Köyümüze ve köylümüze teşvik

A -
A +
Köylerimizin hâl-i pürmelali ayan beyan ortadadır. Bu meseleye değerli yöneticilerimizin bir an evvel çare bulmaları gerekmektedir. Köylerimiz sürekli göç vermektedir. Köyler ihya edilmedikçe maddi ve manevi meseleler çözüme kavuşamadığı gibi giderek katmerlenir.
Yıllarca yanlış stratejilerle önemli çapta yerleşim merkezleri, beton yığınları, insan ve motorlu araç yoğunluğu ile âdeta yaşanamaz hâle gelmiştir. Aksine mümbit verimli arazilerimizde gerek ziraat gerekse hayvancılık boyutu ile ilgi gittikçe azalmış çoğu yerde yok olmuştur. Bu arazilere yazıktır! Günahtır! Bu husus doğu ve güneydoğu bölgelerinde daha da vahimdir. Köylerimizde tarım ve hayvancılığın yanında el sanatları da teşvik edilmeli bir şekilde köylü köyünde kalmaya teşvik edilmelidir. Bir halı dokuyan köylü haneye ürettiği halının belki iki kat miktarı teşvik için ödenmeli ama kendinden sonra bir iki kişi yetiştirmesi için de prosedür geliştirilmelidir. Bugün hal yasasıyla hijyen ve ucuz ürün hedeflenmekle birlikte ne olursa olsun küçük üretici köylü ve çiftçi üretim ve tüketimde kenara atılmamalı ürettiklerini satabileceği bir ortam oluşturulmalıdır. Aksi hâlde köyde hayat gittikçe zorlanmakta ve köylüler köyde yaşayamayınca bir ümit şehirlere göç etmektedir. Bu ise işsizlik, istihdam sorunu ve üretimsizlik olarak karşımıza çıkmaktadır. Saygılarımla...                 Necdet Akman-İstanbul
    Şikâyette bulundum ben cezalandırılıyorum   “Merhaba Feridun Ağabey, çalıştığım iş yerinde beni önce telefon mesajlarıyla rahatsız eden mesai arkadaşımı iş yeri amirime şikâyet ettim. Beni dinlerken hiç oralı bile olmadı. Üstelik de bana sanki gündem oluşturuyormuşum gibi bir tavır takındı. Çok üzüldüm. Beni ciddiyetle dinlemeyen birisi benim meseleme nasıl çözüm bulacaktı? Sonra o kimse bu defa daha da ileri giderek telefondan öte sataşmalarda bulunmaya başladı. İşimi iyi yapmadığım konusunda ileri geri laflar söyleyerek bana mobbing uyguladı. Ben artık dayanamayıp tekrar hem amirime hem üst amire bildirdiğimde bu defa ben suçlu oldum iyi mi? İş yeri huzurunu bozan davranışlarda bulunduğum gerekçesiyle benim işten çıkışım istendi. O beni rahatsız eden kimseye de çıkış veriyorlarmış ama benim suçum ne? Ben istemediğim birisiyle zorla görüşmek konuşmak mecburiyetinde miyim? Bu durumda rahatsız olduğumu iş yerindeki amirime bildirmek suç mu? Bir insanı rahatsız edeni değil de ondan şikâyet edeni işten çıkarmak adil bir yaklaşım mı? Bu konuyu 'Allah sizden sorsun!' diyerek sineye çekip çıkıp gideyim mi? Yoksa sonuna kadar hukuk mücadelesi vereyim mi bilemiyorum. İş yerinde çalışma azmim kırıldı. Huzurum kalmadı. Mücadele etmekte kendimi aciz ve yalnız hissediyorum” diyen İstanbul’dan rumuz “Haktan” isimli okuyucumuza, öncelikle olaya soğukkanlı yaklaşmanızı, anlık öfkeyle hareket etmemenizi öneririz. Öfke ile alacağınız kararlarda hata yapma riski her zaman vardır. Bu konuda kendinizi güçsüz hissediyorsanız yapacağınız girişimler sonucunda iş yerindeki haklarınızla ilgili sıkıntılar yaşamamak için en uygunu bir avukattan profesyonel yardım almanızdır. Bu, daha akılcı yoldur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.