Caddebostan-Tuzla

Önce editörün zulmünden bahsedelim. Geçen haftaki yazının en önemli cümlesini çıkartarak yazının ikinci bölümünün battal olmasına itirazımızı koyalım. Bir önceki yazının Anadolu Yakası ile ilgili kısmında Caddebostan-Tuzla parkurundan bahsedip "Çoğu kısmında bisiklet yolu vardır" demiştim. Siz bu cümleyi göremediniz. Yazının son iki paragrafını da bunun üzerine yazdığımdan dolayı anlam kopuklukları ile savaştınız. "Şile yolunda bisiklet yolu yok yahu!" dediniz. Belki de çok umursamadınız. İnadımız inat, bu hafta da bu parkuru okuyacaksınız. Bisiklet yüklenmiş aracımızı Sahil yolundan Göztepe tarafından gelerek, Caddebostan Migros'u (Eski Caddebostan Maksim Gazinosu) geçer geçmez soldaki otoparka parkediyoruz. Otoparkçı bisiklet kurup araba içinde kıyafet değiştirenlere alışkın. Kask, eldiven ve gözlük tamamsa dikkatlice yolun karşısına geçiyor ve önce ısınmak için solumuza denizi alarak Caddebostan Parkına dalıyoruz. Hem koşu hem de bisiklet yolu var ve 2.5 km uzunlukta. Fenerbahçe'ye yakın park bitiyor, geri dönüyoruz. Çıkış noktamıza geldiğimizde 5 km yol yapmış ve ısınmış oluyoruz. Sağımızda deniz, güzel bisiklet yollarından seyrederek ve yeşilliklerin arasından geçerek Bostancı'ya geliyoruz. İskele civarından geçerken kısa bir müddet ana yola inmemiz gerekiyor. Özellikle ıslak zeminde dikkatlice geçiyor ve yarım kilometre olmadan yeniden bisiklet yolunu buluyoruz. Rüzgâr denizin üzerinden doğru keyifle eserken Marmara ve Adalar manzaralarını seyrederek pedala kuvvet hızlanıyoruz. Küçükyalı ve Maltepe sahillerinden sonra Rahmanlar, Dragos, Kartal ve Pendik de geçiliyor. Yol düz, insan kalabalığı keyifli. Ufaklıklar arkanıza takılıp "Yarışalım mı amca?" diyorlar. "Ne amcası yavrum? Abi abi!" diyoruz. Pendik'ten sonra yine zevkli ama araç trafiği ile de içiçe olarak yola devam ediyoruz. Riskli yeri çok az. Tersaneler mıntıkasına geldiğinizde göbekteki bakkal son noktamız. Top kek yeyip su içiyoruz. Bakkal sohbetkar birisi olmadığından kapının önünde takılıyoruz. Kaldırımın kenarında bacaklarımızı gerip rahatlattıktan sonra geri dönüş yoluna koyuluyoruz. Böyle bir şehirde bisikletle gezebildiğimiz için şükretmeyi de unutmuyoruz. Defalarca yapsanız da bıkmayacağınız bu parkurda görüşmek üzere. İyi pedallamalar.