Lübnan bizi bağrına bastı...

A -
A +

Devlet ve hükümet temsilcilerimizin birçok ülkeye yaptığı ziyarette bulundum. Ama böyle hüsn-ü kabüle, böyle coşkuya ilk defa şahid oldum. Türkiye ve Türkler'e gösterilen yakın ilgiyi iliklerimize kadar hissettik, duygu seli yaşadık. TÜRKİYE İYİ ANLAŞILMIŞ... Türkiye, Lübnan'ın siyasî ve ekonomik istikrarı için uzun zamandan beri yoğun çaba harcıyor. Nitekim, uzun süren bir krize dönüşen Cumhurbaşkanlığı seçimi yine Türkiye'nin katkılarıyla çözülebilmişti. Hatta bizim de izleme imkanı bulduğumuz Cumhurbaşkanı Michel Suleyman'ın yemin törenine Başbakan Erdoğan şeref konuğu olarak katılmıştı. Türkiye'nin, Lübnan'ın bütünlüğü hususundaki gayretleri daha sonra da aralıksız devam etti. Nitekim Başbakan Erdoğan bugünün neredeyse tamamını buradaki bütün kesimlerin lider ve temsilcileri ile görüşmekle geçirecek. Bunun yanında Türkiye özellikle 2006'dan itibaren Lübnan'ın yeniden imarı için büyük gayret sarfediyor. Elliden fazla modern okul, sağlık ocakları, su tesisleri ve daha birçok eser inşa etti. Başbakan'ın, "Lübnan ne kadar mutlu olursa Türkiye de o kadar mutlu olur" şeklinde ifade ettiği bu anlayış burada kalpleri fethetmiş. Dünkü törenler esnasında edindiğimiz izlenimler, Türkiye'nin bu gayretleri sadece devlet temsilcileri tarafından değil, Lübnan halkının tamamınca da çok iyi anlaşılmış.... Zaten bizi duygulandıran da işin bu tarafıdır. Çünkü Lübnan'da ve birçok İslam ülkesinde gördüğümüz bu kaynaşma Türkiye'nin son dönemde uyguladığı dış politikanın bir sonucudur ve bazılarının iddia ettiği gibi ekseninin kayması değil, gerçek eksenine oturmasıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.