Ne oldu da NATO'da stratejik müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasında ilişkiler zayıfladı? Halkımızda Amerika hayranlığının yerini niçin Amerika karşıtlığı almaya başladı? Gerçi Kıbrıs meselesi sebebiyle, sevimsiz bir adam olan Başkan Johnson'ın İsmet Paşa'ya mektubu ve Washington'ın Ankara'ya akıl almaz sorumsuzlukla silâh ambargosu uygulaması dönemlerini unutmuyoruz. Türkiye'de darbeler yaptırmasını hiç unutmuyoruz. Ancak Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanlıklarında özellikle ABD-Türkiye ilişkileri zirvede idi. Washington bize öylesine güveniyordu ki, AK Parti hükûmetinin kabûl edip Meclis onayına sunduğu İkinci Tezkere'nin beklenilmeyen reddi, Amerika'da şaşkınlık uyandırdı. Halbuki Birinci Tezkere kabûl edilmiş, limanlarımızı, meydanlarımızı onarmak izni verilmişti. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, Kuzey Irak'tan cephe açılamamasının Amerika'ya büyük insan ve para sarfına mâl olduğunu söyleyerek açıkça Türkiye'yi itham etti. Barzani ile Talabani ise, Türklerin kuzeyden girmeyerek Kürdistan devletinin kurulmasını sağladığını söylediler. Bu durumda Amerika'nın Kuzey Irak'ta üslenmiş PKK'yı dağıtmayıp her ay muntazaman süper mayınlarla ellişer yüzer topraklarımıza sokması, Türkiye'de birden Amerika aleyhinde atmosferin oluşmasına sebeb oldu. Son defa bir Amerikalı yetkilinin, PKK meselesini çözmek için Kuzey Irak'taki Kürt otoritelerine müracaat etmemizi söylemesindeki küstahlık, dikkat çekicidir. Şimdi Amerikalılar, Kurtlar Vâdisi filminin Türkiye'de rekor kırmasına hayretlerini açıklıyorlar. Bu derecede nazikleşen cihan devleti Amerika ile stratejik denen müttefiki arasındaki ilişkiler İran konusunda Washington'ın politikasından uzaklaştığımız oranda kritikleşecektir. Pisleşecektir demeye cesaret ediyorum. Zira bu takdirde Amerika PKK'yı açıkça Türkiye'ye ve İran'a salacaktır. Büyük Kürdistan ve Büyük Ermenistan projelerini yürürlüğe koyacaktır. Bunların yanında PKK, bizim beşinci derecede sorunumuz olacaktır. Böylesine bir atmosferde Trabzon'da papaz ve Roma'da bir düzine Türk öldürüldü. Papaz, azîzler listesine alınmak üzere Vatikan'da muameleye kondu ki, Hıristiyanlığı tanıyanlar ne demek olduğunu bilirler. Papazı öldüren silâhın gerçek sahibi henüz tesbit edilemedi. ABD ile AB ilişkilerimizin paralelliğini pek çok yazdım...