Düğün, ziyafet, sünnet, bayramlarda helal olan ses ile neşelenmek mubahtır.
Sual: Güzel sesle kaside, mevlid okumanın kalbe iyi geldiği söyleniyor, gerçekten böyle midir?
Cevap: Kimyâ-yı se'âdet kitabında bu konuda buyuruluyor ki:
“Düğün, ziyafet, sünnet, bayram, sefer dönüşü gibi sevinmesi lazım olan yerlerde helal olan ses ile neşelenmek mubahtır. Bu sesler, nefse değil, kalbe kuvvet verir. Kalbi kararmış olanların, kalbimde Allah sevgisi var diyerek ses, ilahi dinlemeleri insanı ekseriya aldatır. Kalbin temiz, kuvvetli olup, nefsi ezmiş olduğunu, yahut kalp hasta olup, nefsin azmış olduğunu ancak Veliyyi kâmiller anlar. Bunun içindir ki, İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabının 266.cı mektubunda, gençlerin toplanarak kaside, ilahi, mevlid okumalarını uygun görmemiştir.
Kalbinde hâller hasıl olmayan, hasıl olsa da, nefsi şehvetten tamamen kesilmemiş olan tasavvuf yolcularına güzel ses, nağme, faydadan ziyade zarar verir.”
Sual: Ahir zamanda sünnete yapışmak çok sevaptır deniyor, buradaki sünnet ne anlamda kullanılmaktadır?
Cevap: Bu ahir zaman fitne ve zulmeti içinde, Allahü teâlâ, bir kulunun kalbine, kendi sevgisini yerleştirir ve kendi hicranı, ayrılığı ile onu yakarsa ne büyük nimettir! Bu nimetin kıymetini bilip şükrünü yapmak lazımdır. Hadis-i şerifte;
(Ümmetimin arasında fitne, fesat yayıldığı zaman, sünnetime sarılana yüz şehit sevabı vardır) buyuruldu. Burada bildirilen sünnet; İslamiyet’in bildirdiği emir ve yasakların tamamıdır.
Sual: Fitne ne demektir ve dinde ne anlamda kullanılmaktadır, din adamları da fitneye sebep olabilir mi?
Cevap: Hadîka’da, fitneyi anlatırken deniyor ki:
“Fitne, Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları devlete karşı isyana kışkırtmak demektir. Zalim olan devlete de itaat etmek vaciptir.”
Berîka’da da deniyor ki:
“Başınızdaki âmir, bir Habeş hizmetçi gibi zelil, adi, aşağı kimse olsa da, İslamiyet’e uygun emirlerine itaat vaciptir. İslamiyet’e uymayan emirlerine de, fitneye, fesada sebep olmamak için karşı gelmemeli, isyan etmemelidir.”
Din adamlarının insanlara yapamayacakları fetvaları bildirmeleri de fitneye sebep olur yani insanları dinden uzaklaştırır, soğutur. Böyle durumlarda kitaplarda zayıf kavil diye bildirilen hükümleri bildirmeye izin verilmiştir.
Osman Ünlü'nün önceki yazıları...