Eksen daha da kayacak...

A -
A +
Yakın geçmişte ‘çok acayip’ olaylar yaşadık..
Kuşatılan Türkiye bir anda İsrail ile can ciğer kuzu sarması yapıldı..
Lakin hormonla, kortizonla bu işler bir yere kadar..
Öyle de oldu zaten..
Asker üzerinden kurulan ‘yakın iş birliği’ bir anda bitiverdi..
‘Asker’ deyip geçmeyin o zamanlar ‘Başbakanlardan’ bile etkiliydiler..
Hava sahasını kullanmalar, ortak tatbikatlar..
Daha bir sürü şey..
İsrail’in Filistin hamlelerine Ankara ses çıkartamıyordu..
“Cılız Dışişleri” açıklamalarıyla geçiştiriliyordu..
Peki Türkiye’nin ne çıkarı vardı?
Çıkarı falan yoktu, kurgu böyleydi:
“Her şey İsrail için..”
Orta Doğu’da herkes ‘kötü’ ve ‘düşman’, bir tek İsrail Türkiye’nin dostuydu..
Aynı şeyler şimdilerde Mısır için uyarlanıyor..
Suudi Arabistan ve BAE ile birlikte İsrail yanlısı cephe oluşturuluyor..
Türkiye 90 sene Orta Doğu’ya sokulmadı..
“Cıs yanarsın, girersen çıkamazsın, oralar bataklık” dendi..
Onu bunu bırakın diplomatik misyonlar bile kapalı tutuldu..
Arap ülkeleriyle aralara kocaman duvarlar örüldü..
Araplar sürekli kötülendi, ‘bilinçli’ çirkin propagandalar yapıldı..
Türkiye “Terör ve PKK” sopası ile korkutuldu..
Şimdilerde Suudların İran’la terbiye edilmesi gibi..
Fransa, İngiltere ve İtalya, Afrika’yı paylaşırken Ankara başka dertlere gark edilmişti..
Düşünebiliyor musunuz?
Fransa’ya her yıl Afrika’dan 200 milyar avro geliyor..
Böyle eksen kaymasına can kurban!
Kuzey’e çıkalım..
Rusya sıcak denizlere Türkiye üzerinden inecekti..
Her an işgal edilebilirdik..
Kafkasya’dan da mümkün olduğunca uzak durmalıydık..
Türki Cumhuriyetlerle bir türlü bütünleşemedik..
Rahmetli Özal ne yaptıysa olmadı..
Çin’den de uzak durmalıydık..
Uygur Türkleri bu iş için bulunmaz kaftandı zaten..
Yıllarca Türk-Çin ilişkileri karanlık dehlizlerden çıkamadı..
 
EKSEN NEREYE KAYDI?
 
Neredeyse 30 yıldır Türkiye’nin eksenini tartışıyoruz..
Ne hikmetse ABD ekseni Japonya’ya, 
Fransa ekseni de Gine, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal’e kaymıyor..
14 Afrika ülkesinin hâlâ Fransa’ya “sömürge vergisi” ödediğini biliyor muydunuz?
Hadi verme sıkıysa..
Pat diye darbe oluveriyor.. Afları yok..
O ülkelerin hemen hemen tamamına gittik..
Garip bir şekilde Fransa hayranlığı ve korkusu var..
İkisi bir arada..
Stockholm sendromunun değişik versiyonu..
 
MÜTTEFİK Mİ, HASIM MI?
 
Türk-Amerikan ilişkileri ne zaman iyi oldu ki?
Veya Washington, Ankara’ya ‘gerçek müttefik gibi davrandı?’
Ta o meşhur Johnson Mektubundan beri..
Sürekli inişler çıkışlar, dalgalanmalar ve fırtınalar..
İşler, ABD’nin dediğini harfiyen yapınca iyi, yapmayınca kötü gitti..
Darbeler oldu..
Çekiç Güç döneminde PKK’ya silah, mühimmat, cephane atıldığını duyardık ama inanmazdık..
İşte şimdi PKK/YPG’ye tırlar dolusu verilen silahlar ortada..
FETÖ’yü kim besliyor?
İncirlik, Kürecik kimin için var?
ABD Başkanı ne diyor, PENTAGON ne yapıyor?
CAATSA yaptırımları uygulanırsa ‘Müttefik Türkiye’den ‘Hasım Türkiye’ye mi geçiş yapacağız?
Böyle saçmalık olur mu?
 
50 YIL YETMEDİ, 50 YIL DAHA BEKLEYİN
 
Peki ya Avrupa Birliğine ne demeli?
Bekle babam bekle..
Aman başka taraflara falan da gitme..
Senin yerin Batı..
Ama hepsi bu kadar, buraya kadar..
-Hani vize işi ne oldu?
-Suriyeliler için 6 milyar avro gönderecektiniz?
-Bir iki fasıl açılacaktı..
Hepsi fiyasko..
 
EKSEN TÜRKİYE’NİN KENDİSİ
 
Bütün Batı ailece nerede?
Asya’da, Afrika’da, Latin Amerika’da ve Orta Doğu’da..
Çok da para kazanıyorlar..
Birçok ülkenin ekonomisini yönetiyorlar..
Ama Türkiye adım atınca “dur yolcu, eksenin kayar” diyorlar..
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu TGRT yayınında önemli bir şey söyledi:
-“Latin Amerika açılımımız ortaklık politikasına dönüşüyor..”
-“Ağustosta yeni politikalarımızı, hedeflerimizi ve açılımlarımızı paylaşacağız..”
Kimse merak etmesin, Türkiye, etrafına örülen duvarları çoktan yıktı attı..
Girişimci ve insani dış politikalarla dünyaya açıldı..
Türklerin tarihine bakın..
Hiç eksenleri kaymış mı?
Ona buna dahil olmuşlar mı?
Erdoğan, Davos’ta “One minute” dediğinde ekranda ‘ağlayan’ spikerler görmüştüm..
“Ne olacak şimdi hâlimiz?” diyorlardı..
Aynı ‘tipler’ S-400, F-35 olayında benzer kodlarla hareket ettiler..
Buna psikolojide ‘öğrenilmiş çaresizlik’ deniyor..
15 Temmuz sonrası yeni strateji, planlı ve takvime uyularak sahaya yansıtılıyor..
Olan ‘sadece’ bu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.