HAMAS, Ankara'nın tavsiyelerini dinlemeyecek görünüyor. Bu suretle Filistin meselesinde yeni bir dönem başlıyor. Zira HAMAS, hükûmet kuruyor. Tahran'dan yönetileceği, Şam'daki Muhâberât ve Baas'la sıkı iş birliği yapacağı anlaşılıyor. Bu suretle İran'da Ahmedinecad'ın seçilmesi gibi, Doğu Akdeniz'de de bir oluşum ortaya çıkıyor ki, Washington'a bayram havaları estiriyor. Zira milletlerarası basit kurallara uymayacak bir HAMAS iktidarının, değil Washington ve Tel Aviv'i tatmini, Avrupa Birliği ve Türkiye'de bile tasvibi mümkün değildir. Ama Türkiye, mazlum ve mağdur Filistin halkı için elinden geleni yaptı. Clinton'ın Amerikalıları sonuna kadar zorlayarak başarının eşiğine getirdiği Yaser Arafat-İzak Rabin anlaşması, ülkesine dönen Arafat tarafınan bozulmuştu. Arafat, Nobel Barış Ödülü'nü alıp cebine koymuş, gereğini yerine getirmemişti. İsrail'deki şahinler de bayram etmişlerdi. Zira El-Fetih'in lideri, HAMAS ve benzeri İran bağlantılı terör örgütlerinden korkmuştu. Şimdi de böyle oldu. Ankara'nın cesur, hattâ cür'etkâr teşebbüsü akamete uğradı. Zira Şam'dan gelen Hâlid Meşal, Ankara'dan Tahran'a gitti. En büyük Şii otoritesinin huzuruna çıktı. Herhalde sonuna kadar cihad kabîlinden bir emir aldı. Gene faturayı Filistinliler ödeyecek. Istırapları artacak. Bu uygarlık ve insan hakları yüzyılında, hiçbir güvenceleri olmaksızın doğacak, yaşayacak, ölecekler. Miss Condoleezza Rice, politik dehasına yakışmaz bir harekette bulundu. Kahire, Riyad, Abû Dabî gibi Arap başkentlerini gezdi. Filistinlilere yardımlarını kesmelerini istedi. Pekiyi Filistinliler ne yiyip ne içecekler? Bu Washington için yanlış politikadır. İsrail'in ve Birleşik Amerika'nın, yılda toplam 2 milyar doları bulan yardımlarını Filistinlilerden kesmemeleri doğru politikadır. Nerede kaldı ki, Araplardan ve diğer zengin Müslüman ülkelerden gelen yardımı önlemek gayreti tasvip görsün? Bu para ile Filistin'in bir vakitler Marksist, şimdi "köktendinci" terör örgütleri silâh alıp, liderleri Batı bankalarına milyonlar yatırsınlar furyasını engellemek için kesintiye gidilmiyor. HAMAS'ı, halkı nazarında müşkül durumda bırakmak, en kötüsü, HAMAS'a oy verdikleri için cezalandırmak için yapılıyor. Filistin'de ıstırap artıp bombalar patlayınca, Washington'ın Şam'a ve Tahran'a davranışı sertleşecektir. Batı, HAMAS'ı meşru siyasî parti tanıyıp seçime soktuktan sonra seçim sonuçlarını beğenmediği için ayrıca suçlanacaktır. Ne dünya ama, değil mi?