Son terör vahşeti ve Celali İsyanları

18/19 Ekim gecesi Hakkari Çukurca'daki askerî nokta ve birliklere, vahşice saldırıda 24 askerimizi kaybettik. Bütün şehit aileleri ve milletimize başsağlığı diliyorum... Saldırganların dış mihraklarca milletimize saldırtıldığı, artık su götürmez şekilde açıktır. Bunun bahanesi olamaz. Milletin karşısında kiralık katiller var. 82 ülkede çeşitli çiçek ve baharat adları konan halk ayaklanmaları, maalesef süper devletlerce de sıkı bir şekilde destekleniyor. Men dakka dukka. Elbet bir gün tahrikçilerin başına da "bahar" gelecektir... Türkiye'nin bu kasırgaların ortasında, bir huzur ülkesi olmasını çekemeyenler, kiralık katilleri harekete geçirdi. Türkiye yakın bir zamanda bunun da üstesinden alnının akıyla çıkacaktır. Bunlar zor imtihanlar. Sabırlı ve dayanıklı olursak, milletimiz bu sinir harbini kazanacaktır. Kurt bulanık havayı sever. Hep aydınlıkta kalalım... Adalet ve merhameti düstur edinen Yavuz Sultan Selim Han devrinin başlarında Şah İsmail, Papalığın tahriki, teşviki ile Sivas, Tokat, Amasya ve Yozgat havalisine, şeyh kılığında fedailerini gönderdi. Öyle ki bunlar bölgede hutbeyi, Şah İsmail adına okumaya başladı. Şahın ordusuna, Osmanlıdan 5000 kadar gönüllü asker yazdı. Şahın bu tehlikeli saldırılarına son vermek için, ordu çaldırana yürüdü. Yozgat bölgesindeki Bozoklu Şeyh Celal bu savaşı sabote için, bölgede ayaklanma başlattı. Bu illet 150 seneye yakın, bazen harlayarak, bazen küçülerek devam etti... Millet olarak pek tanıyamadığımız Kuyucu Murad Paşa 1606-1611 döneminde Anadolu'daki bu volkanı susturmayı bildi. 90 yaşında bir ihtiyardı. Eşkıya takibinde en önde giderdi. Dinlenme noktalarında attan indirildiğinde, yardımcıları onu upuzun uzatırlar. Herkes Paşa öldü zannederdi. 2 saat sonra kalkıp yoluna devam ederdi. Böyle bir kahramanı maalesef, yüzbin kişiyi öldürüp kuyulara dolmuş kanlı katil diye okuduk. Tarihçilerimiz bir zahmet etseler de, Celali elebaşıları, için de bir sayı verseler. Kaç yüzbin kişi yerinden yurdundan edildi. Katledildi. Murad Paşa devletinin bekasına, milletin huzur ve saadetine ömrünü harcayan bir pir idi. Onun başarısını sağlayan en önemli kişi Sultan 1'inci Ahmet Han, bu görevde ona tam yetki vermişti. Yani onun önünde yetki sınırları yoktu. Böyle olaylarda her kafadan bir ses çıkarsa, saldırganlara taraf çıkanlar olursa başarı çok zora girer.