Yolsuzluktan, hırsızlıktan, ahlâkî çöküşten, yüksek muvaffakiyetlere kadar onlarcasıyla Türkiye gündemi ve Amerika’sı, Çin’i, Rusya’sı, Ukrayna’sıyla türlü türlü dünya gündemi, her saat gözler önünde…
Zaten "gündem" denilen âlemin nizâm ve intizâmıyla alâkalı mevzular, öylesine iç içe geçti ki erd küre, gerçekten yekpâreleşti ve meşhur söyleyişiyle dünya, kocaman bir köye döndü. O kadar ki eskiden gazetelerdeki sütunlardan biri "Dış Politika" başlığını taşırdı. Burada yazan muharrîr, iç gündeme girmez, münhasıran dünyanın bir başka coğrafyasında cereyan eden mes’elelere dair fikir üretirdi…
Şimdi böyle bir tasnif kalmadı.
Her olay, her yerde konuşulmakta…
Bugün, 27 Mayıs 2025:
27 Mayıs, Müslüman Türk Milleti için kıyamete kadar değişmeyecek 100 madde varsa onlardan biridir. Buna rağmen, bugün ondan söz etmeyeceğiz. Tek Parti Zihniyetinden beslenen Cunta’nın cinâyetinden zâten vesileyle bahis açmaktayız…
7 Ekim 2023’ten bu yana Filistin’in de Türkiye’nin de Türk dünyasının da Arap âleminin de İslâm âleminin de dünyanın da en mühim, en kanlı, en vahşi, en zalim gündemi tektir o da Gazze ve Batı Şeria’daki soykırımdır. Bugünden her saat daha ağırlaşmaktadır.
Faşist Netanyahu, katil İsrail, Siyonistler, Evanjelistler ve bu zalimlere yardımcı olanlar, denî dünyanın gözü önünde bebek, çocuk, kadın, yaşlı… demeden korkunç katliam yapmakta, bebekler, çocuklar açlıktan ölmekte, sakat kalmakta, ana-babalar, bir ânda bütün çocuklarını kaybedebilmekte felâketine mâruz kalmaktalar. Gazze halkı, binlerce yıllık topraklarından çıkmaya zorlanıyor.
Azgın ve kudurgan İsrail’in Gazze’de bu yaptığı vahşet, soykırımı da aşmış vaziyette. Daha ağır başka bir kelime bulamadığımız için "soykırım!!!" diyoruz…
Kelimeler tükendi!
Kelimeler, yetersiz!!
Gazze’nin yiğid anaları, kahraman erkekleri, cesur çocukları, hâlâ direnmekte fakat dünya, şen-şakrak eğlencede, tatil yeri arayışında!!!
İki milyar Müslümana sormak isteriz:
-Hangi yüzle bayram yapacaksınız?
Bayram yapmaya hakkınız var mı?
Hani Müslümanlar kardeşti!
Bu nasıl kardeşliktir?!
Dünya üniversitelerinde ve muhtelif dünya şehirlerinde vicdanlı insanlar, vahşi soykırımından dolayı İsrail’i şiddetle protesto ederken, İslâm âlemi oralı olmuyor.
Kimse, aklından çıkarmasın!
Gazzeli mazlumların ahı, bir gün hesap olarak karşımıza çıkacaktır!..
Ey Gazzeli şehîdler, gaziler, mazlum ve mağdurlar!
Müslümanlara şöyle dediğinizi duyar gibiyiz!
-Size haklarımızı helâl etmiyoruz! Biz, bu perişanlıktayken siz, nasıl Kurban Bayramı yapacaksınız?
Haklısınız.
Çok haklısınız…
Yerden göğe kadar haklısınız!..
Hiç şüpheniz olmasın ki bu dâvâdan siz, alnınızın akıyla galip çıkacaksınız. Soykırımcı zalimler ve gafil seyircilerse kaybedecekler!..
Kimse, hesaptan muaf değil!!!
*
Ne kadar şu’le füruz olsa da şem’-i zâlim
Âh-ı mazlûm ile söner, çok sürmez!..
Lâedri
Şâiri meçhul olan bu beytin kelime karşılığını değil de anlamını şöylece verebiliriz:
/zâlim, ne kadar alev saçarsa saçsın; mazlumun ahı, çok geçmeden onu söndürür/
Rahim Er'in önceki yazıları...
Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellem Mekke'den Medine'ye hicret etmiştir. Zulüm çok artınca hicret edilebilir. İspanya'daki müslümanları da böyle kurtarmadık mı?
Gazze'yi unutturmayanlara, gazze'deki vahşi katliamı ve soykırımını gündem de tutanlara selam olsun.Sağol-Varol Rahim bey.
Tüm islam devletleri , İsrail ile tüm ticareti durdurabilirdi. İslam ülkeleri İsrail’i çöl ortasında tek başına sefil olarak bırakabilirdi. İslam ülkeleri İsrail mallarını ülkeye sokmayabilirdi. Hadi sıcak savaş olmasın , soğuk savaş yapsaydık İsrail bu kadar ilerleyemezdi.
Sevgili Rahim abi, hıristayanları anladık, arapları anladık, şu bizim Türkiye neyi bekler anlamadık? Öleceksek ölelim ama bu zilleti taşıyamıyoruz, Erdoğan ve Fidan rusyayı ukraynayı braksında Gazze için çare arasınlar