Bosna'da katliamın yıl dönümü

A -
A +

11 Temmuz 2012'de Srebrenitsa'da şanlı bir yürüyüş yapıldı. 1995 senesinde 8500 Müslüman Boşnak, Sırplarca vahşiyane bir şekilde katledilmişti. Bu sene katliamın 17'nci senesi olarak bir anma yürüyüşüydü... Morgda bekletilen 520 Boşnak'ın cenazesi, Potoçai Kabristanında defnedildi. 2000 kişi halen kayıptır... Sırpların bu vahşeti hür ve demokrat dünyanın gözü önünde cereyan etti. BM'nin Barış Gücü askerlerinin gözetim ve kontrolünde; sırf Müslüman oldukları için 10.000'e yakın insan katledildi. Cinayetin emrini veren katilbaşı Ratko Mladiç 1995'ten 2011'e kadar yakalanamadı. 16 sene Avrupa'nın göbeğinde böyle bir katil saklanabiliyor. Yaşasın Avrupa! Birleşmiş milletler Komutanı güya güvenlik gerekçesiyle Boşnakların bütün silahlarını toplattı. Bir süre sonra Boşnaklara saldırılar artınca, Müslümanlar BM'nin Hollandalı Komutanından silahlarını geri istedi. Hollandalı komutan Thom Karreman bunu reddetti. Üstelik Hollandalı askerler aldıkları emir üzerine şehri de boşalttı. Hollandalı komutan Birleşmiş Milletler kuvveti oldukları için kendilerine önceden sığınan 25.000 Müslüman mülteciyi ve şehri Sırplara yani Ratko Mladiçe teslim etti... Şimdi Mladiç Lahey Uluslararası Adalet Divanında yargılanıyor. Aradan 17 sene geçmiş. Bence Avrupa'da bir Müslüman için en kolay yapabileceği şey ölmektir. Bunu öldüren suçlu için de en zor şey mahkûm olmaktır... Ratko'nun, Hollandalı komutana hediye verirken çekilmiş videosu da var. Srebrenitsa katliamı öncesinde, Ratko bir kameraya şöyle konuştu: "İşte 11 Temmuz 1995'te Sırp şehri Srebrenitsa'dayız. Büyük bir Sırp bayramı arifesinde iken bu şehri Sırp milletine armağan ediyoruz. Nihayet, yeniçerilere karşı ayaklanmamızdan sonra bu toprakta Türklerden intikam almamızın vakti geldi..." İşte Avrupa'nın evrensel adalet anlayışı. Uluslararası mahkeme nerede faaliyet gösteriyor? Hollanda'da. Müslümanları Ratko'ya teslim eden Hollandalı komutana, bugüne kadar sanık veya tanık olarak bu mahkeme bir davette bulundu mu? Hayır. Bu BM'nin insan hakları deyince sadece Hristiyanların haklarını anladığı apaçık ortada. Kıbrıs'ta 1960'tan sonra görev yapan BM askerlerinin ve bilhassa Hollandalıların, Türk ve Rum toplumlarını birbirine kırdırmaya çalıştıklarının da çok canlı şahitleri var. Huylu huyundan vazgeçer mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.