Hayallerimi çaldılar!

Güzel bir hayal kurmuştum gruplar belli olduğunda. Fenerbahçe, Eintracht ve Antwerp’i her iki maçta da yenecek, Olimpiakos’u Kadıköy’de devirecek, Yunanistan’da beraberlikle gruptan namağlup lider olarak çıkacaktı. İlk hayal kırıklığını Almanya’da yaşadık. Pelkas penaltıyı kaçırdığında 1 puana sevinen taraf ev sahibi Eintracht Frankfurt oluyor, biz “Telafisi var” tesellisine sığınıyorduk. Kadıköy’deki 3-0’lık Olimpiakos galibiyetine “iş kazası” bahanesi üretirken, yine aynı sahada Valencia’nın kaçırdığı penaltıyla Antwerp beraberliğine razı olurken kalbimiz kırılmıştı.

Ne de güzel olacaktı
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Belçika’da aldığımız galibiyetle gruptan çıkma umudu yakalamıştık ki, Yunanistan’daki son dakika golüyle Konferans’a bağlandık! Oysa kıl payıyla aleyhimize gelişenler lehimize olsa artı 5 puan yazılacaktı hanemize. O zaman dün akşamki maçın motivasyonu bambaşka olacaktı. Grup liderliğinden bahsedecektik. Ülke puanımız daha fazla, Fenerbahçe’nin kasasına giren para daha çok olacaktı. Yeni rakiplerden, yeni hedeflerden bahsedip, daha güzel hayalle kuracaktık.

Güle güle bize…
Maalesef! Benim kadar inanmadı Vitor Pereira. En başından beri lig öncesi takım yoran bir kulvar muamelesi yaptı Avrupa Ligi’ne Portekizli. Tercihini en başından net olarak yapsa ve bütün gücünü lige verip, makul bir pozisyonda olsa anlardım Hoca’yı. Ama bana bahanelerden ve hayal kırıklıklarından fazlasını sunamadı. Her maça ayrı kadro, her maça ayrı kurguyla çıkarken, buruk bir beraberlikle el salladık Avrupa Ligi’ne, ilerisi için ışık da göremeden…

MAÇIN ADAMI: Mergim Berisha