Türkiye havalansın istemiyorlar

Türkiye'yi sadece bölgesel anlamda değil küresel olarak da "büyük oyuncu" yapacak "büyük projeler" hedef tahtasından inmiyor. Bu projelerden en önemlisi hiç şüphesiz İstanbul'a yapılacak 3. Havalimanı... Bu anlamda "ÇED olumlu" raporunun durdurulması kararı, aynı amaçla tertiplenen "Gezi" olayları ve "17 Aralık Operasyonu"nun bir devamı niteliğinde... Çünkü; 3. havalimanı tamamlandığında, aynı zamanda dünyanın da en büyük 3. havalimanı olacak. 220 bin kişiye iş imkânı sağlanacak. Dolaylı etkiler ise daha değer katıcı... Bugün bile İstanbul'da kongre ve fuar için boş yer bulunamazken, 3. havalimanının devreye girmesiyle bu merkezi konum çok daha fazla güçlenecek. Bir diğer büyük proje olan "İstanbul Finans Merkezi" ile entegre konumu da tartışılmayacak kadar önemli... Yani İstanbul hem finans merkezi hem de ulaşım merkezi olma yolunda hızla ilerliyor.

Peki bu durumdan kimler etkilenecek? İstanbul'a yapılacak 3. havalimanı, özellikle Londra ve Frankfurt'un en büyük rakibi olacak. Londra 65 milyon yolcuya hizmet verirken, Frankfurt 45 milyon yolcu ağırlıyor. Oysa İstanbul 3. havalimanı projesinin sadece birinci aşaması 70 milyon kapasiteli olacak ve ikinci aşamada 20 milyon yolcu daha eklenecek. Uzun vadede ise 140 milyon yolcu kapasitesine ulaşılacak. Bugün Almanya'dan Frankfurt ve İngiltere'den Londra, dünyanın ortak uçuş noktaları olduğu gibi, finans merkezleri olarak da öne çıkmışlar. Buradan da anlaşılıyor ki büyük finans merkezlerinin oluşmasında büyük havalimanları önemli bir şart.

İşte İstanbul, bu iki şehre göre dünyanın daha merkezi noktasında olduğu için büyük avantaja sahip. Dünyaya açılan kapı İstanbul'dan, özellikle Afrika ve Uzakdoğu uçuşları Londra ve Frankfurt'a göre 3 saat daha kısa sürüyor. Büyük şirketler ve yönetim merkezleri için bu zaman avantajı çok önemli. Dolayısıyla büyük havalimanı, İstanbul'u dünya şirketlerinin de merkezi haline getirecek. Ve bu proje aynı zamanda Kanal İstanbul projesinin de bir parçası. Kanal İstanbul hafriyatı ile 3. Havalimanı dolgusu çok daha ucuza yapılacak.

İlginçtir, bu büyük projelere gelen bütün eleştiriler ve engeller, hep içeriden kaynaklanıyor. İlk karşı çıkış, "Gezi" eylemleri ile adını duyuran Taksim Platformundan gelmişti. Şiddet eylemlerinin sona ermesi karşılığında, "3. Havalimanı yapılmasın" dediler. İkinci büyük hamle, "17 Aralık Operasyonu" ile başladı. 25 Aralık'taki listede, Türkiye'nin 3. Havalimanı Projesinde yer alan müteahhitlerin isimleri yer aldı. Ve mal varlıkları donduruldu. Büyük projelerin büyük finansman kaynakları ile yapıldığı göz önüne alındığında; uluslararası finans piyasalarında dış finans imkânlarını kapatacak veya maliyeti artıracak "itibar" operasyonu, en azından başarılı bir şekilde yürütüldü ve iş adamları güven kaybına uğratıldı. Son olarak yargı üzerinden önleyici hamleler de devam ediyor. Bütün bu hamlelerle Türkiye'nin gücüne güç katacak olması, aslında neden engellenmek istendiğini de bize gösteriyor: Türkiye havalansın istemiyorlar!..