Yalan söylemek, insanlara hıyanet etmek olur!..

A -
A +
Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: "İman sahibi, her kabahati yapabilir. Fakat, hıyanet yapamaz ve yalan söyleyemez!"
 
Dilimizin âfetleri -15-
Dil âfetlerinden biri de yalan söylemektir... Yalan, doğru olanın veya doğru bildiğinin aksini söylemektir. Yalan; günahların en çirkini, ayıpların en fenası, kalpleri karartan bütün kötülüklerin başıdır. Yalancılık, insanlar arasında da sevilmeyen çok çirkin bir huydur.
İnsanlar topluluk hâlinde yaşayabilmek için birbirlerinin yardımlarına ve doğru sözlerine muhtaçtırlar. Yalancı olan insanlar arasında yardımlaşma, geçim ve itimat olmaz. Aile fertleri yalancı olunca, ailede sevgi, saygı ve birbirlerine karşı itimat kalmaz. Böyle bir ailede ne iyi bir geçim, ne de huzurlu bir hayat mümkün olur. Aileleri böyle olan cemiyet de yıkılmaya mahkûm olur.
Yalan, aynı zamanda kalplerin kararmasına da sebep olur. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, (Yalandan çok sakınınız! O, fücurla (kötülükle) beraber bulunur. Bu ikisi ise cehennemdedir!) buyurdu. Buradan anlaşılıyor ki; günah ve kötülüğün esası yalandır. Bunun için yalan, Allahü tealanın ve Peygamber Efendimizin sevmediği bir huy oldu. Hadis-i şeriflerde, (Yalan, nifak kapılarından bir azaptır) ve (Allahü teala, kıyamette üç kişi ile konuşmaz ve onlara bakmaz. Verdiğini başa kakan, tâcirin yemini ile mal veren, kibirli elbisesi giyen) buyuruldu.
Yalanın en kötü ve çirkin olanı, yalan yere yemin ve yalan şahitlik etmektir. Yalan yere yemin eden, dünyada ve ahirette felakete uğrar. Allahü teala, buyuruyor ki: (Allah’ın ahdini [kitaplarındaki peygamberlere iman sözünü] ve kendi yeminlerini birkaç paraya satan kimseler [var ya!] işte onların âhirette hiçbir nasibi yoktur. Allah, onlara kelâmıyla hitap etmeyecek ve kıyamet günü onlara merhamet nazarıyla bakmayacak ve kendilerini temize çıkarmayacaktır. Onlar için çok acıklı bir azap vardır!) [Âl-i İmran 77]
Yalan yere yemin edenin malının bereketi kalkar, ömrünün saâdeti yok olur, evi barkı viran olur. Hayatı zindan olur. Kısaca maddeten ve manen büyük belâlara dûçar olur. Sevgili Peygamberimiz, (Yalan yere yemin, büyük günahtır) ve (Yalan yemin ederek bir Müslümanın hakkını alan kimsenin gideceği yer, cehennemdir) buyurdu. Doğru olarak çok yemin etmek, Allahü tealanın ismine ve yemine kıymet vermemek olur. Bunlara kıymet vermeyerek yemin etmek çok çirkindir. Şarkılarda, temsillerde, eğlencelerde yemin etmek böyledir.
Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: (İman sahibi, her kabahati yapabilir. Fakat, hıyanet yapamaz ve yalan söyleyemez!)
Zâlimden, bir Müslümanın bulunduğu yeri, malını, günahını saklamak caizdir. İki Müslümanın arasının açılmasını önlemek için, malını korumak için, Müslümanın sırrı, ayıbı meydana çıkmaması ve bunlar gibi haramları önlemek için yalan söylenebilir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.