Paşinyan, perişan ve peşiman!..

A -
A +
Putin’in telefon ahizesini aşındıran Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, diasporanın iteklemesiyle düştüğü batakta debeleniyor. Beni kim buraya itti diyecek hâlde de değil. Geldiği gibi yakında gider...
 
Ermenistan büyük güçlerin koltuğu altında, yaklaşık otuz yıldır bela arayıp duruyor… Azerbaycan topraklarının yaklaşık beşte birini işgal altında tuttuğu hâlde, saldırganlığını abartmaya devam etti. Son 28 yılda sayısız kereler sınır tecavüzünde bulundu. Her seferinde, Azerbaycan savunma pozisyonunda kalınca, Ermenistan’ın cüreti fazlasıyla arttı… Saldırılarının karşılıksız kalacağını ve cılız reaksiyon göreceğini düşündü ve böylece baltayı taşa vurdu. Azerbaycan ordusu, esasen uzun zamandan beri böyle bir çatışmaya hazırdı. Fakat bölgesel ve küresel siyaset dengelerinin ortaya çıkardığı engelleri aşmak kolay değildi. Nihayet şartlar ve dengeler değişti. Sovyetler Birliği döneminden beri bariz şekilde Ermenistan hesabına ağırlık koyan Rusya, Kafkasya coğrafyasını derinden etkileyecek yeni eksen çerçevesinde, Türkiye ve Azerbaycan’ın özgül ağırlığına göre politik ayar yapma ihtiyacı duydu. Bu genel stratejinin yanında, bir de özel durum vardı. Şimdiki Ermenistan Yönetiminin Batıyla iş tutmasından Kremlin hiç de memnun değildi. Fırsat gelince ona haddini bildirmek için bekliyordu. O fırsat geldi. Rusya şemsiye açmayınca, Erivan yönetimi cascavlak ortada kaldı. Telaşla her taraftan yardım dilenmeye başladı. Ancak Kremlin’in telefonları hep meşgul çaldı. Daha da ötesi, Kremlin Paşinyan’ın yüzsüzlüğünü dünyaya ilan etmek için bu meşgul çalmayı canlı yayına verdi!.. Putin bu şekilde Paşinyan’ı rezil ettikten sonra, nihayet telefonla görüştü, ama istediği yardımı vermedi tabii.
Tam tersine, Ermenistan’ın kendine ait olmayan topraklarda savaştığını resmen dünyaya ilan etti. Küresel güçler böyledir işte… 1992’de Karabağ’ı işgale azmettiren Rusya, bugün değişen şartlar sebebiyle konuyu sahiplenmiyor. Putin ne diyor? “Rusya’nın kolektif güvenlik teşkilatı üyesi olan Ermenistan’ı savunma sorumluluğu var. Fakat bu savaş Ermeni toprakları dışında…” Başka bir ülkeye ait toprakları işgal etmiş Ermenistan’ın buradaki kavgasına ortak olmayız diyor açıkça. Putin’in bu sözü Ermenistan’ı köşeye sıkıştırırken, Azerbaycan’a da alan açıyor elbet. Ama sınırsız değil. Bakalım müdahale nerede ve nasıl gelecek? Bu zaman zarfında Azerbaycan Ordusu sahada ne kadar avantaj elde ederse, masada eli o kadar güçlü olacak. Son on üç günlük performans gayet iyi. Ermenistan’ın işgalci gücü cephede tutunamıyor ve İlham Ailyev’in tabiriyle “it kimi” kaçıyor. Kaçarken bir taraftan da savaş suçu işlemeye devam ediyor. Ha bire sivil hedefleri füzelerle vuruyor… Şüphesiz işlediği bu insanlık suçunun hesabını da bir gün verecek.
İçeride ekonomik olarak çoktan beri dibe vurmuş olan Ermenistan yönetimi, tuzu kuru diasporanın tahrik ve teşvikleriyle bu son maceraya daldı. Ama içinden çıkamayacak. Peki, ne olacak? Rusya kendi aleyhine sokak gösterileriyle işbaşına gelen Paşinyan iktidarını devirmenin yolunu yapacak… Bunun işaretleri görülüyor. Nitekim Ermenistan istihbaratının şefi, ulusal güvenlik servisi başkanı Argişti Kryamyan’ın kellesi alındı. Ama bu yetmez. Paşinyan’ın kellesi alınıncaya kadar Kremlin’in hamleleri devam edecek!.. Anlayacağınız Nikol Paşinyan perişan ve peşiman… BBC muhabiri karşısında dili dolandı. İngiliz gazeteci, onun okuduğu mavalları elinin tersiyle itti. “Siz 25 yıldan fazla zamandır Azerbaycan topraklarını işgal altında tutuyorsunuz…” diyerek müthiş bir ders verdi. Fakat Paşinyan ve avanesi bundan ibret alacak durumda değil. Kendisi öteden beri anarşik hareketlerin içindeydi. Daha önce cinayet ve halkı isyana teşvik etmekten yargılanıp ceza da almıştı. 2011 yılında teslim olup hapse girdi. Daha sonra çıkarılan afla serbest kaldı ve aynı minval üzere devam etti. Esas mesleği gazetecilik, ama başarılı olduğu alan sokak eylemleri. Nitekim 2018’de böyle bir yöntemle Serj Sarkisyan hükûmetini devirip kendisi Başbakanlık koltuğuna oturdu. Sarkisyan da 1992’deki Ermeni işgal kuvvetlerinin elebaşıydı…
Ermenistan öteden beri Mafia benzeri yapılarla yönetiliyor. 1999 yılında Nairi Unanyan’ın öncülüğünde Ermenistan Parlamentosuna yapılan silahlı baskında, Başbakan Vazgen Sarkisyan ve Meclis Başkanı Karen Demirciyan ile iki meclis başkan yardımcısı, acil durumlar bakanı ve dört tane daha milletvekili öldürüldü. Çok sayıda kişi de yaralandı. Baskıncılar 50 milletvekilini de rehine alarak dönemin cumhurbaşkanı Koçaryan'la pazarlık yaptılar. Yazılı belge ile hayatları garanti edilince rehineleri serbest bıraktılar. Söz konusu baskını yapanlar, halkın yoksulluktan ve yolsuzluğa karışmış hükûmetten kurtulması için bu eylemi yaptıklarını söylemişlerdi...
O günden bugüne Ermenistan’da değişen bir şey yok. Ermenistan halkı açlıktan kırılıyor. Lakin ülkeyi yönetenler başka devletlerin toprağına saldırmaktan geri durmuyor. Galiba yolun sonuna gelindi. Yaptıklarının hesabını verecekler...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.