Trabzon yavaş oynuyor, ön alan presi zayıf. Rakibi hataya zorlayamıyor.
Özellikle dikkat ettim; Folcarelli ve Okay defans arkasına öldürücü pas atacaklar mı diye. Veya bir anda rakip defansın arkasına koşu yapıp, ‘asist zone’da topla buluşup tehlike üretecekler mi? Görmedim hâliyle. Halbuki ön liberolar böyle çift yönlü oyuncular artık dünyada. Sahi böyle bir plan var mı acaba, o da ayrı bir soru!
Kanat hücumları Visca ve Olaigbe içeriye koşu yapıp, şerit değiştirme de yapmadılar. Yani hareketsiz denebilecek bir hücum bloğu izledik dün Trabzon’da. Böyle olunca da Kasımpaşa defansının dengesi bozulamadı bir türlü.
Modern futbolda kanat bekleri artık hücumcu gibi bindirmeler yapmak zorunda. İlk yarıda Pina’da bu rakam koca bir sıfırdı. Mustafa’da ise sadece bir.
Kocaeli maçında olduğu gibi Onuachu’ya uzun top indirip rakip alanda sete yerleşmek bir plan değil. Daha doğrusu tek plan bu olamaz. Dün de sık sık bunu yaptı Trabzon. Bazen de Augusto geri gelip topla rakip alana inmek istedi, işte sadece o kadar.
Trabzon’un bir organizatörü yok. Bu eksiklik bağırıyor âdeta takımda. Dolayısıyla hücum zenginlikleri de yok.
Zubkov hamlesiyle üç puan geldi ama bu aldatıcı. Trabzon’un futbolu çok eksik. Bu dikine değil enine, yavaş, pressiz, üçüncü bölgede varyasyon fakiri futbolu sadece sezon başında olunması ile izah edemezsiniz. G.Saray da sezon başında. Eyüpspor karşısında, ‘puan kaybediyorum’ diye çılgına dönen Beşiktaş da.
Maçın adamı: Augusto
Ömer Çetin’in önceki yazıları...