Ankebût suresinin 45. âyetinde buyuruldu ki: "Doğru kılınan namaz, insanı pis, çirkin ve yasak işleri işlemekten korur!"
Dinimizde, imandan sonra en kıymetli ibadet namaz kılmaktır. Beş vakit namaz dinin direğidir. Namaz ibadetlerin en üstünüdür. İslamın ikinci şartıdır. Allahü tealanın en çok beğendiği ve tekrar tekrar emrettiği şey; beş vakit namazdır. Allahü tealanın, Müslümanlara iman ettikten sonra en önemli emri; namaz kılmaktır. Dinimizde ilk emredilen farz da namazdır. Kıyamette de, imandan sonra ilk soru namazdan olacaktır. Beş vakit namazın hesabını veren, bütün sıkıntı ve imtihanlardan kurtulup sonsuz kurtuluşa kavuşur. Cehennem ateşinden kurtulmak ve cennete kavuşmak, namazı doğru kılmaya bağlıdır. Doğru namaz için önce kusursuz bir abdest almalı, gevşeklik göstermeden namaza başlamalıdır. Namazdaki her hareketi en iyi şekilde yapmaya uğraşmalıdır.
İbadetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahü tealaya en çok yaklaştıran hayırlı amel; namazdır. Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: (Namaz dinin direğidir. Namaz kılan kimse, dinini kuvvetlendirir. Namaz kılmayan, elbette dinini yıkar.) Namazı doğru dürüst kılmakla şereflenen bir kimse, çirkin, kötü şeyler yapmaktan korunmuş olur. Ankebût suresinin 45. âyetinde, (Doğru kılınan namaz, insanı pis, çirkin ve yasak işleri işlemekten korur) buyuruldu.
İnsanı kötülüklerden uzaklaştırmayan bir namaz doğru namaz değildir. Görünüşte namazdır. Bununla beraber doğrusunu yapıncaya kadar, görünüşü yapmayı elden bırakmamalıdır. İslam âlimleri “Bir şeyin hepsi yapılamazsa, tümünü de elden kaçırmamalıdır” buyurdu. Sonsuz ihsan sahibi olan Rabbimiz, görünüşü hakikat olarak kabul edebilir. Böyle bozuk namaz kılacağına, hiç kılma dememelidir. Böyle bozuk kılacağına doğru kıl demeli, bozuk olanları düzeltmelidir. Bu inceliği iyi anlamalıdır.
Namazları cemaat ile kılmalıdır. Cemaat ile kılmak, yalnız kılmaktan daha çok sevaptır. Namazda, her uzvun tevazu göstermesi ve kalbin de, Allahü tealadan korku üzere olması lazımdır. İnsanı dünyada ve ahirette felaketlerden, sıkıntılardan kurtaracak ancak namazdır. Allahü teala, Müminun sûresinin başında, (Müminler herhâlde kurtulacaktır. Onlar, namazlarını huşû ile kılanlardır) buyurdu.
Tehlike, korku bulunan yerde yapılan ibadetin kıymeti kat kat daha çok olur. Düşman saldırdığı zaman, askerin ufak bir iş görmesi, çok kıymetli olur. Gençlerin ibâdet etmeleri de bunun için daha kıymetlidir. Çünkü, nefislerinin kötü isteklerini kırmakta ve ibadet yapmama isteğine karşı gelmektedirler.
Gençlik çağında insana musallat olan üç düşman ona ibadet yaptırmak istemez. Bunlar; şeytan, nefis ve kötü arkadaştır. Genç olan kimse, bunlardan gelen kötü isteklere uymayıp namazını kılarsa, ibadetlerini terk etmezse, çok kıymetli olur. İhtiyarın yaptığı ibadetten kat kat fazla sevap kazanır. Az ibadetine çok mükâfat verilir...
Her Müslümanın birinci vazifesi, çocuklarına İslamiyeti ve Kur’ân-ı kerim okumasını, namaz kılmasını, imanın ve İslamın şartlarını muhakkak öğretmektir. Çocuğunun Müslüman olmasını isteyen, dünyada ve ahirette rahata, huzura kavuşmasını dileyen anne ve babalar, önce bu vazifesini yerine getirmelidir.

