ABD’de önemli değişiklikler olur mu?

A -
A +
20 Ocak 2017 ABD ve dünya siyasetinde önemli bir tarihtir. ABD halkının ve dünya kamuoyunun bazı beklentileri vardır. Ama Donald Trump “Yalnız Adam”dır. İktidarında yer alacağı tahmin edilen ekibine mensup bazıları arasında bile görüş ayrılıkları vardır. Birisi Türkiye ile iyi ilişkilerden bahsederken başka biri PYD dostumuzdur demektedir. Kendi iktidarı içinde olduğu gibi ABD’nin derin devleti ile son derece çetin mücadele etmesi kaçınılmazdır.
Obama 8 yıl derin devletin CIA, Pentagon, Küresel Sermaye, Siyonistler ve Neo-Con’lar ile Yahudi lobisini temsil ediyordu. Trump ise derin devleti değil halkı temsil ediyor. Halka hitabında “iktidar Washington idi şimdi iktidar sizin” sözü önemlidir.
ABD’de vesayet rejimi vardır. Servet sahibi “mutlu azınlık” tıpkı 1923-1990 CHP iktidarı gibi iktidar dahil ülkenin hâkimidir. Trump’un halkın millî iradesini hâkim kılması zordur. “ABD halkı her hakka sahiptir ama yalnız kendi ülkesini idare etme hakkına sahip değildir.” Bu gerçektir. Başta Yahudi lobisi olmak üzere çeşitli lobiler ABD’yi idare etmektedirler.
Trump konuşmasında zenginin daha zengin ve fakirin daha fakir olduğu sözü doğrudur. 1980 yılında ABD’nin en zengin yüzde 1(biri) (GSMH)nın yüzde 11.1’ine sahip idi. 2016 yılında bu oran yüzde 20’lere çıktı. ABD’nin en fakir yüzde 50’sinin payı yüzde 20 idi. 2016 yılında ise bu oran 11.1’e geriledi. Bu oranlar, “zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu” sözünü doğrulamaktadır.
Trump ABD’nin imarından bahsetti. Gerçekten bu ülkede yollar, köprüler, okullar, metrolar, kamu yararına olan bütün tesisler dökülüyor. Son kullanma tarihini çoktan geçmiş durumda. Kennedy, savunma (silahlanmayı) keserek ülkeyi imar etmek istedi, suikast ile katledildi. Katil de katledildi. Şahitler ise trafik kazaları ile ya da faili meçhul şekilde öldürüldüler.
Trump’un halka hitabında Müslümanları temsil eden birinin konuşturulmaması bu iktidarın Müslümanlara düşmanlığının tezahürüdür. Kaldı ki ABD’deki Müslümanların sayısı Yahudileri göğüs farkı ile geçmektedir.
Avrupa gittikçe ırkçı oluyor. Ve çok kültürlü toplumdan uzaklaşıyor. Kendisinden olmayanı “öteki” sayıyor. Aynı şey ABD içinde olacaktır. Beyaz ve Hıristiyan ile Yahudilerin dışındakiler “öteki” sayılacaktır. Bu ise ABD’yi bölebilir.
En güçlü devlet; inancı, etnik kökeni, siyasi görüşü, sosyal durumu ne olursa olsun halkı millî birlik bağı ile birbirine kenetlenmiş devlettir. Erdoğan bunu yaptığı için muhalefet ediliyor. ABD’de serveti olmayana yaşama hakkı yok. Başta sağlık meselesi olmak üzere ABD çöküntü içindedir.
Bush ailesi (baba-oğul) 12 yıl Orta Doğu’yu kan gölüne çevirdi. Sadece Irak’ta 2 milyon insan öldü. Obama asker göndermedi ama DEAŞ’ı kurdu ve terör yolu ile Orta Doğu’da savaşı devam ettirdi.  Trump Orta Doğu’dan çekilmek isterse Siyonizm, İsrail ve Yahudi lobisi engel olur.
ABD ile AB arasındaki gerginlik bize yarar. ABD-Rusya arasındaki düzelme ise bize zarar verir. “Suriye’de ateşkesi biz bozduk” (John Kerry, ABD Dışişleri Bakanı).
İsrail’in isteği doğrultusunda ABD Orta Doğu’da savaşın devamını ister. Obama savaşı ve terörü yaydı.
“Çin’in Güney Çin Denizindeki adalara erişmesini önlemeliyiz” sözü Çin ile ABD’yi karşı karşıya getirdi. Çin 1940 yılındaki haritaya dayanarak hak iddia ediyor. Ve Çin “Çatışmaya hazır olun” mesajı verdi.
Trump’un “İngiltere, Avrupa Birliği’nden çıktı, çıkacak yeni ülkeler var. AB dağılacaktır” sözü ABD-AB siyasi savaşını başlattı. Merkel “geleceğimizi kendimiz belirleriz” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı “Kimsenin tavsiyesine ihtiyacımız yoktur” diye çıkış yaptı. AB, Trump seçilince şok geçirdi.
Meksika, Avrupa Birliği, İran ve Çin Trump’ın seçilmesinden oldukça rahatsızlar. ABD Müslümanları tepkili. ABD-AB arasındaki sert rüzgârlar Türkiye’ye baskıyı azaltır. Türkiye’nin isteği FETÖ’nün teslim edilmesi ve PYD’ye verilen desteğin kesilmesi...
PKK’dan ele geçirilen silahlar ABD’nin PYD’ye verdiği silahlardır.
ABD’de önemli değişiklik olmaz. Trump ile derin devletin istekleri bileşkesinde bir değişiklik olur. Kongre binasının önünde 800 bin kişi bulunurken, caddelerde Trump aleyhine gösteriler yapıldı. Arabalar yakıldı, mağazalar yağmalandı. Ve bu protestoları yapanlar Yahudi asıllı milyarder George Soros’un ayda 2500 dolar ödediği provokatörlerdir.
Soros Vakfı; Mısır, Brezilya, Ukrayna, Suriye, Irak ve Türkiye’de darbe ve karışıklıklarda yer aldı. Türkiye’de bazı baronlar bu vakfa yüklü yardımlarda bulundular. Kılıçdaroğlu ise bu vakfın bir üyesidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.