Kaydet
a- | +A
Türk iş dünyasının duayeni, bacayı ve minareyi meczeden gönül adamı İbrahim Bodur, Hakka yürüdü... Allah gani gani rahmet etsin. Başta eşi Sevim Hanım, kızı Zeynep Hanım ve damadı Osman Bey ve torunu İbrahim olmak üzere Türk milletinin başı sağ olsun diyorum. Cenazesi devlet ve milletin buluşması olmuştur. Devletini seven milletini sayan İbrahim Bodur 60 küsur yıldan beri Türk ekonomisine hizmeti şiar edinen bir insandı. Madde ve manayı dengeleyen ve hayır yapmaktan hiçbir zaman geri durmayan derviş meşrep biriydi. Bir denge adamı ve Osmanlı’nın son temsilcisi gibiydi. Bodur’un kurduğu “Çanakkale Seramik” köyde kurulan ilk fabrikaydı. Bodur ailesi İtalya’nın kalkınmasına önayak olan Medici ailesi gibidir. Merhum Doç. Dr. Osman Şekerci vasıtasıyla tanıdığım İbrahim Bey’e Çan’da birkaç kez misafiri oldum. Çanlı olup da Çanakkale Seramik fabrikasından şu veya bu şekilde yararlanmayan bir Allah’ın kulunu göstermek neredeyse mümkün değildir. Çanlılar Bodur ailesinden Bodur ailesi de Çanlılardan memnundur. Bu memnuniyeti, görüştüğüm en az yüz Çanlının ağzından işittim. İbrahim Bey’in vârisi ve tek evladı Zeynep’i damadı Osman’a at sırtında geleneklere uygun gelin edişi herkesin hafızasındadır. Zeynep Hanım; eşi Osman Bey ile mutlu olduklarını ve öncelikle evinin kadını olduğunu bana söylemişti. Osman Bey ise son derece kibar ve kayınpederi gibi dinine, diyanetine, milletine, vatanına ve kültürüne sımsıkı bağlı bir kimsedir...
Bugün İbrahim Bodur’un kurduğu Türk sanayi devlerinden Kale Grubu 60 yıldan beri Çanakkale’nin Çan ilçesinde taşı ve toprağı işleyerek ürettiği malları beş kıtaya yüz ülkeye ihraç ediyor. İbrahim Bey yerli ve millîdir. Kurduğu Kale Grubu şirketi âdeta bir ‘Türk Model’i olmuştur. Her yılın temmuz ayı sonunda yapılan “Seramik Bayramı” Çan’da görkemli törenlerle kutlanıyor. Bu törenlerde mevlit var, sünnet merasimi var, mehteran dâhil ne kadar güzellik varsa Türk geleneğine uygun olarak yapılıyor. Bin nüfusa sahip olan küçük kasabadan ilçeye dönüşen Çan’ın bugün seramik fabrikası sayesinde nüfusu 50 bine ulaşmıştır. (S. Doğan, "Başarıya Yürüyenler" kitabından-2005)
Beş yaşında babasını kaybeden İbrahim Bodur’u dedesi yetiştirmiştir. Nurettin Topçu ve Gönenli Mehmet Efendi’den ve dedesinden çok etkilenmiş olan Bodur iyi bir Millî Türk Talebi Birliği müdavimidir. Hobisinin ve zevkinin “çalışmak” olduğunu yaptığım söyleşide söylemişti. Merhum Bodur başarısının sırrını görüşmemizde şöyle özetlemişti: “Öncelikle Allah’ın lütfu ihsanı ve anamın duasını hiçbir zaman unutmuyorum. Mebus olmak isteseydim yüz defa, bakan olmak isteseydim on defa olurdum. Önemli olan herkesin kendi görevini en iyi şekilde yapmasıdır. Biz öldüğümüz zaman “Ne iyi oldu da öldü” dedirttirmeyiz. Çalışanlarımızla aramıza hiçbir zaman bariyerler koymadık. Onların evlenme, sağlık ve eğitim meseleleriyle gücümüz nispetinde meşgul olduk. Biz kendimizi patron olarak görüp halktan soyutlamadık...” İşte Bodur’un insani yönü ve gönüllerde taht kuran meziyetidir.
Merhum İbrahim Bodur’un kurduğu Çanakkale Seramik, Çan’dan Çin’e beş kıta yüz ülkeye ihracat yapan öncü firmalarımızdandır. İbrahim Bodur gibi şuurlu yüz iş adamımız olsa Türkiye’yi kimse dize getiremez vesselam. Nur içinde yat Hacı İbrahim amca...
 
 
Doç. Dr. Süleyman DOĞAN sordu, rektörler cevapladı

Çanakkale Destanı’nın yazıldığı Çanakkale Türkiye’nin tabiat yapısı bozulmamış güzel ve şirin bir ilimizdir. Geniş kaldırımları, temiz caddeleri, bakımlı binaları ile örnek bir şehirdir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Çanakkale ve çevresine önemli katma değer sağlamaktır. ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer genç, dinamik, çalışkan, sempatik ve proaktif bir profil çiziyor. Rektör Acer ile Çanakkale’de makamında yaptığım söyleşiyle siz aziz okurları baş başa bırakıyorum. 
Sayın hocam rektör olmayı daha önceden hedeflediniz mi?
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde geçen çalışma dönemim boyunca, akademisyenliğimin yanı sıra hep idari görev de yaptım. Dolayısı ile üniversite yönetim sisteminin hep içinde oldum yakından tanıdım. Bu süreçte bir üniversitenin kaliteli bir akademik kurumu haline gelmesi için neler yapılması gerektiğine ilişkin kendime ait fikirlerim gelişti ve bunları uygulamaya geçirmeyi hep arzu ettim. Aslında rektörlüğü düşündüğüm dönemlerde tek gerekçem bu fikirleri uygulayabilmekti. Bu anlamda rektörlüğü hedefledim diyebilirim.
Üniversiteniz bölge, iliniz ve Türkiye için ne ifade ediyor?
Çanakkale değerleri oldukça çeşitli ve önemlidir. Çanakkale Savaşları, Şehitler Anıtı ve Şehitlikler, Asos, Troya, Çanakkale Boğazı, Kaz Dağları, Çanakkale Seramikleri, Çanakkale Tarımı ve Su Ürünleri sayılabilir. Çanakkale doğa, tarih, turizm, sanat ve mimarinin bütünlüğünü sunan bir şehir.  Yapılması planlana yeni projeleri ile de Çanakkale’nin yeri ve önemi daha da büyüyor. Bu tarihi değerlerin ve doğal güzelliklerin keşfine ve tanıtılmasına Üniversitemizin katkısı büyüktür. Çanakkale’nin değerlerden biri de artık şüphesiz üniversitemizdir. Ekonomisi büyük oranda tarıma dayalı olan Çanakkale için Üniversite, büyümenin-gelişmenin-ilerlemenin anahtarıdır. Ziraat ve mühendislik fakültelerimiz bölge üreticisi  için büyük önem arz etmektedir. Üniversitemiz Çanakkale’de gelişimin ve bilimin öncülüğünü yapmaktadır. Ayrıca üniversitemiz yeni açılan bölümleri ile iş dünyasının da nabzını tutmaktadır. Çanakkale rüzgârıyla da ünlü bir bölgede. Üniversite bu konuda da öncü olacak araştırmalar ve projeler üzerinde çalışmaktadır.
Üniversitenizi nasıl tanımlıyorsunuz, üniversiteniz nerede duruyor ve hangi alanlarda iddialısınız?
Üniversitemiz bugüne kadar hep yapısal ve altyapı gelişimine zaman ayırmak durumunda kaldı bu anlamda çok güzel ve işlevsel yerleşke ortamları oluşturduk. Üniversitemizin eğitim, sağlık, spor ve sosyal altyapısına güveniyoruz, her geçen gün daha da geliştiriyoruz. Üniversitemizi Türkiye’de en hızlı gelişen birkaç üniversiteden biri olarak görüyorum. Çok iddialı olduğumuz arkeoloji, kimya, biyokimya, astrofizik, deniz bilimleri, tarih, tıp, turizm, bazı sosyal branşlar, Japon dili ve benzeri eğitim ve öğretmenlik alanlarda da daha ileriye gittiğimizi görüyorum. Yurt dışına daha hızlı açılan, balkan coğrafyasında en faal üniversite haline geliyoruz.
Üniversitenizin yakın ve uzak hedef olarak Türk bilimindeki vizyonunu ve yerini nerede görmek istiyorsunuz bu alanda ki çalışmalarınız nelerdir?
Rektör olduktan sonra aradan geçen bir yıl içinde uygulama alanları ve laboratuvarlarını geliştirmeye, bilimsel araştırma projeleri hazırlanmasına teknik ve maddi destek vermeye, fiziki altyapı imkanlarını geliştirmeye, daha yaşanabilir kampüs ortamları kurmaya çalışıyoruz. Gelişen iş dünyasına ve bilim dünyasına ayak uydurmak için yeni bölümler kuruyoruz. Kütüphanemize 30 bin elektronik kitap kazandırdık. Bitirme aşamasına geldiğimiz 80 bin metrekare kapalı alana sahip Araştırma Hastanemiz içerisinde tüp bebek ünitesi, organ nakil merkezi ve kanser tarama merkezi olacak. Çok farklı bölümlerden öğrencilerin bir araya gelerek fikir üreterek projeler yapmalarını sağladık. Üniversitemize Botanik Bahçesi kazandırma çalışması başlattık. Projemiz hazır, uygulama aşamasında. Teleferik projemiz ve rüzgar türbini projemiz de yoldadır.
Yüksek öğretim kurumlarında görmek istediğiniz öğrenci profili sizce nasıl olmalıdır?
Öğrencilerin ortaöğretimden iyi yetişerek gelmeleri gerekiyor. Bu anlamda kastettiğim şey, teknolojiyi, kendilerini geliştirmek için kullanan, Türkiye’yi dünya devleri ile rekabet edebilen bir konuma taşımayı ve bu ülkede yaşayan insanların hayat standardını yükseltmek için çalışan bireyler olmalarıdır. Toplumumuza ait ahlaki değerleri bilen ve benimsemiş bireyler olmaları, en büyük meziyetleri olmalı. Bizim inancımız, “din güzel ahlaktır” der. Herşey bunun üzerine bina edilmeli, bunun üzerine bina edildiklerinde bir anlamı olur. Birbirlerine saygılı, barış ve kardeşliğin ortak dilini kullanan öğrencileri görmek isterim.
Türkiye’deki üniversitelerin bilim, teknik ve üretime katkı bakımından dünya üniversiteleri ile rekabet edebilecek düzeye gelmeleri için neler yapılmalıdır?
Dünya üniversiteleri sıralamalarında ilk 1000’e girebilen üniversitelerimiz var. Öncelikle Dünya’daki ve Türkiye’deki başarılı üniversitelerin izlediği akademik yöntemlere bakmak lazım. Araştırma ve geliştirmeye verilen önem ve ayrılan fonların büyüklüğü önemlidir. Bunun garantileri oluştukça, Türkiye’deki üniversitelerin dünya sıralamasında ön sıraları kapmalarının önündeki geriye kalan engeller de silinecektir. Kaldı ki, ülkemizin son yıllarda gösterdiği atılım kendimize olan güvenimizi büyük oranda artırmıştır.
Üniversite Rektörü olmak nasıl bir duygu, hissiyatınızı paylaşır mısınız?
Üniversitenin gelişimini hedeflemiş birisi olduğunuz, kafanızda bu yönde projeleriniz olduğu sürece oldukça keyifli ve önemli bir konum. Ben bunu şahsen derinden hissediyorum, yaşıyorum. Şüphesiz ki yetkiden önce bu sorumluluğu hatırlamak lazım, öyle olduğu ölçüde işler ilerliyor.
Öğrenciler neden üniversitenizi tercih etsinler?
Yerleşke içi ve yerleşke dışı geniş ve kaliteli yurt imkânları, yerleşke içi ücretsiz ring servisleri, spor salonları, kapalı yüzme havuzu, sosyal tesisleri, tiyatro sahneleri, yerleşkeleri içinde camileri ve mescitleri öğrencinin hizmetindedir. Akademik olarak baktığımızda ise, nitelikle akademik kadrosu, ders uygulama ve laboratuvar imkânları, 24 saat açık merkez yerleşke kütüphanesi, 150 kadar aktif öğrenci kulübümüz mevcuttur. Üniversitemiz ve çeşitli kurumlardan sağlanan burs imkânları, isteğe bağlı veya zorunlu yabancı dil hazırlık programları, İngilizce, Almanca, Fransızca, Japonca, Arapça ve Osmanlıca öğrenme imkânları, tarih ve arkeoloji alanlarında Türkiye’nin en zengin bölgesinde okuma imkânını sağlıyoruz. Türkiye’nin en büyük teleskobuna sahip gözlemevi, ödül almış radyosu ve gelişmiş radyo-televizyon stüdyoları, öğrencilerin proje fikirlerine destek veren Proje Koordinasyon Merkezi’ni açtık. Çanakkale, tarihi, doğası, huzur ve güven dolu ortamı ve daha başka birçok güzel ve değerli nitelikleri ile üniversite okumak için eşiz ortam sunan bir şehir ve bölgedir.
Sayın Hocam Antarktika’ya üs kurma meselesi nasıl gelişti?
Aralarında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Görevlisi Melike İdil Öz’ün de bulunduğu 7 farklı üniversiteden 14 araştırmacı ile 15 gün boyunca araştırma yapılacak. Antarktika dünya sistemi için en önemli bölgelerden biri, bölgede farklı ülkeler tarafından gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar var. Projeye, buzul, okyanus, deniz, iklim, yabancı canlı türleri, iklim değişikliği, yabancı türler, deniz biyoçeşitliliği, sağlık, tıp konularında çalışan Türk uzmanlar katılacak. Bilimsel çalışmalara katılan, uluslararası çalışmalara iştirak etmeye hak kazanan bütün hocalarımızı sonuna kadar destekleyeceğiz. ÇOMÜ’lü öğretim görevlisi Melike İdil Öz, Antarktika’ya Türk bayrağının yanı sıra ÇOMÜ bayrağını da dikecek. Üniversitemiz adına tarihî bir an gerçekleşecek.
Üniversitenizi tercih eden yabancı öğrenci profili nedir?
Tüm yabancı uyruklu aktif öğrenci sayımız bu yıl için 683’tür. Balkanlardan 189, Kafkaslardan 179, Orta Asya Türki Cumhuriyetler’den 105 olduğunu görüyoruz. Ağırlıklı olarak Balkanlardan, çeşitli Avrupa ülkelerinden ve yine yoğun olarak kafkaslardan gelen öğrencileri daha yoğunlukta gözükmekte.

Çanakkaleli İbrahim Bodur
Başlık ResmiÇanakkaleli İbrahim Bodur

Üniversite ile sanayi iş birliğini nasıl sağlamayı düşünüyorsunuz?
En iyi ve verimli iş birliği proje bazlı iş birliğidir. 2015 Haziran ayı itibari ile Proje Koordinasyon Merkezi’ni kurduk. Altyapı çalışmalarımız tamamlandı. Çanakkale’ de özel sektörün nabzını tuttuk ve önem verdikleri konular, öncelikleri, üniversiteden bekledikleri, yapılabilecek ortak projeler üzerine bir dizi görüşmeler gerçekleştirdik. Karşılıklı iş birliği mekanizmaları masaya yatırıldı. Üniversite’nin de beklentileri, kısa ve uzun vadede proje ve planları paylaşıldı. Ayrıca üniversitemiz Sarıcaeli Yerleşkesi’nde üniversitemizin en büyük ortağı ve yöneticisi olduğu Teknopark faaliyettedir.
Üniversite kampüsünüz nasıl teşekkül etti, bunun bir hikayesi var mı?
Üniversitemiz 1992 yılında Trakya Üniversitesinden ayrılan birkaç birim ile kuruldu. İlk yerleşkesi, şehir merkezinde Anafartalar Yerleşkesi dediğimiz yer ve yine şehir merkezinde bulunan bir tarihi bina ile kuruldu. Daha sonraki yıllarda şu an en büyük yerleşkemiz olan Terzioğlu Yerleşkesi’nde büyüdü ve gelişti. Çanakkale merkezde bulunan diğer yerleşkelerimizin yanısıra her ilçede ayrı yerleşkelerimiz de mevcuttur. Üniversitemizin yerleşke arazisi temini konusunda Terzioğlu Vakfı yolu ile Terzioğlu Ailesi’nin büyük katkısını gördük. Son yıllarda da İlahiyat Fakültesi, Konferans Salonu ve Uygulama Camii’nin yapımında İçdaş ve Kolin firmalarının büyük katkılarını gördük. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın, başbakanlığı döneminde 2012 yılında verdiği talimatı üzerine bu firmalar İlahiyat Yerleşkemizi, Uygulama Camii’ni ve Kongre Merkezi’ni inşa ettik.

Çanakkaleli İbrahim Bodur
Başlık ResmiÇanakkaleli İbrahim Bodur

Kimdir? 

Prof. Dr. Yücel Acer 1971’de Yozgat’ın Sorgun ilçesinde doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Uluslararası İlişkiler lisans derecesi, Sheffield Üniversitesi’nden (İngiltere) Uluslararası Hukuk mastır derecesi, Bristol Üniversitesi’nden (İngiltere) Uluslararası Hukuk doktora derecesi almıştır. ÇOMÜ, İ.İ.B.F Uluslararası İlişkiler Bölümü, Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı’nda 2000 yılında yardımcı doçent, 2005 yılında doçent, 2010 yılında profesör olmuştur. ABD’de, Hawaii Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde doktora sonrası çalışmalar yapmış, Kara Harp Okulu ve Adalet Akademisi’nde dersler vermiştir. 2015 yılında ÇOMÜ’ye rektör olarak atanmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Çanakkaleli İbrahim Bodur
Başlık ResmiÇanakkaleli İbrahim Bodur

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Künyesi 

Eğitimde ve bilimde öncü

Kuruluş:1992
Fakülte Sayısı: 14, Yüksekokul sayısı:8
Meslek Yüksek Okulu:13, Enstitü:4
Uygulama ve Araştırma Merkezi: 31
Akademik Personel: 1650,
İdari Personel: 905
Öğrenci Sayısı: 45 bin
Yabancı Öğrenci Sayısı: 683
Öğrenci Kulübü: 150
Sloganı: Eğitimde ve Bilimde Dünya Üniversitesi
Misyon: Analitik düşünmeye odaklı; sosyal ve fen bilimlerinde düşünce-bilim dünyasının, sanatın ve teknolojinin gelişimine katkı sağlayacak bilimsel araştırmalar gerçekleştirmek.
Vizyon: İnsana ve temel insan haklarına, çalışanların özlük haklarına saygılı, özgüveni ve motivasyonu yüksek bir çalışma ortamı oluşturmak; öğrencilere sosyal imkanları yüksek bir kampüs ve üniversite ortamı sunmak vizyonu ile hareket etmek.

ÖNE ÇIKANLAR