Kılıçdaroğlu-Fetullah paslaşması nasıl tek kale maça döndü?

Eski yazılarımdan hatırlayanlar olacaktır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir önceki seçimde Millet İttifakı’nın ortak adayı olarak Abdullah Gül’ü aday göstermişti. HDP dâhil tüm ittifak bileşenleri bu öneriye sıcak bakmış ama birden Meral Akşener çıkıp “Ben de adayım” deyince Abdullah Gül ile birlikte Kılıçdaroğlu da dımdızlak ortada kalmıştı.

AK Parti’de milletvekili olduğu ve Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza verdiği hâlde, gizli gizli Gül’ün adaylığının konuşulduğu toplantıların tam “göbeğinde” yer aldığını itiraf eden Ali Babacan bunları anlatmıştı. Sinsilik ve mayasındaki ihanet geni ile herkesi şaşırtan Ali Babacan, Halk TV’de bu gelişmeleri sıkılmadan tek tek anlattı. Biz de yıllardır bunların tıynetlerini söylemekten dilimizde tüy bitenler olarak bir kez daha haklı çıktık ama ne fayda.

Size bahsettiğim yazımda bu mutabakatın nasıl bozulduğunu anlatmıştım. Bunun sırrı Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’dı. Çünkü Koray Aydın Genel Başkanı’na “Meral Hanım ben bunu kabul etmiyorum. Ya siz aday olursunuz, olmazsanız ben adaylığımı koyarım” diye tepki göstermişti.

Evet, şimdi size bu ADAYLIK MESELESİNDE BİR HAFTADIR NELER OLUYOR onu anlatacağım...

Bildiğiniz üzere CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu neredeyse 6 aydır kendi adaylığının konuşulmasını sağlamak için elinden geleni yapmakta. Bunu ilk önce bir Twitch yayınında ifşa etti. Ardından “Ben sizin demokrat amcanızım” klişesiyle Z kuşağına seslenmeye çalıştı. Muhalif Metropoll kamuoyu araştırma şirketinin son yoklamasında Z kuşağının yüzde 35’inin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a oy vereceği ortaya çıkınca bunu görmezden geldi. Ama devam etti. Bazı yayınlarda “Neden aday olmayayım ki” tarzı sözler sarf etti ve nihayetinde adamı Bülent Kuşoğlu’na “Gönlümüzdeki Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu” dedirtti. Koray Aydın yine sektirmedi ve anında “Bizim gönlümüzdeki aday da Meral Akşener” deyiverdi.

Anlaşıldı ki İyi Parti de Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmıyor. Tıpkı FETÖ Elebaşı gibi.

FETÖ konusundaki bilgi kaynağım Ümit Akdemir, Fetullah Gülen’in CHP Genel Başkanı için “Dersimli” sıfatını kullandığını söylüyor. Temelde ırkçı olan Gülen, kullanışlı bir aparat olarak gördüğü Kemal Kılıçdaroğlu’nu yine de güvenilmez buluyor.

Öte yandan Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olursa dokunulmazlığı artacağı için onunla ilgili ellerinde tuttukları kozları kullanamayacağını ve eskisi gibi “çalıştıramayacağını” düşünüyor.

FETÖ elebaşı bu işe sıcak bakmayınca hâliyle İyi Parti de bakmıyor.

Peki, FETÖ’nün adayı kim?

Aslında adayları desek daha iyi.

Hemen iki ismi de söyleyeyim size:

Ya kamuoyu araştırmalarında sürekli önde çıkan Mansur Yavaş?

Onu da istemiyorlar. Her dediklerini yapacak biri gerekiyor onlara çünkü.

İşte bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti’den gelen “Bizim gönlümüzdeki aday da Meral Akşener” açıklamasıyla gerekli mesajı aldı ve kendi konuşturduğu adamı Bülent Kuşoğlu’nun açıklamasını fazla da refüze etmeden “Zamansız bir açıklama. Siyasi ortamı ve Millet İttifakı’nı dikkate almadan acele söylenmiş sözlerdir” diyerek meseleyi ertelemekle yetindi.

Şimdi öyle görünüyor ki adayları Ali Babacan ve Ekrem İmamoğlu olan FETÖ elebaşı Fetullah ile Kılıçdaroğlu arasındaki tek kale maçta beraberlik sağlanmış durumda.

Kısaca iki taraf da vazgeçmiş değil. FETÖ’yü Türkiye’de eski konumuna getirmek için son barutlarını atan Fetullah, Kemal Kılıçdaroğlu’nun varsayalım ki Cumhurbaşkanı olduğunda BİRİLERİ ona iki höt deyince “Al sana dört” diyecek denli korkak olduğunu çok iyi bildiği için onun adaylığına şiddetle karşı çıkıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan Vekili Gülizar Karaca Biçer’e “Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bile olsa tüm KHK’lılar için yeniden yargılama süreci başlatacağız” dedirtmesi bu yüzden bir güven tazeleme niteliğinde.

Bilmiyorum külyutmaz iblis Fetullah bunu nasıl karşılar? Onu zaman gösterecek. Şimdi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Millet ittifakının adayı nefsini terbiye etmiş biri olmak zorunda. Başkanlığın verdiği muazzam yetkilerle yozlaşmayacak, gücünü hızlıca Meclis’e ve Başbakan’a teslim edecek bilgelikte olmalı” diye Millet İttifakı adayı olacak kişiyi tarif ediyor.

Güvenilmez, bindiği kayığın küreğini çeken, abartılı sayıda emlak zengini olmasıyla “nefis” konusunda sınıfta kalan ve belediye başkanlığında başarısızlığı iki yılda tescillenen Ekrem İmamoğlu mu?

AK Parti’ye partinin içindeyken ihanet eden, tam bir Brütüs özelliği sergileyen ama mutemet olmaya aday Ali Babacan mı?

Kızına ve oğluna Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi tarafından verilen rezidans daireler dışında fazla bir yamuğu bulunmayan ve nefis terbiyesinden geçer not alan ama korkak, güvenilmez ve yalan söylemeye hayli meyilli olan Kemal Kılıçdaroğlu mu?

Bakalım FETÖ’nün şans ibresi hangisinin üzerinde duracak?

Göreceğiz.