Sizce artık Kılıçdaroğlu, Akşener’e güvenir mi?

Sesli Dinle
A -
A +

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı sürdürdüğü üstü örtülü kampanya nihayet Saraçhane Operasyonu ile açıklığa kavuşmuş oldu.

 

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusu sorulduğunda Akşener “Kazanacak adayla gitmeliyiz” cümlesiyle Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı olduğunu belirtmekten bugüne kadar hiç çekinmedi.

 

Bazen kendisi bazen ise partinin önemli isimleri tarafından yapılan açıklamalarla Kılıçdaroğlu’na mesajlar verildi.

 

Tüm bu yapılan açıklamalar Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminde rahatsızlık oluştursa da Masa’nın selameti için genelde sessiz kalmayı tercih ettiler.

 

Kılıçdaroğlu ve CHP’nin temsilcileri İyi Parti ve Akşener konusunda konuşurken çok dikkatli davrandılar. Ne Akşener’in adaylığı ne de İyi Parti’nin iç işleriyle ilgili konuştular. Masa’nın zarar görmemesi için ciddi çaba harcadılar. Bu uğurda uzun süre Akşener ve İyi Partililer tarafından Kılıçdaroğlu ve CHP hakkında yapılan açıklamalara kulak tıkadılar, sineye çektiler.

 

İyi Parti tarafından gelen açıklamalara bazen sitem etseler de ipleri gerecek tavır takınmadılar.

 

 

 

Dönüm noktası: Saraçhane Operasyonu

 

 

 

Kılıçdaroğlu’na karşı sahnelenen Saraçhane Operasyonunun 6’lı Masa, Kılıçdaroğlu-İmamoğlu ve CHP-İyi Parti arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz.

 

Saraçhane’de ortaya çıkan resim Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi açısından ciddi soru işaretleri taşımaktadır. Kılıçdaroğlu’nun Almanya ziyaretini fırsat bilen Akşener, Saraçhane’de Kılıçdaroğlu’nun adaylığını gömerken, İmamoğlu’nun adaylığını ilan etmeye kalkıştı.

 

Bunun anlamını iyi okumak gerekir;

 

Akşener, adaylık konusunda kararlı olduğunu her fırsatta belirtmekten çekinmeyen Kılıçdaroğlu’na karşı CHP’li İstanbul Belediye Başkanı’nı kendi genel başkanına karşı harekete geçirdi.

 

Uzun süredir yapılan rahatsız edici söylemler ve alttan alta devam eden davranışlar Saraçhane’de Kılıçdaroğlu’na karşı somutlaşarak kitlesel zemine dönüştürülmek istendi.

 

Siz olsanız, partili bir belediye başkanını size karşı aday yapmaya ve karşı çıkmaya iten birine güven duymaya devam eder misiniz?

 

Masa’yı kurduğunuzu cümle âlem bildiği hâlde sizi masadan atmaya çalışan, siz yurt dışındayken sizi saf dışı bırakacak büyük bir hamleye girişen, toplum önünde sizi zayıf düşürecek girişimin içinde olan ve partinizin içinden elini çekmeyen birine ne kadar güven duyarsınız?

 

Saraçhane’den itibaren kim ne derse desin artık 6’lı Masa’da güven ortadan kalkmıştır.

 

 

 

Masa’nın patronu Akşener mi?

 

 

 

Akşener başından beri planlı ilerliyor. Masa’nın kurucusu ve en güçlü partisinin lideri Kılıçdaroğlu’nu saf dışı bırakarak Masa’nın patronu olmak istiyor. Kılıçdaroğlu masadan uzaklaştırılınca Akşener masanın en güçlü aktörü olarak ortaya çıkacak. Kılıçdaroğlu’nun yerine getirilecek kişi Akşener’e minnet duyacak ve kararları büyük oranda Akşener belirleyecek. Seçim sistemindeki son değişiklikle masadaki ve siyasetteki etkileri iyice azalan masanın meşhur dörtlüsü de Akşener’in ne diyeceğine ne kararlar vereceğine bağlı olarak hareket etmek zorunda kalacaklar.

 

Açıkça söylemek gerekirse, Akşener sadece İyi Parti’nin değil aynı zamanda 6’lı Masa ve muhalefetin de patronu olmak istiyor. Söz konusu hedefleri önünde Kılıçdaroğlu’nu engel gördüğü için onu saf dışına itmek istiyor.

 

Belki içinizden Kılıçdaroğlu, Akşener’e seçime girmesi için on beş milletvekili verdi. Bu büyük bir fedakârlıktır. Akşener vefasızlık yapmaz diyebilirsiniz. Ama maalesef vefa Ankara’da bir semt bile değildir. Nitekim Saraçhane Operasyonu ile bunun işaretleri kamuoyu önünde açıkça sergilenmiştir.

 

 

 

Kılıçdaroğlu boşuna mı direniyor?

 

 

 

Saraçhane’de ortaya çıkan tablo Kılıçdaroğlu için pek parlak gözükmüyor. Partili belediye başkanları kendisine karşı oyun içinde yer alıyor. Masa’daki en güçlü ortağı partisiyle ve partilileriyle rahatça iş tutabiliyor. Masa’nın dörtlüsü sessizce izliyor. Dış ortaklardan “Sen çekil” işaretleri geliyor.

 

Kılıçdaroğlu’nun elinde bir avuç CHP yöneticisi dışında belli bir güç odağı gözükmüyor.

 

Sizce, Kılıçdaroğlu içeriden ve dışarıdan gelen bu yoğun baskıya daha ne kadar dayanabilir?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.