Emanete ihanet, münafıklıktır!..

A -
A +
Bir kimse, kendisine emanet edilen parayı, malı, izinsiz kullanamaz. Emanet edilen şey, ne olursa olsun, sâhibinden izinsiz kullanılacak olursa hıyanet olur, haramdır.

Başkasının malını ondan izinsiz, zorla almaya, gasbetmek denir. Gasp, haram olduğu gibi, gasbedilen malı kullanmak da haramdır. Başkasının malını izinsiz alıp, kullanıp, sonra geri vermek, malda kusur hâsıl olmasa bile, haram olur. Kendisine emanet bırakılan veya gasbettiği malı, parayı ticârette veya başka yerde kullanıp, bundan kazanç sağlamak câiz değildir, kazandığı haram olur. Bunu fakire sadaka vermesi lâzımdır. Birinin malını, parasını şaka olarak da alıp saklamak haramdır. Çünkü böylece, başkasını üzmüş oluyor. Başkasına eziyet vermek de haramdır. Bir kimse, haramdan gelen ve emanet olarak alınan paraları kendi helâl malı ile veya birbirleri ile karıştırıp da ayıramazsa, hepsi habis mülkü olur ve kendi helâl malından sahiplerine ödemesi lâzım olur.

Abdullah bin Mes'ûd hazretleri buyuruyor ki:
"Dîninizden ilk olarak, ayrılacağınız, elinizden kaçıracağınız şey, 'emanet' olacaktır. Son olarak elinizden kaçacak şey ise namazdır. Dîni olmadığı hâlde, namaz kılan kimseler olacaktır."

İmâm-ı Müstagfirî hazretleri, şöyle bir hâdise nakletmekdir:
"Bir yolculukta idim. Bir yerde cenâze vardı. Onun için kabir kazıyorlardı. Onlara yardım ederim diye yanlarına gittim. O sırada saçı sakalı ağarmış bir ihtiyâr, beyaz bir merkebe binmiş olduğu hâlde oraya geldi.
-Bu cenâze kimindir, diye sordu.
-Bir Müslümânın cenâzesidir, dediler.
-Bunun yakını var mı, diye sordu. Bir kişiyi göstererek;
-Bu onun kölesidir, dediler. Köleye;
-Senin efendin hiçbir kavme reis oldu mu veya sultânların yaptığı bir iş yaptı mı, diye sordu. Köle;
-Onu bilmem, yalnız bu kimse, harbe iştirak ettiği zamanlarda, kendisine emanet edilen ganimetlere, mallara hıyânet ederdi, dedi. Ak saçlı ihtiyâr;
-Bunun namazını kılmayınız, dedi. Biz namazını kılmak için kalktık. O ihtiyâr zât, bizden yüz çevirip gitti. Onu bir daha göremedik... Meyyiti kabre koyduk. Kabirde bir kazma unutmuşuz. Köle;
-Ben bu kazmayı emânet almıştım, definden sonra geri verecektim, dedi. Kazmayı almak için kabri açtık ve defnettiğimiz şahsı kabirde oturmuş, kazmanın halkası boynuna geçmiş ve kazmanın sapını eline almış vaziyette gördük. Onu o hâliyle bıraktık. Kazmanın sâhibine durumu haber verdik. O da bizim gördüğümüz hâli gördü."
Netice olarak bir kimse, kendisine emanet edilen parayı, malı, izinsiz kullanamaz. Emanet edilen şey, ne olursa olsun, sâhibinden izinsiz kullanılacak olursa hıyanet olur, haramdır.

Hadîs-i şerîfde buyurulduğu gibi:
(Münâfıklık alâmeti üçtür: Yalan söylemek, vaadini yerine getirmemek, emanete hıyanet etmek.)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.