Bir daha söylüyorum, birlik olmazsak işimiz çok zor

A -
A +
Aslında hayat bir bütün. Yaşamın tüm farklı alanlarında aynı ya da benzer kurallar geçerli. Siyasette, iş dünyasında, medyada, sanatta, sporda da. Eğer bir sanatçı yıldız bir isimse hangi sanat dalında faaliyet gösteriyorsa orada parlar. Bir kısım güçler bu yıldız sanatçının sahneye çıkmasını istediği kadar engellesin o sanatçı toplum arasında konuşulmaya ve ilgi uyandırmaya devam eder. Hatta yasaklamak ve baskılamak o sanatçıyı daha da efsane hâline getirir.
Fakat bir sanatçıda yıldız elektriği yoksa o ismi her gün saatlerce en popüler kanallara da koysa hiçbir halt olmaz. Ancak geçici ve uçucu bir etki oluşturur. Oysa  yasaklanan sanatçının kayıtları ya da eserleri elden ele tüm toplumda dolaşır. Popülerliğini ve starlığını sürdürür. Hem Türkiye hem de dünya tarihinde bunun çok örneği vardır...
Aynı durum siyasette geçerli değil mi? Eğer bir siyaset adamı toplumun önemli bir kısmını arkasına almayı başarabilen bir ışığa sahipse dilediğiniz kadar yasaklar ve engeller koyun o siyasetçinin toplumda bir efsane olmasını engelleyemezsiniz. Bu konuda akla hemen bu emsalin en mükemmel örneği Başkan Erdoğan gelmektedir. Tüm yasaklamalar ve engellemeler Başkanımız Erdoğan’ı milletin gözünde daha da büyütmüştür. Tüm engellemelere rağmen Başkan Erdoğan 25 yıldır milletin desteğiyle zirvede...
Demirel ve Ecevit’in yaşadıklarını düşünelim. Süleyman Demirel 1971’de zorla indirildiğinde gazeteciler, o askerî rejimin Başbakan yardımcısına, "Demirel bir daha Başbakan olabilir mi?" diye sormuştu. Şu an ismini tek bir kişinin bile hatırlamadığı bu askerî rejimin adamı ise kahkaha atmış ve "Güldürmeyin beni. Demirel artık bir siyasi mevtadır" demişti. Demirel bu demeçten sonra 5 kere daha Başbakan oldu ve sonunda Cumhurbaşkanı makamına kadar çıktı.  Aynı şekilde Ecevit 12 Eylül’den sonra yapayalnız kaldı ve hapse atıldı. Sıfırdan kendi partisini kurdu ve Başbakanlığa kadar yürüdü. Bir siyasetçiye yoğun toplumsal talep yoksa da ne olursa olsun o kişi toplumda efsane olamaz...
Peki, medyadaki işleyiş siyasetten farklı mı? Değildir. Bir medya adamı star elektriğine sahipse ve insanların ilgisini çekebiliyorsa istediğiniz kadar yasaklayın, o kişinin efsane hâline gelmesini durduramazsınız. Eğer siz yetenek ve zekâya sahip star bir isim değilseniz medyada bir gazetede köşe kapmanın ya da ekranda yer bulmanın aslında hiçbir önemi yoktur. Toplumda kimse sizi tanımaz ve önemsemez. Varlığı yokluğu bir sıfır tipler olarak hayatınıza devam edersiniz. Star isim olmadıktan sonra toplumun umurunda değildir bu gelişmeler. Şu an Türk medyası bu hâlde olduğu için bitmiş durumda.
 
 
Adam harcama kültürü
 
Siyasi olarak karşı taraf sizin takımın içinde olan ürktüğü kişilere karşı aynı operasyonları yapar. Muhalefetin tam olarak şu an yaptığı bu. Bizim tarafta kim etkiliyse, kim karşı tarafa karşı sağlam duruyorsa ona saldırıyorlar. Argümanların doğru ya da yanlış olduğuna asla bakmıyorlar. Var güçleriyle saldırıyorlar. Algıların âlâsı yapılarak o kişinin kellesini istiyorlar.
Bazen bizim tarafın bir kısmı da buna alet oluyor ve karşı taraftan daha çok saldırıyorlar. Kıskançlık, haset de etkili oluyor. Hâlbuki bir hata yaptı diye kelle almak doğru değil. İnsanlar hata yapar, özür diler. Yoluna devam eder. Kellesini muhalefet istedi diye verirseniz bu işin sonu gelmez.
Bakın 31 Mart seçimlerinden bu yana belediyelerle ilgili her gün haberler çıkıyor. Kıymetli vakıflara saldırılıyor. Şu kadar para şuraya aktarılmış diye algı yapıyorlar. Ne acıdır ki, medyada bunlara doğru dürüst cevap bile verilemiyor. Sadece yaprak kımıldatmayacak yazılar çıkıyor.
Herhangi bir medya grubumuzda bazı tenkisatlar oluyor, zil takıp oynuyorlar. "Şu gazete kapanıyor, şu televizyon küçülüyor" haberlerini sevinçle veriyorlar. "Şu gazeteciden şöyle tazminat aldık, şöyle gününü gösterdik" diye mutluluk tweetleri atıyorlar...
İşte bu yüzden gelin eski alışkanlıkları bırakıp beraber olalım. Yoksa neler yapacaklarının sinyalini veriyorlar. Adamlarımızı yedirmeyelim. Küslükleri unutalım... Karşı tarafı paçavraya çevirmek zor değil. Ancak adam harcandıkça diğer arkadaşlarımızda enerji kalmıyor...
Bu yazıyı bir dayatma olarak değil bir tespit olarak yazıyorum. Böyle dağınık devam edersek 2023'ün ne kadar zor olacağını tahmin bile edemezsiniz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.