Türkiye bu savaştan büyüyerek, lider ülke olarak çıkacak

A -
A +
Tüm belirtiler gösteriyor, görmemek için kör olmak lâzım.
Şu şartlarda bile açılan Başakşehir Şehir Hastanesi’ni izlediğimde bu ülkenin neleri başarabileceğini bir kez daha anladım.
Neler var?
Bir kere dünyanın en büyük sismik izolatörlü binası.
Diğer adıyla sismik yalıtım. Yani olası bir depremin hasar oluşturma potansiyelini en aza indirmek için kullanılan bir yardımcı araç. Yapının depreme dayanma kapasitesini artırıyor.
O hâlde rakamlar konuşsun:
Kapalı inşaat alanı 1 milyon metrekare.
Yatak kapasitesi 2682
Günde 32 bin 700 hastaya hizmet verecek.
Salgın bölümlerinde 155 solunum cihazı, 475 hasta başı monitör, 150 defibrilatör (Kalbin normal dışı atımını tekrar normal kalp ritmine döndüren araç), 75 EKG cihazı, 1035 hasta yatağı, 150 adet de acil muayene ve müdahale sedyesi...
 
BU ÜLKENİN YERLİSİ DEĞİL ONLAR
 
Gurur duyun ülkenizle diyeceğim ama nafile.
Hastanenin açılması için bağlantı yollarının asfaltlanması gerektiği ortaya çıkınca “Bu benim işim değil” diyen Ekrem İmamoğlu’nun derdini anladınız mı?
Çünkü o ve onun gibiler bu ülkenin yerlileri değil. Yabancı hepsi. Yapılan güzel işler, gelişme, başarı onları mutsuz ediyor bu yüzden.
Eksik malzemeli kolilerini alan bir Allah’ın kulu çıkmadı ortaya. Millet koli beklerken ellerine tutuşturulmuş iki kilo portakalı görüp neye uğradığını şaşırdı.
Hafta sonu da 500 bin ton asfalt döktürdüğü palavrasını attırdı ortaya. Millet “Kardeş, senin 500 bin tonu dökmen için 25 bin kamyonu seferber etmen gerek. Zaten çalışmayan asfalt fabrikaların değil 500 bin, 5 bin ton bile üretemez” diye alaya alınca “Pardon 5 binmiş, 500 bin sehven oldu” diye düzeltti. Fark etmesek yedirecekti! Aslında 5 bin ton da yalandı ya neyse...
 
ELLERİNDEN GELSE AZRAİL’E YARDIM EDECEKLER
 
Çıldırdılar. Sürekli yalan üretiyorlar.
Test sayısı artmasına rağmen vaka sayısı düştükçe, taburcu sayısı arttıkça içleri kan ağlıyor.
Vefat edenlerin sayısı stabil devam edince -hâşâ- Azrail’e yardım edesi geliyor hepsinin.
Âdeta “Abi senin de işin zor. Yoğunsun biliyoruz, istersen yardım edebiliriz” diyecekler.
Başakşehir Şehir Hastanesi’nin açıldığı gün, İngiltere’de yayınlanan Daily Mail gazetesi manşetinden “Türkiye’den gelecek 84 ton yardım malzemesi 24 saat gecikirse ülkemizdeki sağlık sistemi durabilir” diye yayın yaparken de yürekleri yanıyor.
 
CHP TROLLERİ UTANMA SÖZCÜĞÜNÜ RAFA KALDIRDI
 
Dün Başakşehir Şehir Hastanesi’nin görkemli görüntüleri eşliğinde açılışı yapılırken CHP’nin sosyal medyada faaliyet gösteren trollerinden Tuncay Özkan, Gürsel Tekin, Barış Yarkadaş, yancıları İsmail Saymaz ve Melis Alphan’ların, Cumhuriyet, Birgün gibi gazetelerin yırtınmaları da ibretlikti tam anlamıyla.
Bir önceki gün “Adana Sahra Hastanesi” komedisiyle zaten rezil olmuşlardı.
Amaçları yalan haberle başarıları gölgelemek, görünmez kılmak olduğundan Burdur Yeşilova İlçe Belediye Başkanı CHP’li Mümtaz Şenel ile eşi Fatma Şenel’in vurulmasını Salda Gölü'yle ilgili verdiği “mücadele”ye bağlayıp Hükûmeti ve İçişleri Bakanlığı’nı zan altında bırakmaya çalıştılar.
CHP milletvekili Mehmet Gökmen, belediye başkanına saldırının fuhuş yapılan bir otelin kapatılmasıyla ilgili olduğunu söylemesi bile onları utandırmadı.
Yaptıkları her şey aslında zavallılıklarını görünür kılıyordu.
 
MARKA VE PATENT FİRMALARI NEDEN ÇOK YOĞUN ÇALIŞIYORLAR?
 
Ama onlar rezillikte birbiriyle yarışırken çılgın Türk girişimciler habire çalışıp üretiyorlar yeni buluşlarla.
Çok yakın bir arkadaşımın avukat olan eşi patent verme işleriyle uğraşıyor yıllardır. Dün konuştum kendisiyle hâl hatır sormak için. Malum salgın günlerinde arkadaşları aramak gerekiyor.
“Çok yoğunuz” dedi bana. “Sebep ne, hayrola?” diye sordum, anlattı:
“Normal kriz zamanlarında bizler biraz boşa çıkarız patent firmaları olarak. Ama korona salgını nedeniyle patent başvurularından başımızı alamıyoruz. Tıbbi malzemeler, teknolojik cihazlar, yerli üretim yapan ilaç firmalarının başvuruları o kadar çok ki...”
Bu genel bir doğrudur ve kanıtlanmıştır.
Krizler ihtiyaçları ortaya çıkarır, ihtiyaçlar da buluşları.
Dün Başakşehir Şehir Hastanesi’ne teslim edilen 100 adet yerli solunum cihazı da onlardan biri. Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar tarafından açıklandığına göre Biosys Byomedikal şirketinin tasarımıyla Arçelik tarafından üretilen yerli solunum cihazlarının binlercesinin yakında devlete teslim edileceğini dün bizzat Selçuk Bayraktar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a açıkladı. Tabii bu tasarımın üretimine Aselsan’ın katkılarını da belirtmek gerek bu arada.
İşte gerçek Türkiye bu.
Gerisini boş verin...
 
 
FUAT UĞUR'UN İKİNCİ YAZISI
Irkçılık hortladıkça ülkenizin kıymetini daha da anlayacaksınız
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.