Ekim'in 3'üne doğru

A -
A +

3 Ekim'e yaklaşırken, Türkiye'nin durumu kötü değil, iyicedir denebilir. İktidarın bütün karşıtları, muhalifleri, hasımları, bir aksaklık olur da AK Parti ve hükûmet tökezler, erken seçime gidilir hevesine endekslendiler. İktidar elbette bunu biliyor. Gerçi ülkemizdeki Hristiyanlara ait şikâyetleri hâlâ çözemedik. Birileri aklını Patrik Efendinin hangi unvanları kullanacağına falan takmış. Böylesine bize en küçük fayda sağlamayacak, ama epey zarar veren ön yargılardan arınamadık. Teröre karşı İngiltere'nin ve diğer AB devletlerinin yasal ve siyasal tedbirlerini süratle alalım. Araya Kopenhag kriterlerini ihlâl edici bir şeyler sokuşturmak gibi şeylere kalkışmadan bunu yapalım. Aydınlarımız, terorist kafaları aydınlatamadılar. Terörcü vatandaşlarımızın iradeleri kendilerinde değildir ki, makule yanaşabilsinler. İpleri elinde tutanlar, terörden arınmış bir Türkiye istemiyorlar. Bu arada kaç gencin hayatını yitireceği umurlarında değildir. Peşmergeler, Türkmenler'e ve Sünnî Araplar'a işkence yapıp öldürüyor, sürüyor, kaçırtıyorlar. Ne yapalım? İkinci Tezkere ile, Irak'ta işimiz olmadığını ilan eden biziz. Suriye'de, İran'da, Orta Doğu'da, sınırlarımız dışında hiçbir problemimiz bulunmadığı fikri, Atatürk sonrası dış politikamızın temel taşıdır. Ne bir karış toprak veririz, ne alırız! yüce felsefesidir ama, bizden toprak isteyen isteyenedir. Tekrar büyük devlet hâline geleceğimiz endişesiyle davranan ülkeler, tarihimizi ve potansiyelimizi biliyorlar. Biz tarihimizi de, potansiyelimizi de nesillere unutturan zihniyetin zebûnuyuz. Birleşik Amerika'nın çok itibarlı haber dergisi Newsweek Formula-1 başarımız vesilesiyle İstanbul'u kapak yaptı. İstanbul için asırlarca dünyanın yarısına başkentlik yapan şehir yazdı. Geçmişimize nefretle bakanların vücut hararetleri birkaç derece fırlamıştır. Avrupa'nın birinci kişisi olmak üzere Eylül seçimlerine girmeye hazırlanan Prof. Angela Merkel, Türkiye hakkında daha ılımlı konuştu. Şansölye koltuğuna oturup önüne en mahrem devlet dosyaları konunca daha da makul çizgiye gelecektir. Hâsılı, olumlu faktörler, olumsuzlardan fazladır. 3 Ekim'i biz huzurla bekliyoruz. Demokrat Parti'yi, Adalet Partisi'ni, Menderes'i, Demirel'i, Özal'ı zerre kadar beğenmeyip Erdoğan'ın iktidara gelmesiyle şaşıranların 3 Ekim beklentilerine katılmıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.