Suriye’de Sünni bir diktatör olsaydı

A -
A +
Yaşadıklarımızın hepsini tersyüz edin.
Tıpkı Saddam Hüseyin gibi, eğer Beşar Esad da Sünni bir azınlık diktatörü olsaydı, Arap Baharı sonucu ayaklanan Nusayrileri bombalasaydı ve bunun için Rusya ile iş birliğini sürdürseydi, katliamlar sonucu milyonlarca Nusayri-Alevi Suriyeli Türkiye’ye sığınsaydı ne olurdu?
Muhalefet yine “Türkiye ile Suriye arasında bir savaş olsa Esad’ın tarafını tutarız” der miydi?
Nusayri Suriyeli sığınmacılara ayrımcılık yapıldığını, onlara haklarının verilmediğini mi söylerlerdi yoksa “Senin yüzünden bunlar Türkiye’ye sığındı, hepsini evlerine gönder” mi derlerdi?
Avrupa Birliği ve ABD’nin tutumu ne olurdu?
İran ne yapardı?
CHP’liler Türkiye’ye sığınan Alevi ve Nusayri Suriyeliler için “Ülkemiz ekonomisinin sırtına çok yük oldular, nereden çıktı bu başımıza” diye yakınırlar mıydı yoksa onlar için yardım kampanyaları mı düzenlerlerdi?
Muhalefet, Hükûmet Nusayrilerin haklarını korumak için Suriye’ye asker yolladığında “Ne işimiz var Suriye’de, İdlib’de” diye çıkıntılık yaparlar mıydı?
Türkiye’nin Sünni Şam rejimini tanımasını isterler miydi?
Muhalefettekiler Suriyeli Nusayri sığınmacıların vatandaşlığa alınmasını isterler miydi istemezler miydi?
CHP medyasında sığınmacı Nusayri Suriyelilerin iş, eğitim ve sanat dünyasındaki başarıları yer alır mıydı almaz mıydı?
CHP’li iş dünyası fabrikalarını ve iş yerlerini Suriyeli sığınmacılarla doldurur muydu doldurmaz mıydı?
TÜSİAD Suriyeli sığınmacılara yönelik ırkçılığı raporlaştıran bir araştırmaya imza atar mıydı atmaz mıydı?
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım.
Türkiye muhalefetinde, özellikle de CHP’de mezhepçi ve Sünni dindarlık karşıtlığı üzerinden geliştirilen mezhepçi bir tutum var. Bu çifte standard ve  ikiyüzlü siyaset, muhalefetin Suriye’yle ilgili dış politikasında belirleyici bir role sahip.
Şimdi İdlib meselesinde aynı mezhepçi tutum bir turnusol kâğıdı işlevi görüyor ve bu yüzden başta CHP ve HDP olmak üzere tüm muhalefet millî eksen yerine şer odaklarıyla aynı çizgide hizalanmayı yeğliyorlar.
Bu gidiş çok tehlikeli ve ağır sonuçları getirecek bir noktaya evrilmekte.
Çünkü iş giderek ciddileşmekte. Şam rejimi cami avlusuna işemekte eceline susamış köpek gibi. Uluslararası çete bizi Suriyeli mültecilerle köşeye sıkıştırmaya çalışırken her gün bombalarla insanlığı katlediyorlar. Vicdanları katlediyorlar.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hiç bu kadar net konuşmamıştı. Açıkça “GİRERİZ” dedi Erdoğan.
Dediğim gibi, muhalefet bir karar vermek zorunda.
Millî bir duruş mu sergileyecekler, yoksa Şam’ın kuyruğuna mı takılacaklar?
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.