğu, sulu/kanlı ishal, kas ağrıları, bulanık görme, ağızda metalik tat, nabızda artış, yüz ve boyunda kızarma, bulantı ve kusma, terleme, ağızda sekresyon artışı, konuşma güçlüğü.
