6’lı Masa hakkında üç soru üç cevap

Sesli Dinle
A -
A +

1- Özellikle niye Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu destekleriyle seçilecek cumhurbaşkanının 6’lı Masa’ya bağlı olarak hareket edeceğini seri bir şekilde dillendiriyorlar? Anayasayla cumhurbaşkanına verilmiş yetki kullanımını anayasaya aykırı olacak şekilde kendi aralarında imzalayarak yetkiye ortak olmak istiyorlar?

 

Bu sorunun cevabı gayet açık. Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ni değiştirme konusunda umutlu değiller. Son aylarda yapılan anketler seçimden sonra iddia ettikleri gibi bir sistem değişikliğini olası göstermiyor.

 

Yani anlayacağınız, Masa’nın küçük partileri, olur da seçimde cumhurbaşkanlığını muhalefet alırsa sistem değişmese bile etkili olmaya devam etmek istiyorlar. Destekleriyle seçilecek cumhurbaşkanının “Milet bize sistem değişikliği için gerekli sandalyeyi vermedi. Bu yüzden var olan sistemin kurallarıyla devam edeceğiz. Mevcut sistem beni tam yetkili kılıyor. Ben cari sistemin kurallarıyla hareket edeceğim” demelerinden korkuyorlar. Birbirlerine güvenmiyorlar.

 

Seçimden sonra ortaya çıkacak muhtemel tabloda siyaseten var olmak için kendi aralarında ve adayla bir protokol yaparak yetki kullanmak istiyorlar.

 

Bir taraftan devre dışı kalmamayı hedeflerken diğer taraftan hedefledikleri seçmene “Bizi hafife almayın, oyumuz az gözükebilir ama biz etki itibarıyla güçlüyüz” mesajı vermeye çalışıyorlar. Bu şekilde ellerindeki seçmeni tutmaya çalışırken, dışarıdaki seçmene de adres göstermeyi hedefliyorlar.

 

Bu yüzden, muhalefetin desteklediği aday kazanırsa onun nasıl hareket edeceğinin sınırlarını çizmeye çalışıyorlar, anayasaya aykırı olacak şekilde yetki kullanımı, paylaşımı konusunu gündeme taşıyorlar.

 

2- Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu destekleriyle seçilecek olan cumhurbaşkanının nasıl olacağını tarif ederken, onun yetkilerini gasbetmeye çalışırken, CHP niye Masa’nın küçük ortakları gibi davranmıyor?

 

Çünkü Masa’nın büyük ortakları Masa’nın küçük ortakları gibi düşünmüyorlar. Özellikle Masa’nın en büyüğü CHP kendi genel başkanını Masa’nın cumhurbaşkanı adayı olarak göstermek istiyor. Masa’nın küçük ortakları seri şekilde aday tarifi yapmaya çalışırken CHP’liler aday olma peşinde. Masa içi ve Masa dışı muhalefetten gelen hiçbir öneri ve telkine açıktan karşı çıkmıyor. Seçime kadar oyunun bozulmaması için kılı kırk yarıyor. Desteğini alabileceğini düşündüğü tüm kesimlerden gelen garabet düzeyinde bile olsa açıklamalara ve önerilere sessiz kalıyor. Bazılarına “Bakarız, ederiz, fena fikir değil, ilginç” diyerek geçiştirirken, HDP’den gelen açıklamalara ve Masa’nın küçük ortaklarından gelen önerilere sessiz kalıyor.

 

Tamamen seçime odaklamış bir şekilde hareket ediyor. Desteğini alabileceğini düşündüğü her kesime mavi boncuk dağıtıyor. Seçime kadar “Aman ağzımızın tadı kaçmasın. Aman oyunumuz bozulmasın” tarzında süreci idare etmeye çalışıyor.

 

Bu yüzden, Masa’nın küçük ortaklarından gelen akla hayale uymayacak maksimalist taleplere ve açıklamalara CHP/Kılıçdaroğlu sessiz kalıyor. “Biz bunların desteğini bir alalım, gerisine sonra bakarız” havasındalar. Sürekli yapılan tuhaf açıklamalara karşı sessizlik ondandır.

 

3- Ya İyi Parti’nin tavrını nasıl görmek lazım?

 

Masa’nın en büyüğü ile adaylık konusunda kıran kırana rekabet içinde olan İyi Parti, Masa’nın küçük ortaklarından kendini bilinçli olarak ayrıştırıyor. Odaklandığı esas konu kendilerinin işaret edeceği kişinin ortak aday olarak gösterilmesi ve onun üzerinden ana belirleyici aktör olma isteği göze çarpıyor.  Bu yüzden Masa’nın büyüğü ile girdiği rekabette Masa’nın küçük ortaklarını doğrudan karşısına almak istemiyor. Akşener’in “Biz birinci parti olacağız ve ben başbakan olacağım” söylemi kendisini Masa’da diğerlerinden ayrı konumlandırdığının somut göstergesidir.

 

Ezcümle, altı siyasi parti aynı masa etrafında otursalar da belli konularda üç farklı tavrın olduğunu gösteren güçlü işaretler vermekten geri durmuyorlar.

 

Kılıçdaroğlu, “Ben cumhurbaşkanı olacağım”,

 

Akşener, “Ben başbakan olacağım”,

 

Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu ise “Desteklediğimiz aday cumhurbaşkanı olursa, biz de 'cumhurbaşkanı' olacağız” diyorlar.

 

Tablo bu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.