"Senin kızından daha hayırlısıyla evlendi!"

A -
A +

Resulullah Efendimiz harp meydanındakilere buyurdu ki: "Siz onun kayınpederine gidip (Allahü teâlâ, Sa'd Selemî'yi senin kızından daha hayırlı biri ile nikâhladı) deyin..."

 

 
Dün, bir nebze bahsettiğimiz gibi; Amr bin Veheb, güzel kızını siyah tenli fiziken de pek güzel olmayan kimseye vermek istememişti. Ancak kızı, damat adayını gönderenin Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) olduğunu duyar duymaz bu evliliğe razı olmuştu. Babasını hemen Resulullah Efendimize gönderdi. O da durumu Resûlullaha şöyle arz etti:
"Yâ Resûlallah, yanlış bir iş yaptım affedilmem için geldim. O kimseyi geri çevirmemin sebebi, belki yanlış anlamış olabilir düşüncesiyle idi. Mademki siz uygun gördünüz, kabul ediyor, kızımı ona veriyorum..."
Kızın babasının bu sözleri üzerine nikâh kıyıldı. Ancak damadın hiç parası yoktu. Hazreti Osman, Abdurrahman bin Avf ve Hazreti Ali'den temin etti...
Hemen çarşıya çıkarak, hanımı için eşyalar aldı. Gözlerinden neşe ve sevinç akmaktaydı. Bu hâl içinde eve gitmekte iken kulağına bir ses geldi;
- Ey mücâhidler, hazırlanın! Resûlullahın emri ile savaşa gidiyoruz! deniliyordu... 
Sa'd Selemi'deki neşe derhal cihat sevincine dönüştü. Ellerini kaldırıp şöyle dua etti:
"Ey yerlerin ve göklerin sahibi yüce Allahım. Ben seni ve Resûlünü çok seviyorum. Resûlünün emri her şeyin üzerinedir. Mademki savaş emri vermiş, evlilik işimi bırakıp, ben de harbe katılacağım..."
Sonra hemen gidip, iyi bir at, kılıç, mızrak ve bir kalkan aldı. Süvarilerin toplandığı meydana gitti...
Bir müddet sonra, Peygamber Efendimiz süvarilerin yanına geldi. Tam Sa'd hazretlerinin yanında durdu. Onun "Evlilik işini sizin cihat emriniz üzerine bırakıp geldim yâ Resulallah" demesi üzerine ona dua etti...
Ordu yola çıkıp düşman ordusu ile savaşa tutuşunca, Sa'd var gücüyle kendini ortaya attı. Kahramanca kılıç sallıyor, önüne gelen düşman askerini yere yıkıyordu... Bu şekilde epey vuruştuktan sonra, bir ses işitildi:
- Sa'd şehit düştü, Sa'd şehit düştü!..
Peygamber Efendimiz, Sa'd'ın şehid düştüğünü görünce, onu kucakladı. Yüzündeki tozu toprağı sildi ve;
- Kokun ne kadar güzel. Allaha ve Resûlüne sevgin ne kadar çok ey Sa'd, buyurarak bir müddet başında ağladı. Sonra mübarek yüzünde birden tebessüm belirdi ve yüzünü başka tarafa çevirdi...
Orada bulunanlar bunların hikmetini sordular. Buyurdu ki:
-Sa'd Selemî'yi sevdiğim için ölümüne ağladım... Onun yüksek derecesini görünce, gülümsedim... Cennette beraber olacakları huriler o anda yanına geldiler. Hayâmdan yüzümü başka tarafa çevirdim... Şimdi siz onun kayınpederine gidip "Allahü teâlâ, Sa'd Selemî'yi senin kızından daha hayırlı biri ile nikâhladı" deyin...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.