Türkiye Yüzyılı, dünden yarınlara…

Sesli Dinle
A -
A +

AK Parti dün Ankara’da, çok görkemli bir törenle 2023 vizyon belgesini açıkladı. Tabiatıyla bu, 2023 seçimleri için ilk büyük adım mahiyetinde idi. Ve bu çerçevede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir müddetten beri seslendirdiği “Türkiye Yüzyılı” projesini; daha net ifadesiyle, ülkenin ikinci yüzyılına dair vizyonu ve büyük hedefleri anlattı. Cumhurbaşkanının sunumu öncesindeki barkovizyon gösterisi ve canlı performanslar gerçekten etkileyici idi. Besbelli AK Parti’nin tanıtımla ilgili birimleri çok titiz bir çalışma yapmış… Yapılan görsel sunumların bütününde, “FARKLILIKLAR ZENGİNLİĞİMİZDİR” teması güçlü bir şekilde işlendi… Erdoğan, konuşmasına Anadolu’daki 900 yüzyıllık varlığımızın tehlikeye girdiği bir dönemde; verilen millî mücadele neticesinde, büyük zorluklar içinde, cumhuriyetin kurulduğu şartları özetleyerek başladı. “Türkiye yüzyılının ahdi için bir araya geldik” cümlesiyle devam etti. Bu arada 99 yıllık geçmişte yaşanan siyasi olayları, özellikle çok partili sisteme geçtikten sonraki vahim hadiseleri özetledi. Vesayet döneminde iktidarların ve sivil siyasetin önüne çıkarılan engelleri hatırlattı. Merhum Adnan Menderes’in idam sehpasına gönderilmesini ve ondan sonra gelen liderlerin maruz kaldığı baskıları özetledi.

Bunun devamında AK Parti’nin 20 yıllık iktidarı boyunca yapılan icraatı anlattı. Darbelere zemin hazırlayan şartları ortadan kaldırdıklarını ve millî iradeyi güçlendirdiklerini belirtti. Cumhuriyetin ilk yüzyılındaki eksiklikleri tamamlayarak ikinci yüzyıl için gerekli eserleri meydana getirdiklerini ifade etti. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istediklerini ve milletimizi zirveye taşımakta kararlı olduklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı; “II. Yüzyılda, millî irade ürünü yepyeni bir anayasa ilk hedefimiz. Türkiye yüzyılına yakışacak yeni bir anayasayı ülkemize kazandıracağız” diyerek bu konuda yapılacak çalışmalardan bahsetti. Bu arada başörtüsü konusuna dair anayasa değişikliği teklifinin de yakında Meclis'e sunulacağını hatırlattı. Türkiye Yüzyılı'nı, maziden atiye ahlaki ve medeni köprüleri kurarak inşa edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı, “Türkiye Yüzyılı'nı ülkemizin siyasi, ekonomik, teknolojik, askerî her alanda dünyanın en büyük 10 devleti arasına çıkararak yükselteceğiz…” diyerek, Sultan Alparslan’dan başlayarak günümüze kadar Türk tarihinde iz bırakmış devlet adamlarının isimlerini zikretti. Onlardan alınan ilhamla hizmete koyulduklarını dile getirdi. Kırk yıllık siyasi geçmişinde yaşadığı tecrübelerden bahsetti. ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla asırlık hedeflere yöneltirken, üstesinden gelinmesi hakikaten çok zor bir yükün altına giriyoruz diyerek, yüklenen misyonun mahiyetini açıkça anlattı.

Elbette, ülkelerin geleceğe dönük istikametini çizmek ve bu çerçevede gösterilen hedefleri yakalamak kolay bir şey değil. Zira devletlerin kalkınmasını müspet ve menfi yönde derinden etkileyen iç ve dış gelişmelerin ne zaman ve nasıl tezahür edeceğini peşinen tespit etmek mümkün değil… Mesela Covid-19 salgınının dünyayı bütünüyle nasıl bir cendereye soktuğunu daha yeni gördük!.. Onun için her duruma hazırlıklı olmak gerekiyor. Ama en önemlisi de, ekonomik ve sosyal kalkınma için gerekli altyapının sağlanması… Bu konuda AK Parti’nin 20 yıllık iktidarı boyunca hayata geçirdiği devasa projeler, şüphesiz ortaya konulan iddialı hedeflerin yakalanması için birer kilometre taşıdır. Cumhurbaşkanı dün bu büyük projeleri bir kere daha iftiharla anlatırken, yapılanların yapılacak olanlar adına teminat mesabesinde olduğuna işaret ediyordu. Yavuz Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Avrasya Tüneli, binlerce kilometrelik otoyol ve bölünmüş yollar, modern demir yolları, yüzlerce kilometrelik tüneller… Geleceğin büyük rekabet ortamında Türkiye’yi avantajlı kılan eserler.

Termik ve hidroelektrik santrallerin yanına nükleer enerji santrallerini koymadan, petrol ve doğalgaz rezervlerini keşfedip, buralardaki tabii zenginlikleri halkın hizmetine sunmadan gerçekçi bir kalkınmadan bahsedebilir miyiz? AK Parti’nin 20 yıllık sicilinde bu icraatlar parlak birer başarı olarak yer alıyor. Bunu kimse inkâr edemez. Bugünkü ekonomik sıkıntıları gerekçe göstererek iktidarı eleştirmek şaşırtıcı değil. Nitekim muhalefet kanadı bunu bol bol yapıyor. Ancak meseleye daha geniş açıdan bakmak gerekiyor. Her şeyin ekonomiden ibaret olmadığını da unutmayalım! Sadece savunma sanayiinde son 20 yılda yapılan hamleler bile tek başına çok büyük başarıdır. Evet, güçlü bir ekonominin yanında güçlü bir savunma olmadan milletimiz kendisini güvencede hissedemez.

Kim ne derse desin, Türkiye maddi ve manevi zenginlikleriyle, ikinci yüzyıla daha güçlü giriyor. 2053’e 30 yıl, 2071’e elli yıl var. Birinci elli yılı gerektiği gibi değerlendirirsek, ikinci elli yılda milletimizin daha çok rahat edeceğine ve dünyada hak ettiği yere mutlaka geleceğine inanıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.