Masayı kuranı masadan atmaya çalışıyorlar

6’lı Masa’nın mimarı olduğu bizatihi masanın ortakları tarafından dile getirilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu masadan atılmaya çalışılıyor.

 

İçeriden ve dışarıdan el birliğiyle Kılıçdaroğlu’na “teknik nakavt” çekiliyor. Yaklaşık on aydır Masa’daki ortaklar Kılıçdaroğlu’na açık ve örtülü şekilde “Masa’yı kurdun, işin bitti. Daha fazla uzatma. Seni cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istemiyoruz. Bizim ve destekçilerimizin kafasındaki aday sen değilsin. Bundan sonra iş bizde. Artık daha fazla uzatma şu adaylık mevzusunu” dendi.

 

Kılıçdaroğlu’na mesaj vermek için söylenmedik söz yapılmadık tavır kalmadı. Buna rağmen Kılıçdaroğlu kararlı bir şekilde adaylığını öne çıkarmaya çalışan davranışlarda bulunuyor. Toplantı yapıyor. Masa’ya göz dikenleri masadan uzaklaştırmaya çalışıyor. Adaylık konusunda kendine mesaj verenlere her fırsatta cevap veriyor. İleri doğru adım atarken kurduğu masanın yara almamasına da özen gösteriyor. Ama nafile…

 

Kılıçdaroğlu ne zaman piar çalışması için yurt dışına çıksa Masa’da fırtına kopuyor. Kılıçdaroğlu ne zaman “İçeriyi hallettim, dışarıya çalışayım” dediği anda masadan uzaklaştırılanlar masaya doğru koşuyor.

 

En son örneğinin sonuçlarını hâlâ konuşuyoruz. Planlı yurt dışı ziyaretlerinin üçüncüsü olan Almanya ziyareti Kılıçdaroğlu’nun burnundan getirildi. Tam Almanya’ya varmışken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında devam eden yargı süreciyle kıyamet koptu.

 

Daha ilk derece mahkemeden karar çıkmadan, önceden hazırlık yapılmışçasına harekete geçildi. Oyun oynanmadan şampiyon(!) ilan edilmeye çalışılarak Kılıçdaroğlu masadan dışarı atılmak istendi.

 

Kılıçdaroğlu yurt dışındayken bir oldubittiyle 6’lı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından ilan edilmek istendi. Kılıçdaroğlu bir emrivakiyle saf dışına itilmeye çalışıldı. Kısaca Kılıçdaroğlu, Masa’daki ortakları ve destekçileri tarafından “kontrolsüz bir darbe”yle karşı karşıya getirildi.

 

Darbeyi ve tehlikeyi fark eden Kılıçdaroğlu, Almanya ziyaretini yarıda keserek özel uçakla Türkiye’ye döndü. Kılıçdaroğlu’nun dönüşünün esas amacının Saraçhane’de oynanan oyunu bozma amaçlı olduğunun anlaşılması uzun sürmedi.

 

Millet, Masa’da “Beyaz Duman”ın tüttürülmesini beklerken Masa’da kavganın saklanamaz duruma geldiğini izlemeye başladı.

 

 

 

6’lı Masa’da güven yok

 

 

 

Millet, iktidar karşısında bir alternatifin oluştuğunu düşünürken, Masa’dakiler özellikle son üç dört gündür sergiledikleri net tablo ile “Bize bakmayın. Bizden ortak karar çıkmaz. Boşuna ümit bağlamayın. Biz birbirimize güvenmiyoruz, aksine birbirimizi yiyoruz. Öyle bizim toplanıp dağıldığımıza bakmayın” dercesine bir resim ortaya çıktı.

 

Peki, birbirlerine güvenmeyen, birbirlerine karşı “oyun” çeviren. Masa’nın baş aktörünü masada atarak yoluna devam etmek isteyenlere millet nasıl güvenecek, inanacak, ülkeyi teslim edecek?

 

Küresel ve bölgesel düzeyde siyasi türbülansın devam ettiği, dış politikada ciddi meydan okumalarla karşı karşıya kaldığımız şu zamanda, güçlü liderliğe daha uzun zaman ihtiyaç duyacağımız bu dönemde birbirlerine güvenmeyen ortaklar ülkeyi nereye taşıyabilirler?

 

İnsan merak etmiyor değil; bunlar daha aday belirleyemeden, ortak seçime gidemeden ve iktidar olamadan kavga ediyorlarsa ve birbirlerini yiyorlarsa, iktidar olunca ne yaparlar?

 

Güven olmayan yerden ne “Beyaz Duman” ne de toplumu arkasına alacak iktidar çıkar.

 

 

 

6’lı Masa’nın dışında başka bir masa mı var?

 

 

 

Muhalefet cephesinde son yaşanan olaylar bize 6’lı Masa’nın dışında Kılıçdaroğlu’nun olmadığı başka bir “Paralel Masa”nın olabileceğini akıllara getiriyor. Baksanıza, ne zaman Kılıçdaroğlu yurt dışına çıksa önceden çalışılmış bir resimle karşılaşıyoruz.

 

Kılıçdaroğlu’nun olmadığı/dışlandığı bir “Paralel Masa” yoksa bu organize hareketler nasıl hemen devreye sokuluyor?

 

Sizce normal mi?

 

Öyle anlaşılıyor ki, Masa’nın içinde bir masa var masadan içerü!