Koalisyona adım adım

Türkiye koalisyona gidiyor. Taban her ne kadar "AK Parti-MHP" kursun istiyorsa da AK Parti ile CHP kuracağa benziyor.

Hüseyin Çelik AK Parti'nin etkili isimlerinden biri. "AK Parti-CHP Koalisyonu"nun mümkün olduğunu belirtti. "Tabanı yakın olan partilerin koalisyonu zordur" diyen Çelik, MHP'den ziyade CHP koalisyonunun daha gerçekçi olacağının altını çizdi.

AK Parti ister MHP ile ister CHP ile koalisyon yapsın. İsterse erken seçime gitsin! "Yolsuzluk Dosyaları"nın açılmasından kurtulamaz. Hüseyin Çelik "Adımız Ak iken çamurda oturamayız" diyerek bu konuya hazırlıklı oldukları sinyalini verdi. Doğru olan da buydu. Adı "Ak" olan bir partinin bu "Kara" ile yaşaması mümkün değildi. Aklanması lazım. Gerçekten böyle bir lekesi varsa, o lekeyi mahkemede temizlemesi silmesi; yok, birilerinin sürdüğü bir "Kara" ise aklanması gerekiyor.

AK Parti'nin bu "Kara" leke dışında bir problemi yok. İki partinin ekonomi, dış politika ve sosyal meselelerde uyum içinde çalışmalarını engelleyen başka hiçbir konu yok. Sistemin işlemesi için sadece AK Parti'nin aklanması gerekiyor yani.  

Türkiye 183 ülkenin yolsuzluk ve rüşvet sıralamasında 163'üncü! Türkiye'nin taşıyabileceği bir durum değil bu. Partilerin de kurumların da vatandaşın da bu kirli görüntüden çıkması lazım.

Hukukun üstünlüğü... İki kelimelik bir söz ama çok mühim. Ak ile karanın, haklı ile haksızın ayırt edilmesi ona bağlı çünkü. Hukuk olmazsa şayet sadece güçlüler haklı olur ve güçsüzler korumasız kalır!

Türkiye'nin bir an önce "Hukuk Devleti" olması lazım. Yerli ve yabancı yatırımcının kendini ve sermayesini güvende hissetmesi için şart bu.

Toplumu meydana getiren kişi ve grupların haklarını iktidar kapısında değil de yargının kararında aramasının vakti geldi de geçiyor bile.  

"Benim partim iktidar olursa, 'ötekilerin' dibine kibrit suyu döker." Ya da "Bizim parti iktidar olsun da biraz nemalanalım" sözü bizim ülkemizden başka bir yerde itibar görmez, ayıplanır ama bizim ülkemizde revaçta. Hele, "Öteki parti gelirse, bize hayat hakkı tanımaz" türü korku! Böyle bir ülkede demokrasiden söz edilebilir mi? Olsa olsa "Orman Kanunu" ile yönetilen bir ülke denir ki, ne itibardan söz edilir o ülkede ne de güvenden!

Ahalinin sandık başına gittiğinde "Falanca parti ülkeme daha fazla hizmet eder" düşüncesiyle oy kullanması daha doğru değil mi? "Sen-ben", "Siz-biz" kavgası nereye kadar?

"Ötekileştirme" duygusundan kurtulmanın ve "Biz" olmanın vakti geldi. Toplum "Ötekiler" diyen siyasetçiye itibar etmemesiyle mümkün bu. Türk toplumu çok bölündü. Türk'üyle, Kürt'üyle, Ermeni'siyle, Alevi'siyle bir bütün halbuki.

Bayramda siyasi partiler birbirlerini ziyaret etti. Koalisyon konuşuldu filan. Da... akılda kalan kayısı oldu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık Malatyalı. Malatya, kayısısı meşhur bir şehrimiz. Öznur Çalık ziyaretçilerine kayısı ikram etti. Bu davranışıyla misafirlerine lezzet tattırmanın yanında kayısı tüketimini de arttırdı. O gün televizyonlar kayısı ikramını ekrana taşıdı. Ertesi gün de yazılı basının birinci haberiydi kayısı.

Öznur Çalık'ı tebrik etmek lazım. Hem kayısının tanıtımını yaptı, hem de milletin aklına kayısıyı getirip tüketimini sağladı.

Saymaya kalksak Türkiye'de bin ürün buluruz böyle. Çoğu da meşhur ama gündeme getirilmediği için unutuluyor ve tüketilmiyor.

Bizim Mersin mesela. Cezeryesi çok meşhur ama gündeme gelmediği için tüketimi az. Hakeza muz ve narenciye! Mersin'de narenciye festivali yapılıyor ama sonrası yok! Tarsus Beyazı üzümün tadına doyum olmaz ama kimin aklına geliyor ki de yesin?

Bu işi Ordu ve Giresun iyi yaptı. Tanıtım Grubu kurdu ve fındığı başarılı bir şekilde tanıttı; Gaziantep baklavayı... Bu ürünlerin sayısını arttırmak lazım!

Suruç'ta yaşanan dehşet verici katliam, vahşetin de ötesinde bir katliam. Dinle, vicdanla, ahlakla alakası olamaz. Bu vahşeti gerçekleştirenler insan olamaz. Bir daha ne ülkemizde, ne başka yerlerde yaşanmaz inşallah. Yazık oldu o gençlere. Ölenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun.