Teröristi havalimanından nereye götürdünüz?

7 Nisan akşam üzerine doğru Süleymaniye Uluslararası Havalimanı yakınlarında bir patlama meydana geldi. Biz patlamanın meydana gelişini bölgede faaliyet gösteren haber kaynaklarından ziyade CIA elemanı Michale Rubin’den öğrendik.

 

Rubin o saatten bu yana ayarı bozuk saat gibi alarm vermeye devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Duhok vilayeti Çemelka kasabası yakınlarında bir helikopter düşmüş ve düşen helikopterde dokuz örgüt elebaşı ölmüştü. İşte bu kazadan sonra Türkiye olayın peşini bırakmadı ve Savunma Bakanı Akar alenen ‘PKK/YPG destekçileri, teröristlere helikopter vererek bir kez daha suçüstü yakalanmışlardır. Bunların beyhude çabalar olduğunu artık anlamaları lazım’ demişti.

 

30 Mart 2023 tarihinde icra edilen Millî Güvenlik Kurulu toplantısında da konu gündeme gelmiş ve MGK tarafından yayınlanan bildiride ‘Suriye ve Irak’ta son dönemde müşahede edilen gelişmelerin DEAŞ terör örgütü ile mücadele kisvesi altında PKK/KCK-PYD/YPG’yi helikopter de dâhil her türlü imkân ve kabiliyetle teçhiz etmeyi sürdüren aktörlerin asıl niyetinin anlaşılmasına bir kez daha vesile olduğu kaydedilmiştir’ denilerek, bölgede Brett McGurk ve ekibinin ne dümenler çevirdiğinin bilindiği ortaya konulmuştu.

İşte bu bildiriden birkaç gün sonra Türkiye, Süleymaniye Uluslararası Havalimanı’na gerçekleştirilen tüm uçuşlara Türk hava sahasını kapattığını duyurdu. Suriye hava sahası da devam eden iç savaştan dolayı sivil uçuşlar için kullanılmadığından, bu durum Batı’dan mezkûr havalimanına yapılacak tüm uçuşların sona ermesi anlamına geliyor.

Bu kararın alınmasının hemen ardından Süleymaniye Valisi Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu nezdinde girişimlerde bulunmuşsa da alınan karar değişmedi.

 

Türkiye’nin kendi hava sahasını kapatmasının ana gerekçesi ise bu havalimanının uzun bir zamandan bu yana terör örgütüne her türden destek maksatlı uçuşlar için kullanılmasıydı.

 

Türkiye’nin bu kararının ne kadar isabetli olduğuna dair bir son dakika gelişmesi ise yazının girişinde bahsettiğimiz gibi dün yaşandı. Süleymaniye Havalimanı çıkışında terör örgütü YPG’nin elebaşı Ferid Abdi Şahin’e yönelik bir saldırı gerçekleştirildi.

 

Saldırıdan yara almadan kurtulan Şahin’in apar topar Suriye’ye götürüldüğü ve oradan açıklamalar yaptığı dikkate alınırsa helikopterlerin terör örgütü elemanlarını taşıma maksatlı yoğun olarak kullanılmaya devam ediyor demektir.

Demek ki hâlâ bu havalimanı üzerinden teröristler her yere götürülüp getiriliyor, koordinasyon devam ediyor, belki de birden fazla istihbarat teşkilatı koordinatörlüğünde toplantılar icra ediliyor. 14 Mayıs seçimlerinden sonra Türkiye’de bir hükûmet değişikliği olursa alternatif senaryolar geliştiriliyor.

Saldırıdan hemen sonra ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Sözcüsü Joe Buccino, Wall Street Journal'a yaptığı yazılı açıklamada ‘Süleymaniye'de bir konvoya saldırı düzenlendiğini doğrulayabilirim. Konvoyda ABD askerî personeli de vardı. Herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Şu an saldırıyı soruşturuyoruz’ ifadelerini kullandı. Buccino ayrıca “ABD personelinin emniyet ve güvenliğini tehdit eden her türlü eyleme şiddetle karşı çıkıyoruz” ifadelerini de kullandı.

 

Söz konusu olan ABD askeri olunca aslan kesilenler, elleri ile besledikleri örgüt vasıtasıyla Türk askerinin, masum sivillerin ve Kürtlerin nasıl katledildiğini görmez olurlar mı?

Görürler elbette, lakin konu hafife alınacak boyutun dışına çoktan taşmıştır. Israrlı bir emperyalist plan, sınırlarımızın dibinde bir terör devleti kurabilmek için âdeta gemi azıya almış durumdadır.

 

Kendi devlet başkanı Trump’ın sosyal medya hesabını dahi kapatan bu kafa, terör örgütü elebaşına mavi tiklı bir sosyal medya hesabı tahsis etti ve oradan da her konuya dair açıklama yaptırtıyor. Elebaşı mezkûr saldırı sonrasında Türkiye’yi suçlayarak ‘Süleymaniye'deki müttefiklerimizle ilişkilerimizi sürdüreceğiz. Süleymaniye Havalimanı'nın Türkiye tarafından hedef alınmasını şiddetle kınıyoruz. KYB'nin Suriye'deki kardeşlerine destek veren millî duruşu Türkiye'yi endişelendirdi’ ifadelerini kullandı.

Fransız Yabancı Lejyonu ve İngiliz Özel Kuvvetler yetiştirmesi KYB Başkanı Bafıl Talabani eğer terör örgütlerine bu derece açıktan destek vermeye kararlıysa Türkiye’nin meşru hedefi hâline gelmelidir ve gelecektir.

 

Önümüzdeki süreçte bu konuyu daha uzun uzun konuşacağız.

Bölgede gözümüzün önünde Brett McGurk koordinesinde bir terör devleti kurulmaya çalışılırken, ülke sınırlarının dışında yaşayan tüm iş birlikçilerinin gözü 14 Mayıs tarihinde yapılacak seçimlerde. Yurt dışına asker gönderilmesine dair tezkereye alenen karşı çıkan Kılıçdaroğlu ve HDP’nin ortaya koyacağı siyaset, tüm bu oyunun senaristine de HDP’ye de sınırın karşısındaki kan emici vampirlere de âdeta ümit olmuş durumda.

 

Şimdi dertlenerek açıklama yapanların bizi dertlendireceği günleri, ellerini ovuşturarak beklemelerinin sebebi bundandır.