Sağ ve sol seçmen nerede ayrıştı?

A -
A +
İstanbul, ekonomi, S-400, F-35, Doğu Akdeniz ve Suriye..
İç-dış politika, savunma ve ekonomi hepsi birbiriyle ilişkili..
Birlikte okunursa ancak, bizi doğru sonuçlara götürebilir..
Türkiye önemli günlerden geçiyor..
Son dönemde şöyle “ohhh” çekip rahatça oturabildiği bir gün bile olmadı..
İstanbul ile başlayalım..
Mazbatanın verildiği yer belli..
Stadyumlarda verilmiyor..
Batı medyası tarafından da gönderilmiyor..
Artık eli kulağında YSK bir karar verecek ve hep birlikte saygı duyacağız..
Oylar, çuvallar orada..
Kim kazandı ise mazbatayı o alacak..
Ankara’da Mansur Yavaş görevine başlamadı mı?
 
MORAL, AZİM, KARARLILIK VE DAVA!
 
Ekonomik olarak zor günlerden geçtiğimiz doğru..
Seçimlere domates, biber, patlıcan ve patatesle gittiğimiz de..
Marketten iki file bir şey alınca ödenen rakamlar da ortada..
Hep birlikte eleştirelim..
Ama hakkı da teslim ederek..
Şu aldığımız sağlık hizmetlerini hangi Avrupalı alabiliyor?
90’lı yıllarda cebimizdeki parayla yurt dışına çıkabiliyor muyduk?
Özel okullar.. Üniversiteler..
Neyse..
Türkiye’nin Ağustos 2018’deki “dolar savaşından” yara almadan çıktığını kim söyleyebilir..
90’lı yıllarda bunlar yaşansaydı ne mi olurdu?
Çok basit.. Yunanistan’ın durumuna düşerdik..
Yunanistan gitti kendi eliyle anahtarını Almanya’ya teslim etti..
Gezi’den beri birikimlerimizi cebimizden almaya çalışıyorlar..
Sadece bu da değil..
Türkiye, herhangi bir Orta Doğu ülkesi gibi 3’e, 4’e bölünmeye çalışılıyor..
Bulgaristan’dan soydaşlar 80’lerin sonunda Türkiye’ye geldi..
Afganlar, Kazaklar, Kırım Türkleri, Irak Türkmenleri ve Suriyeliler aynı şekilde..
Peki biz nereye gidebiliriz, kim bizi kabul eder?
Son dönemde FETÖ ve PKK’nın zafer naraları altında seçimlere gidiyoruz..
Yurt dışından verilen ayarlarla ‘benzemezler’ bir araya getiriliyor..
Her seferinde daha azim, kararlılık ve başarı açlığıyla saldıran ‘profil’ var karşımızda..
Bilmeyen biri görse inanmaz..
“Peş peşe 7 seçim kaybedenler hâlâ nasıl böyle heyecanlı, moralli olabiliyor” diye kafayı yer..
-“Bu sefer betonu deleceğiz..”
-“Bu kez çeliği eriteceğiz” davranış biçimi başka nasıl açıklanabilir gerçekten bilmiyoruz..
 
SAĞ VE SOL SEÇMEN NEDEN FARKLI DAVRANDI?
 
31 Mart kaybedilmiş değil..
Ama kazanılmış da değil..
İstanbul süreci devam ediyor..
Bir yanda; meclislerin ve ilçe başkanlıklarının AK Parti ve Cumhur İttifakı'na verilmesi..
Diğer yanda Ankara ve İstanbul için Büyükşehirlerde çıkan tablo..
Çok iyi analiz edilmesi gerekiyor..
Sağ seçmen belli ki ayar vermek istemiş..
Vermiş de..
Peki buna mukabil sol seçmen ne yapmış?
-Kıyılarda sandığa ailecek gitmiş.. Bir tek fire bile vermemiş..
-HDP ile aynı karede görünmekten zerre imtina etmemiş..
-“İzmir’de çamur içinde yaşıyorum, hizmet alamıyorum” hiç dememiş..
-Partisinin, davasının arkasında dimdik durmuş..
Bu satırların eleştiri veya övgü şeklinde değerlendirilmesi yanlış olur..
‘Durum tespiti’ demek en doğrusu..
 
OVAL OFİS FOTOĞRAFINI ATLAMAYALIM
 
Hazine ve Maliye Bakanı G-20 ve IMF toplantıları için Amerika’da..
Başkan Trump ile de görüştü..
Trump’ın damadı Kushner de oradaydı..
Kushner, Türkiye’ye geldiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı şekilde kabul etmişti..
Nice ülkelerin devlet başkanları, başbakanları Washington’a gidiyor ama ABD Başkanı ile görüşemiyor..
Çok net... Bu randevu Türkiye ve Erdoğan’ın ağırlığını gösteriyor..
 
EKONOMİYE YİNE SALDIRDILAR
 
31 Mart’ın ardından yine ‘o muhteşem üçlü’ harekete geçti...
Muhteşem üçlü kim?
Reuters, Bloomberg ve Financial Times..
Moody’s de tribün desteği veriyor..
Berat Albayrak üzerinden Türkiye ekonomisi yine indirilmek istendi..
Sosyal medyadan da kara propaganda tam gaz devam ediyor:
-“Türkiye yabancı yatırımcılara güven vermiyor..”
-“Kur krizini atlatamayacak..”
-“Dolar şöyle olacak, böyle çıkacak..”
Bakın çıkarta çıkarta anca 5.80’lere getirebildiler..
Türkiye’nin de eli armut toplamıyor..
Kaç aydır tedbirlerini alıyor..
Dış ticaret açığı çok iyi noktalara geldi..
Daha da iyi olacak..
 
“O Y A L A Y A L I M”
 
Neredeyse 4.5 yıl seçimsiz bir dönem bizi bekliyor..
Türkiye devrim niteliğinde adımlar atacak..
Ekonomisini yapısal reformlarla dönüştürecek..
Kesinlikle yapmak zorunda..
‘Dolarizasyondan’ kurtulmak için..
‘Ekonomi operasyonları’ tam da bu yüzden yeniden yürürlükte:
-“Paketler devreye alınmasın..”
-“Türkiye ekonomide dibe çakılsın..”
-“Günlük dolar tartışmaları sarmalında boğulsun gitsin..”
Bunları bilerek, isteyerek ve plan dâhilinde yapıyorlar..
Çünkü; Türkiye’nin 150 milyar dolarlık bir kaynak ile neler yapabileceğini gördüler..
İhracatta, sanayide, enerjide ve turizmde dev projeleri hayata geçireceğini biliyorlar..
Bu yüzden de yapısal reformları itibarsızlaştırma peşindeler..
Türkiye büyük oynuyor..
Pazarlıklarına bir yandan devam ediyor..
S-400, F-35 işinde kimse kriz falan beklemesin..
Kar, tipi, fırtına..
Bir yere kadar..
Biraz daha sabredelim...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.