OPEC ve onunla birlikte hareket eden ülkelerin 5 Ekim’de aldıkları günlük üretimi azaltma kararı, ABD Yönetimini fena hâlde kızdırdı… Bu sebeple Washington Yönetimi, S. Arabistan ve BAE ile gerilim yaşıyor.
ABD eski Başkanı Donald Trump çok sert ve kaba bir üslupla, Suudi Arabistan Meliki Selman bin Abdülaziz’e şöyle seslenmişti; “Bak Kral biz seni korumazsak iki aya kalmaz tahtını kaybedersin!..” O vakitler S. Arabistan cenahından bir tepki gelmemişti. Tam aksine Veliaht Prens M. bin Selman, ABD’ye uzun bir resmî ziyarette bulunarak, çoğu savunma sanayii ile ilgili olmak üzere, büyük büyük anlaşmalara imza atmıştı… Ancak zaman içinde köprülerin altından çok sular aktı. Daha açıkçası, ABD’nin hegemonik gücündeki ciddi aşınma, artık her vesileyle kendini gösterir oldu. 5 Ekim tarihinde, (OPEC+) diye bilinen; S. Arabistan liderliğindeki OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği) ile Rusya’nın başını çektiği, petrol üreticisi on ülkenin birlikte aldığı karar, Joe Biden ve Yönetimini fena hâlde kızdırdı. Çünkü ABD, müttefiklerini petrol üretimini azaltmamaya zorlamakta açıkça başarısızlık yaşadı!.. S. Arabistan ve diğer OPEC ülkeleri, Rusya ile birlikte hareket ederek, kasım ayından itibaren günlük petrol üretiminde iki milyon varil azaltmayı kararlaştırdı. Beyaz Saray açıklamasında, Biden’ın bundan dolayı hayal kırıklığı yaşadığını, zira bu “basiretsiz” karardan dolayı, düşük ve orta gelirli ülkelerin olumsuz sonuçlarla karşılaşacağına dikkat çekti…
Biden ilk tepki olarak, S. Arabistan ile ilişkilerini gözden geçireceğini dile getirdi. Bu arada Kongrede de bazı senatörlerin, “S. Arabistan ile BAE’nin mevcut politikalarının ABD menfaatleriyle uyumlu olmadığı, bu sebeple adı geçen ülkeleri korumak için orada asker bulundurmaya son verilmesi gerektiği” yolunda teklifleri söz konusu… Lakin Biden’ın bu tepkisine karşılık, Trump döneminden çok farklı reaksiyonlar meydana geldi. Doğrusu oldukça dikkat çekici. S. Arabistan, ABD ile ilişkilerinin daima stratejik olduğunu, dolayısıyla son OPEC+ kararının bunu etkilemeyeceğini belirten tansiyon düşürmeye yönelik bir açıklama yapmakla yetindi. Velakin içinde Filistin Yönetimi ve Yemen’in de yer aldığı tam on Arap ülkesi, söz birliği içinde, ABD’ye karşı S. Arabistan’a açık ve net destek açıklaması yaptı. Özellikle Mısır’ın yaptığı açıklama kayda değer: “Kahire, karşılıklı çekişmelere sebep olan kararın teknik değerlendirmelerini açıklamış olan S. Arabistan’ın tutumunun yanında yer alıyor…” Aynı şekilde “BAE, Kardeş S. Arabistan’ın yanında yer almaktadır” diyen ve ABD ile bugüne kadarki sıkı fıkı ilişkileriyle hep dikkat çeken, Birleşik Arap Emirlikleri'nin tavrı da bir o kadar dikkat çekici. On ülkenin peş peşe ortaya koyduğu benzer tondaki tepkiler, aynı zamanda ABD’ye yönelik bir nevi karşı duruşu ifade ediyor. Şöyle ki, ABD, Ukrayna işgalinden dolayı, Rusya’yı zor durumda bırakmak için enerji alanında teşebbüslerde bulunurken ve bunların önemli bir kısmı Avrupa devletlerini fena hâlde zora sokarken, S. Arabistan’ın önderliğindeki OPEC teşkilatından böyle kontra bir hareketin gelmesi oldukça manidar. Enerji alanında Rusya’yı köşeye sıkıştırma hususunda şimdiye kadar istediği sonucu alamayan ABD Yönetimi, ülke içinde de yakıt fiyatlarının yüksekliğinden dolayı ciddi sıkıntıda…