Galatasaray’ın özellikle ilk yarıdaki futbolu, farklı yenildiği Eintracht Frankfurt maçından daha kötüydü. Şampiyonlar Ligi acemisi Union karşısındaki paniği, oyun kurmaktan çok bozmaya yönelik çabası şaşırtıcıydı.
Sarı kırmızlı ekipteki eksikler, takımın psikolojisini bozacak kadar çok dillendirildi. Oysa sahaya çıkan kadro gayet “Galatasaray’dı.” Buna rağmen rakip takım daha organize ve daha ataktı.
Coşkulu seyirciye ve saha avantajına rağmen, ilk yarıda rakip kalede doğru dürüst bir tehlikesi yoktu; Sara’nın direkten dönen şutu dışında. Üstelik rakibin de bir şutu direkte patladı.
15 dakika yetmedi
Devre başladı, değişen bir şey yok. Yine Belçika ekibi sahaya daha iyi yayılıyor ve daha iyi paslaşıyordu. Oyunun gösterdiği şey, Union’un daha gole yakın futboluydu.
Uğurcan’ın ayağına basan David ikinci karttan kurtuldu. İki dakika sonra da ceza sahamızdaki paslaşmalar sonrasında golü attı Kanadalı.
Galatasaray’ın dünya yıldızları İcardi, İlkay ve Sane’nin bu kadar etkisiz oyunu ile maç kazanmak imkânsız. Rakibin çekildiği son 15 dakikalık baskıda bulduğumuz iki pozisyonda golü bulamadık. Aslında sakatların yokluğu değil, sağlamların sahadaki yokluğu mağlubiyeti getirdi.
Maçın adamı: Ross Sykes

