Canan Karatay işin sırrını paylaştı: Söylediklerini yapan hastalık nedir bilmiyor
SAĞLIK Haberleri
2019 yılında hayatımıza giren koronavirüs ile birlikte sağlıklı beslenme ve bağışıklığı güçlü tutmanın önemi daha da arttı. Sağlıkla ilgili yaptığı paylaşımlar ve söylediği sözler çok konuşulan Prof. Dr. Canan Karatay, hasta olmamanın sırrını paylaştı. İşte ünlü profesörden altın değerinde tavsiyeler…
İki yılı aşkın süredir medyada görünmeyen Prof. Dr. Canan Karatay’ın yeni kitabı Karatay Sözü kısa süre önce çıktı ve çıkar çıkmaz çok satanlar listesine girdi. Verdiği tavsiyelerle çok konuşulan Karatay’ın en önem verdiği konu sağlıklı beslenme… “Önce bağışıklığımızı korumak ve kadim bilgileri kullanmak esastır. Bağışıklık zırhı’na hepimizin ihtiyacı var!” diyen Karatay, kitabının bir bölümünde, bağışıklığı güçlendirmek için yaşam tarzında yapılacak değişikliklerden bahsetti, virüs ve bakterilerden korunmanın formülünü verdi.
VİRÜS VE BAKTERİLER VÜCUDUMUZA BÖYLE GİRİYOR
Prof. Dr. Canan Karatay’a göre virüs ve bakterilerden korunmak hiç de zor değil. Hatta onlardan asla korkmamak gerek. Ünlü profesör, virüs ve bakterilerin vücudumuza ağzımızdan ve burnumuzdan kolayca giriş yaptığını belirterek, şöyle konuştu:
“Virüs ve bakteriler, solunum yollarına yerleşerek, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olur. Burun tıkanıklığına, burun akıntısına, gıcık dediğimiz kuru öksürük ve ateş yükselmesine yol açar. Öte yandan virüs ve bakterilerin, vücudumuza giriş kapıları, ağız, burun ve boğazımızdır. Virüs ve bakterilerin ilk olarak demir attıkları limanlar ağız, burun ve boğazımızın iç yüzeylerini kaplayan mukoza dediğimiz hücrelerdir.”
VİRÜS VE BAKTELERİN ÇOĞALMASINI ENGELLEMEK İÇİN NE YAPMALI?
Virüs ve bakterilerin mukozaya yerleştiğinde ise hücrelere kolayca ulaşıp burada çoğalabildiğini belirten Karatay, sözlerine şöyle devam etti:
“Virüs ve bakteriler, hücrelerimizin içindeki ögelerden beslenerek sayıları artıyor ve güçleniyorlar. Bu süre hemen oluşmuyor. Güç kazanmaları ve kan dolaşımına karışıp genel vücutta halsizlik, ateş gibi şikayetlerin ortaya çıkması için hücre içine girdikten sonra aradan 3-4 gün geçmesi gerekiyor. İşte virüs ve bakterilerin yaşamındaki bu ilk 3-4 gün içinde çoğalmalarını engellenmesini ve önlenmesini sağlayan daha önce açıkladığım gibi hücrelerimizin alkali olmasıdır. Hücrelerimizin pH değerini yükselterek onları tümüyle alkali kılmak son derece önemlidir.”
Karatay’a göre, karbonatlı suyla gargara, ağız ve boğazda 3-4 gün yaşadıktan sonra solunum yoluna inen virüsün yaşamasını ve güçlenmesini önler.
HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN KARBONATLI GARGARA TAVSİYESİ
Virüslerin vücudumuzda çoğalmasını engellemek için karbonatlı su tavsiyesi paylaşan Karatay, detayları şöyle aktardı:
“Virüs ve bakterilerden korunmak için ağız, burun, boğaz mukozamızı, içilebilir karbonatlı su ile yıkamalı, burnumuza çekmeli, gargara yapmalı, hatta bikarbonatlı su ile dişimizi dahi fırçalamalıyız. Böylece virüslerin ve bakterilerin çoğalmasını, üremesini ilk girdikleri limanlarda önlemiş oluruz. Böylece sıhhatli kalır ve hastalanmayız. Açıkladığım şekilde gereken önlemlerimizi alıp da uygularsak virüs ve bakterilerden korkmamıza gerek yoktur. Virüslerle ve bakterilerle bu şekilde birlikte, dost olarak yaşayabiliriz. Korku imparatorluğuna, panik ataklara vize vermeyelim derim.”
KARATAY’A GÖRE EN ETKİLİ MASKE…
Canan Karatay, maske takılmaya devam edip edilmemesi konusunda ise şöyle konuştu:
“Virüsler ve bakteriler mikroskobik canlılardır. Büyüklükleri 15-20 mikron kadardır. En etkili cerrahi maskelerin deliklerinin boyu ise 200 mikron kadardır. Bu bağlamda maskelerin koruyucu olup olmadığına siz karar verebilir misiniz? En gerçek ve en etkili maske, ağzımızı, burnumuzu tuzlu, bikarbonatlı su ile sık sık çalkalamak, yıkamak ve dişlerimizi fırçalamak ve de tabii ki yüzümüzü yıkamaktır.”
'da Takip Edin!
