Katliam ve talan tam gaz!..

Çok önemli tarihî eserlerin bulunduğu Bağdat Arkeoloji Müzesi'nin yağmalandığını, nadide el yazması eserlerin bulunduğu bir kütüphanenin yakılarak tamamen imha edildiğini ekranlardan izleyince, aklıma derhal Moğol istilası geldi. 1258 yıl önce Bağdat'ı ele geçiren Moğol ordusu, bugünkü gibi hem sivil katliamı yaparak yetmiş bin kişiyi kılıçtan geçirmiş, hem de talan ve yağma ile şehirde taş üstünde taş bırakmamıştı... O zaman da, bir milyon kitabın bulunduğu Bağdat Merkez Kütüphanesi yakılmış, yangından arta kalan kitaplar da Dicle nehrine atılmıştı... Yalnız Cengiz'in torunu Hulagu, istilayı Bağdat'a özgürlük getirmek için yaptığını söylememişti! Ama şimdi, işinin kolaylaşması için talana ses çıkarmayan, hatta yönlendirip özendiren işgalci güç bu iddiayı dillendiriyor. Baksanıza Rumsfeld'in kara mizah beyanına; "Bunlar özgür insan... Özgür insanlar suç işlemekte de özgürdür!.." Sabi-subyanın bile elleri havada olarak teslim alındığı, meydana gelen gürültüyü merak edip balkona çıkan kadınların öldürüldüğü, intihar saldırısı yaparlar diye küçük yaştaki çocukların katledildiği, istilacı gücün askerlerinin paranoyak bir şekilde yürüyen her şeye ateş ettiği, kısacası işgal altında bulunan bir ülkenin insanları demek ki özgür olduğu için suç işleme özgürlüğünün tadını çıkarıyor. Bu sözler, kamera karşısında çocuklara şeker dağıtan, ama kameraların olmadığı yerlerde de gözünü kırpmadan çocukları öldüren askerlerin eylemi ile bire bir örtüşüyor. Bütün bu yapılanlar Iraklıları özgürleştirmek için! Öyleyse bu özgür insanlar(!) talan ve yağmaya devam etsin! Etsin ki daha çok yıkım olsun. Böylece de sömürgeci ülkelerin firmaları daha çok ihale kazansın ve daha çok mal satsın. Kazanç ancak böyle katlanır. Evet evet yağma sürsün. İşgalci askerler tabii ki talancılara karışmayacak. Onların birinci vazifesi, Rumsfeld'in 10 maddelik planında olduğu gibi petrol kuyularını güvenceye almaktır. Bağdat'ta yüzlerce yıllık tarih yağmalanıyormuş... Amerika Birleşik Devletlerinde tarihî eser mi var? Müzelerdeki en eski eser bile bir insanın ömrü yaşında. Ama ABD süper güç!.. Irak'ta işgalcilerle çapulcular dayanışması şimdilik yolunda gidiyor. ABD ve İngilizlerin himayesindeki bu talan dünyanın gözünden kaçmıyor. Hatta bu ülkelerin basını bile, olanları tiksinti verici buluyor. Şimdilik ekranlarda ve manşetlerde Saddam'ın heykelleri büyük yer kapladığı için katliam, yağma ve talanlar ayrıntı gibi kalıyor. Ama bir müddet sonra magazin havası dağıldığında, utanç verici gerçekler gözlere batacak. Bu arada Türk medyasındaki bazı kalemler Irak'taki ABD-İngiliz zaferini tahsinlemekle meşgul. Halbuki koalisyon ortakları henüz zaferlerini ilan etmedi. Onlar daha temkinli konuşuyorlar. En azından daha çok işlerinin olduğunu ifade ediyorlar. Ama bizimkilere göre Irak pişti. Suriye'de tavaya girmek üzere. "Hani Irak Vietnam olacaktı?" gibisinden suallerle haklı çıktıklarını kabul ettirmek isteyenler bize göre fazla acele ediyorlar... Irak'ın Vietnam'a benzeyip benzemeyeceğini görmek için biraz beklemek gerekiyor. Yani azzz sonra!..