Kâfire bir kılıç çaldı ki!..

A -
A +
Uhud’da, en azılı müşriklerden Ebû Zül-Kerş diye biri vardı. İri cüsseli ve çok kuvvetliydi. Her tarafı zırhlarla kaplıydı. Sırf gözleri görünüyordu. “Ben, Ebû Zül-Kerş'im!" diye bağırıp, Müslümanlara meydan okuyordu. Bu, Ebû Dücâne ile karşılaştı. Ve hemen hücûm etti! Hızla kılıcını savurdu! Ebû Dücâne, onun bu darbesinden kalkanıyla korundu. Ebû Zül-Kerş'in kılıcı Ebû Dücâne hazretlerinin kalkanına girdi. Ve iyice içine gömüldü. Kâfir, kılıcına asıldı. Ama kalkandan çıkaramadı. Sıra, Ebû Dücâne’ye gelmişti. Kılıcını hızla kaldırdı. Ve şiddetle kâfire çaldı! Allah’ın izniyle omuzundan tâ uyluklarına kadar kâfiri ikiye biçti! Sonra her önüne çıkan kâfiri devirerek dağın eteğinde, tefleriyle müşrikleri kışkırtan kadınların yanına geldi. Kendisi şöyle anlatıyor: “Öfkeli bir kâfiri gördüm. Öbür kâfirlere kızıyordu. Onları harbe teşvîk ediyordu. O kimseye dikkatle baktım. Kadın olduğunu anladım. Ve Resûlullahın kılıcının şerefini gözetip, onu o kadına vurmadım. Bu kadın, Hind idi. Daha sonra hazret-i Hind oldu “radıyallahü anhâ”...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.