MHK Başkanı konuştu!

A -
A +

MHK Başkanı yayıncı kuruluşun bir kanalında hayli uzun bir süre konuştu. Futbolun içinde doğmuş olan Güntekin kardeşimin harika sorularına cevap vermeye çalıştı. Tamam da Ferhat Bey, şu dışarı konan hakemler on hafta daha oralarda bulunsalar idi ne olurdu ki? Yoksa TFF'de bazı kulüpçüler takımlarının acı sonunu görüp baskı mı yaptı? Hani mesela yahu!

İşte böyle oynanır Torrent!

Galatasaray sayısız yıldız oyuncusu bulunan Barcelona karşısında beraberliği kopardı. Hayret değil mi? Bence pek de değil... Çünkü yapısı itibarıyla Galatasaray'ın önce kapanarak, çabuk çıkan, iyi pas yapabilen, önde koşucuları bulunan yerli-yabancı rakiplere karşı böyle oynaması gerekir. Şimdi İstanbul'da yazlık takım gibi açılırsa, o herkesin ilk maçta beklediği yenilgi gelir. Ona göre haaa.

Ronaldo; ayıp olmuyor mu?

Şu Portekizli Ronaldo bu yaştan sonra bir de tuttu bir maçta üç gol birden atarak dünya rekoru kırmaz mı? Hem de İngiltere liginde... Aslında benim bu köşeyi tamamen bu adama ayırmam gerekirdi bu hafta... Neyse, bu adamın Portekiz'de bebe iken Alex Ferguson'un gözüne takılıp Manchester United'a transferini bu ülkede ilk bendeniz o yıllarda gazeteme yazdırmıştım. Vallahi henüz rüşdünü ispat etmemiş idi de, sözleşme için aile okeyi alınmıştı...

Asıl siz bırakıp gidiniz!

Ali Koç Bey bir basın toplantısı düzenledi. Sorular dâhil iki saatten fazla sürdü. Sanırım bu da bir dünya rekorudur. Neyse, Ali Bey nutkunun sonunda TFF İkinci Başkanı ve UEFA Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda da Fenerbahçe Spor Kulübü Üyesi kişi ve de ismini vermekte cesaret edemediği bir başka üyeyi istifaya davet etti. Vay be! Daha neler döktürdü! Hem de tarihsel... Bendeniz yarım kestirerek izlemek zorunda kaldım. Şimdi sadede geleyim... Beyefendi onu bunu istifaya davet edeceğinize önce siz şapkanızı alıp gitseniz Fenerbahçe'ye asıl o zaman büyük hizmet etmiş olursunuz..

Trabzon-Göztepe harika bir maçtı...

Doğrusu ben bu maçın, hele hele ilk devresinin böyle yüksek kalitede geçebileceğini hiç tahmin etmemiştim. Tempo, sürat, olumlu pas zenginliği, savunma yerleşimi olarak benden tam not çıktı. Soyunma odasına dört gollü gidilmeseydi bile notum hiç düşmez idi... Her iki hocaya da, futbolcularına da teşekkürler! Tabii ki oyuncu değişikliklerine de baktığımızda Trabzonspor’un bu kadro ile şampiyonluğu hak edişi açıkça ortadadır. Bu arada Göztepe'nin hocasını değiştirmekte ne kadar geç kaldığı da ortaya çıktı. Ben bir kaç kere acele edin diye de yazmış idim...

Yabancı hakem mi?

Futbolumuzun bazı çatlak sesleri son günlerde yabancı hakem demezler mi? Yuh be! Siz bilir misiniz bu ülkeye gelen yabancı hakemlerin ne haltlar ettiklerini? Bir kere önce Kapalıçarşı'ya uğrarlar idi... Daha doğrusu oraya götürülürler idi... Sonra mı? Bazı otellere! Ben bu ülkede atletizm pistinden top taşıyan takıma taç verilmediğini bilirim. Ben bu ülkede bir takımımız tur atlayana kadar maç yöneten hakemi bilirim... Zaten ertesi gün lisansı iptal edilmiş idi... Böyle bir utanmazlığı ortaya koyanlar bana gelsinler!

Karşılıklı ikramı Torrent kaptı!

Baktım Beşiktaş takımı nerede ise amatörlerden kurulu çıktı sahaya... Eh, çok koşacaklardı ya... Ama boşuna tabii ki... Teixeira ile zaten on kişi... Bir de savruk Can... Atiba öldü be! Ön taraf mı? Ghezzal'a acımamak mümkün değildi... Muhammed ve Kerem aşırı faydalandı bu yapıdan... Sonra mı? Emre, Feghouli ve Muhammed gibi topla haşır neşir olabilenler, nedendir bilinmez alındılar ve yerlerine Gomis gibi yürüyen Cicaldau gibi sadece sözleşmedeki ücreti ile ün yapan isimler girdi. Hâl böyle olunca da Josef, Larin, Batshuayi gibi değişiklikler de dengeyi kurdu... Bir de Pena yumurtlamaz mı? Ama iki farktan da ancak bu kadar dönülebilirdi. Maç bu işte!

F.Bahçe yol geçen hanından geçti!

Sonucu merakla beklenen maçtı bu maç... Öyle ya bu Alanyaspor bazen şaşırtıcı sonuçlar alır idi... Kimleri aldı, kimleri sattı bu ülkede futbola... Ama o da ne? Burada yardımcılık yapıp başka bir takıma giden, daha sonra oradan şutlanıp Alanyaspor'a birinci adam olarak dönen yabancı galiba sınıfı belli olmayan imiş... İsmail Kartal hoca baktı ki; bunlar akıllı, hareketli bir iki adamla yıkılır, alıverdi yürüyen Mesut'un yerine Arda'yı, savruk Serdar'ın yerine Berisha'yı, bek oynaması mümkün olmayan Ozan'ın yerine de Pelkas'ı, çekiverdi fişi... Tabii ki Alanyaspor'un sırası bile belli olmayan hocası iki maçta kendi sahasında dokuz gol yedirdi takımına... Bu da bir rekordur haaa...

TRT Müzik'te Tuğçe Pala...

Arada bir sporun dışına çıkıyoruz ya... Hah işte onlardan biri... Bundan bayağı bir süre önce ünlü bestekâr, benim de çocuk yaşta evinin bahçesinde dinlediğim Neveser Kökdeş Hanım’ı anma programında dinlemiştim Tuğçe Pala'yı. Altı kişilik bir koro ile seslenmişler idi... Bu defa Aşikâr adlı programda tek başına idi... Üzüldüm! Neden mi? O koroda dinlediğim Pala, tek başına bağırdı, çağırdı durdu... Yazık! Böyled eğerleri harcamayın yahu!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.