Suni gündem tartışmaları

A -
A +

Demokrasilerin temeli çok sesliliktir. Sağlıklı işleyen bir rejimde muhalefet iktidarın alternatifidir. Biz bu satırları kaleme alırken bu düşüncenin en sadık savunucularından biri olduğum gerçeğinden yola çıkarak bazı gözlemlerimizi sizinle paylaşmaya çalışacağım. Son günlerde muhalefette bir hareketlilik göze çarpıyor. Hemen hemen her konuda fikir beyan edip, hükümeti sözde zaafları üzerinden yıpratmak için çabalıyorlar. Türkiye'nin sanki başka önemli meseleleri yokmuş gibi suni gündemler üreterek hem milletin kafasını karıştırıyor hem de Türkiye'nin karanlık mecralara doğru yol aldığı izlenimi uyandırmak istiyorlar. Belki farkında olmadan, belki de bilerek bu yola sapanların amacına ulaşıp ulaşamayacağını şimdiden kestirmek mümkün değil. Ama kesin olan bir şey var ki; o da milletimizin ve ülkemizin kalkınmasını istemeyen bazı iç ve dış odakların özellikle de bölücülerin ekmeğine yağ sürülüyor. Suni gündemden kastımız nedir, kısaca bir göz atalım... İçişleri Bakanlığı içki satışı ile ilgili bir genelge yayınlayınca kıyamet koptu. Neymiş, AK Parti içinde sakladığı gizli niyeti dışarıya vuruyormuş. Neymiş Hükümet göründüğü gibi değilmiş takıyye yapıyormuş. vs.vs... Bu kadarına da pes doğrusu. Gençliği esaret altına alan, toplumun bazı değerlerini törpüleyen her şeyden önce sağlığı tehdit eden kötü alışkanlıklara karşı tedbir almanın sakıncası nedir? Bir iktidarın toplumun geleceğini tehdit eden felaketlere karşı harekete geçmesi suç mudur? Bir söz vardır, "minareyi çalan kılıfını hazırlar" diye. Bu işin de hemen çıkış yolunu buldular: Türkiye turizmden çok iyi para kazanıyor. Turistik yörelerde böyle bir yasağa gidilmesi Türkiye'nin milyar dolarları kaybetmesine yol açar. Türkiye'nin hem ekonomik hem de siyasi istikrarı için çalışan Avrupa Birliğine girmek için mücadele veren bir iktidarın böyle bir gaflete düşmesini düşünmek bile hatadır. Bakınız bazı Avrupa ülkelerine bu konuda ne tür yasaklayıcı tedbirler almış. Türkiye'de yapılan bunun benzeri bir düzenlemedir. Bir bardak suda fırtına koparmanın bir anlamı yoktur. Sigara yasağı ile ilgili düzenlemelere katılan muhalefetin bu konuda da aynı tavrı sergilemesi lazımdı. ? Her tartışmadan medet ummayalım! İşte size başka bir suni gündem daha!.. Başbakan Erdoğan Kürt meselesinin çözümü konusunda anayasal vatandaşlık kavramından hareketle dinin bağlayıcı bir üst kimlik olduğunu söyledi. Vay sen misin bunu söyleyen, pusuda bekleyenler hemen devreye girdiler. Üst kimlik-alt kimlik tartışmasını başlatarak toplumu germeyi başardılar. Günlerdir Başbakan Erdoğan ve parti yöneticileri konuya açıklık getirerek ne demek istediklerini anlatmaya çalışıyorlar ama dinleyen kim! Müzakere tarihi alındıktan sonra Hükümet Avrupa birliği ile ilgili çalışmalarını askıya almış. İktidar AB'ye girme heyecanını yitirmiş. Suni gündemlerden birisi de bu konu ile ilgili gereksiz tartışmalar. Müzakereler ile ilgili şu ana kadar Türkiye'ye intikal eden bir problem veya pürüz yok. Terörle mücadele Kanunu tasarısı,Yazar Orhan Pamuk, sözde Ermeni iddiaları ile ilgili bazı gazeteciler hakkında açılan davalara ilişkin olarak yanlış ve eksik bilgiye dayanarak yorum yapan AB temsilcileriyle, bunların yandaşı bazı çevrelerin çıkışları dikkate alınmadığı zaman işlerin yolunda gittiği kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Türban meselesi hükümetin önüne sık sık getirilen başka bir suni gündem. Keza YÖK ve üniversitelerle ilgili çözümü olan meseleler temcit pilava gibi ikide bir ısıtılıyor. Önümüzde daha iki yıla yakın bir süre varken erken seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi için ortaya atılan formüller. Daha nicelerini burada sayabiliriz ama. Okuyucularımız hiç hükümetin kusuru yok mu diyebilirler. Tabii ki var. Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere kabine üyeleri, parti yöneticileri, AK Parti milletvekilleri kesinlikle muhalefetin tuzaklarına düşmemelidir. Onların hedefi belli olmayan arayışlarına alet olabilecek söz ve hareketlerden sakınmalıdırlar. Başka noktalara çekilebilecek hassas meselelerle ilgili değerlendirme yaparken muhaliflerin fırsat yakalamasına engel olacak bir tutum sergilemelidirler. Ateş çemberi içinde bulunan bir coğrafyada yer alan Türkiye'nin istikrarlı bir gelişme göstermesi için iktidara düşen görev sağduyulu davranarak meselelere çözüm bulmaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.