Kötü Fener

A -
A +

Kafadan bir 10 dakika oynadı A.Sebat, sonrasında kapandı. Bir golü kâr sayıp, sahasına çöktü. Bıraktığı alanlarda F.Bahçe top dolaştırdı. 5-10 pasta kaleye yaklaşabildi. F.Bahçe sol kenarı yok gibiydi. Bu Petkov geldikten sonra topal kaldı F.Bahçe. Serhat ve Fatih'in tarafına yığıldı oyun. Semavi çok iyiydi. Serhat, kalabalığa diripling yanlışında ısrar etti. Fatih'in olgun orta yaptığı istisnadır. Hareketli oyunda topa vuracak adamı da yoktu Fener'in. Tomas ve Lucian... Onlar da duran toplarda geliyor. Birkaç kez dokundular, kaleyi tutmadı. Marco ve Selçuk'tan da hayır gelmedi. Sadece yalancı hamlelerle vakit doldurdular. Şut, diripling, araya pas... Bir amatör futbolcu kadar verimli olamadılar. Van Hooijdonk'un frikikleri de fayda etmedi. Yani emanetçi hoca Mehmet Birinci'nin taktiği işliyordu. Cezasahasının önünde kilitlemişti F.Bahçe'yi. Aslında hiç de gereği yoktu bu kadar çökmenin. Fakat, futbolcu psikolojisi, sıralamanın verdiği korku, büyük takım fobisi... Metin Aktaş kurtardı F.Bahçe'yi. Her maç mutlaka hata alışkanlığını kullandı. Olmadık yerden gol üretti. Devrenin sonunda maçın ana fikri çıktı. Bu futbol yapısıyla iki takım da hedefine ulaşamaz. Yaşadıklarının gereği Sebat'ın mazereti kabul edilebilir. Daum ve ekibinin söyleyecek hiçbir şeyi yok. Hücum hattı uyumsuz. Orta sahası yetersiz. Savunmanın ön tarafa katkısı yok. Fener'in bir büyük sorunu da rakibin çıktığı anlarda karşı koyamıyor. Her atak kalesinde sonuçlanıyor. Sebat, iyi mücadele etti. Maçın adamı olarak öne çıkan yoktu. Fener'in iyisi Metin Tokat'tı, diğerleri döküldü. Saha yerleşimi, ilk 11 tercihi, oynama niyeti bu derece uyumsuz bir yapıdan güzel iş çıkmazdı zaten.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.