“Benim bedava içirmeye çalıştığım mantar çorbasını beş yüz liradan mı satıyorlardı?..”
Konu başlığında yer alan mantar, yaban mantarıdır. Bu mantara dağ mantarı da denilir. İnsanların, kendi yaptıkları mekânlarda çeşitli şekillerde benzerlerini ürettiğini de biliyoruz. Genelde kapalı mekânlarda yetişen bu mantarlara kültür mantarları da denilmektedir. Her ne kadar dağ mantarlarının yerini tutmasalar da onlar da Allah’ın nimetidir.
Ülkemizde dağ mantarlarının ve mamullerinin aşırı fiyatlarla piyasaya sürüldüğünü çoğumuz biliyoruz. 2023 yılında Bursa Uludağ’da dağ mantarı çorbasının 500 liraya satıldığını biliyoruz. Ben de bu bilgiyi medyadan öğrenmiştim. Ertesi gün çok kere; “Benim bedava yedirmeye zorlandığım dağ mantarı çorbası bile ne yüksek fiyatlarla satılıyor?” diye serzenişlerim oldu...
2024 yılında medyadan öğrendiğim bilgilere göre Bursa Uludağ’da dağ mantarı çorbası 1.000 lira olmuştu. Bakanlık, pahalı bulunan bu fiyat üzerine inceleme ve soruşturma başlatmıştı.
İnsanlar, en azından dağ mantarının ne olduğunu anlamak için tadımlık da olsa rağbet edebiliyor. Ayrıca insanımız, özellikle de Anadolu insanı yaban mantarlarını çok iyi biliyor. Zehirli-zehirsiz kolay ayırt edebiliyor. Zehirlenmeler de nadir oluyor. Ben, bu zehirlenmeleri faydalarına ve insanların mantar kültürüne aşina olmalarıyla kıyaslandığında devede kulak mesabesinde değerlendiriyorum.
Mantar zehirlenmeleri münferit olaylarla değerlendirilmektedir. Ve bu münferit olaylar büyük yankı uyandırmaktadır. İl mesabesindeki ilçemizde, mantar zehirlenmelerinden bilinen tarihlerde güya ölümle sonuçlanan iki tanesine şahit olundu. Acaba bu zehirlenmeler mantardan mı oldu? Zehirlenmelerde başka nedenler mi vardır?
1978 yılında bildiğim bir köyde mantar zehirlenmesi olarak anlatılan bir facia yaşanmıştı. Bu faciada bir Almancı vatandaşımızın eşi ve iki çocuğu ölmüştü. Olay, mantarın en bol olduğu ve tüketildiği zamanda gerçekleşmişti. Bu olay, mantar zehirlenmesi ve mantar faciası olarak değerlendirildi. Yani “suçlu mantar” denildi. Doğru mudur? Şimdi anlatacaklarım ise yorumsuzdur.
1978 yılındaki olayda zehirlenen kişiler de köyün uzak ve yakın yerleşim yerlerinde yaşayanlar da bu mantarları yıllar yılı yemişlerdi. Hatta yıl boyu yiyebilmek için de konservesi başta olmak üzere değişik saklama yöntemleri uygulamışlardı. Peki zehirlenmede suçlamanın yapılmasının sebebi nedir? DEVAMI YARIN
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...