CHP-İyi Parti gerginliği kontrollü bir şekilde artarak devam ediyor

Sesli Dinle
A -
A +

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili yargı kararından sonra İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlusuz Saraçhane’de verdiği resim ve mesajlar CHP ile İyi Parti arasında güven sorununun derinleşmesine neden oldu.

 

Yargı kararı kullanılarak Saraçhane’de Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı Akşener tarafından belirlenmek istendi. Masa’nın kurucusu ve ana aktörü Kılıçdaroğlu’nun yurt dışında olması fırsat bilinerek bir oldubittiyle toplum önünde Kılıçdaroğlu’nun adaylık isteği gündemden düşürülmeye çalışıldı.

 

Saraçhane’de ortaya çıkan resim sonrası CHP ile İyi Parti arasında basın üzerinden devam eden üst düzey tartışmalar Saraçhane’de bir operasyonun sahneye konulduğunun işaretleri gösterildi.

 

Söz konusu operasyonun iktidar ile muhalefet arasında değil, muhalefetin kendi arasında yaşandığını gösteriyor. Nitekim, operasyonun gerçek hedefinin kendisi olduğunu fark eden Kılıçdaroğlu, çok önem verdiği Almanya ziyaretini yarıda keserek apar topar yurda dönmek zorunda kaldı.

 

Kılıçdaroğlu gelir gelmez yaptığı açıklamalar ve hamlelerle operasyondan ne anladığını göstermiş oldu. Akşener tarafından 16 milyonun değil, 85 milyonun önüne konmaya çalışılan İmamoğlu’nu tekrar geri iterken, Akşener’e “Bir parti başka bir partinin iç işlerine karışmamalı. Her partinin kendi kuralları vardır” diyerek adrese teslim açıklamalarda bulundu.

 

 

 

Basın üzerinden tartışma devam ediyor

 

 

 

Altılı Masa’nın iki önemli partisi CHP ve İyi parti arasındaki tartışma kontrollü bir şekilde artarak basın üzerinden sürdürülüyor. Hâlbuki iki partinin genel başkanı her istedikleri zaman konuşabilirler, bir araya gelebilirler. Altılı Masa’nın yeni toplantısını beklemeden yüz yüze ikili bir görüşme yapabilirler. İki partinin genel merkezleri arasındaki mesafe İyi Parti Genel Merkezi ile Saraçhane arasındaki mesafeden katbekat yakın. Pencereyi açıp çağırsan duyulur. Fakat bunu tercih etmiyorlar.

 

Niye mi? Çünkü Akşener, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına karşı olduğunu, Kılıçdaroğlu ise adaylık konusunda kararlı olduğunu göstermek istiyor. Anlayacağınız, iki parti arasında adaylık konusu büyük sorun oluşturuyor. Seçim yaklaştığı için “büyük tartışma” artık ötelenemiyor.

 

 

 

Saraçhane’de Akşener, sonrasında Kılıçdaroğlu

 

 

 

Kılıçdaroğlu’nun yokluğunu fırsat bilen Akşener, Saraçhane’de “oyun kurucu” aktör olarak sahne alarak Masa’yı domine etmek istedi ama sonunu getiremedi. Kılıçdaroğlu, yapılmak isteneni gördüğü için önlemini alma gereği duydu.

 

Kılıçdaroğlu, mealen “Elinizi partimden çekin. Artık yapılanlar fazla oldu. Bunun bir sınırı olmalı. “Baba ile oğul” arasına girmeyin. “Oğul”a sahip çıkılacaksa biz çıkarız. Aileyle görüşmelerinizi “baba” üzerinden yapın. Kraldan çok kralcı olmayın. Partimin içiyle fazla oynamayın. CHP ile ilişkilerinizi genel başkan üzerinden götürün” dedi.

 

Nitekim mesajı alan Akşener, “Altılı Masa toplandı ve Cumhurbaşkanı adaylığı liderlere bırakıldı. Sayın Kılıçdaroğlu'na şunu görevden alın şuraya koyun dersem bu iç işlere karışmak olur. Aday tespiti konusunda herkes hür ve bağımsız” açıklamasını yaptı.

 

Ayrıca Akşener, “Kimseden izin almaya ihtiyacım yok. Bu belediye başkanları iki partinin ittifakıyla seçilmiş başkanlar. İyi yaptığı işlerden de kötü yaptığı işlerden de biz mesulüz” diyerek Kılıçdaroğlu’na mesaj verdi.

 

Açıkça söylemek gerekirse Akşener, Saraçhane sonrasında Kılıçdaroğlu’nun yaptığı hamlelerle aleyhine işleyen süreci toparlamaya çalışıyor. Saraçhane’de Kılıçdaroğlu ve Masa’nın diğer aktörlerinden habersiz farklı gündemle hareket eden bir görüntünün oluşması Akşener’in siyasi imajına zarar verdi.

 

Son günlerde Akşener tarafından yapılan açıklamalar hem bu imajı düzeltmeye hem de duruşunu devam ettirmeye matuftur.

 

Bakalım, CHP ile İyi Parti arasındaki “kontrollü” gerginlik ne zaman son bulacak?

 

Daha muhalefetteyken bu kavgaları yapan partilerin bir de iktidarda ortak olduklarını düşünün derim…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.