Galatasaray'da durum; iyi!..

A -
A +

Hemen belirtmeliyim; Galatasaray'ın en büyük transferi Fatih Terim'dir!.. Adnan Sezgin'in "her devrede olması ile" daha Feldkamp döneminde başlayan ve "daha sonra gelenler" ile ve hele hele Rijkarad sürecinde tam bir "yozlaşma ve dağılma girdabına düşen" Florya'yı toparlayacak, kısa sürede "huzura, coşkuya ve kendine güvene kavuşturacak" görünürdeki tek teknik adamdı Terim ve göreve getirildi. Dahası "kısa sürede" adeta "Sezginleşme istidadı gösterecek bir kriz" de Bülent Tulun'un Florya'dan çekilmesi ile "erken" önlenince, Florya'da herkesin yüzünde "güller açmaya başladı"; başta da "bizzat" Terim'in!.. TV ekranlarında izliyorum, talebeleriyle beraber "neşe içinde" idman yapan Hoca'yı; evet "Yıllardır Onu, bu kadar mutlu, coşkulu ve heyecanlı görmemiştim" diyebilirim; "başarıya inanıyor" ve talebelerine de inandırıyor!.. Galatasaray Selçuk'u transfer etti; "büyük iş" yaptı, Ceyhun'u transfer etti; "faydalı iş" yaptı; Elmander ve Ujfalusi'yi transfer etti; "iyi iş" yaptı; ama bence "asıl" transferler "takıma geçen yıl alınan ama beklenilen verimin alınamadığı" üç futbolcu ve "bazı gençler" olacak; kim bunlar?.. İlki Kazım Kazım, ikincisi "gönderilmezse" Stancu; Fatih Hoca'nın elinde, hem de sezonun daha başında "bambaşka" bir Kazım Kazım ve "bambaşka" bir Stancu seyredebiliriz; belki de "sakat ve çok riskli" Fabiano'ya, ve de "burnu büyük, kaprisli" Forlan'a ihtiyaç bile kalmayabilir!.. Terim, "Stancu tipi" Romen futbolcuları sever; "daha önceki gelişlerinde" Romen futboluna ve futbolcularına tanıdığı prim ve güven ortadadır; Stancu "kamplarda hocanın istediği ve beklediği gayret ve verimi gösterebilirse", takımda kalır ve "patlama yapabilir!.." Kazım Kazım ise, zaten Terim'in "milli takımdan da inandığı ve seçtiği, sürekli oynattığı" bir futbolcudur!.. "Üçüncü" önemli transfer de "tamamen iyileşmiş olarak sahalara dönecek" Çağlar olabilir ve "geçen sezonun sonunda 'o hâliyle' bile milli formayı giyen" Çağlar, Galatasaray defansındaki önemli gediklerden birini kapatacaktır!.. Ya gençler; "hocalarının dediklerini harfiyen yapan, çok çalışan, küsmeyen" gençlerin en az ikisi - üçü de Terim'in elinde takımın "as oyuncuları arasına girebilir"; Aydın'dan, Emre'ye, bütün gençler ; işte fırsat; kullanın!.. Kısacası, "Hagi'nin elinde ölenler", Fatih Hoca'nın elinde "yeniden doğabilirler"; benim ümidim var, hem de fazla!.. "Kazım Kazım" deyince burada bir "başka" parantez açayım; "özel hayatı ile ilgili iddialar" (ki, artık baba oldu, aklını başına alıp yolu yordamı bulabilir) kadar yüzünün kızarması gereken bir "gerçek" durumu var; bu durum iddia falan da değil!.. Bunca yıldır Türkiye'de, dahası "Türk milli takımında oynuyor"; Afrika'dan gelenler "bir - iki yılda bülbül gibi Türkçe konuşmaya başlıyorlar"; o hâlâ tercüman kullanıyor, ağzından "tek kelime Türkçe söz çıkmıyor"; bu nasıl iş?.. Hadi, kendisi "bir Türkçe öğretmeni tutup" da, "milli takımında oynadığı ülkenin dilini öğretmesinin iyi olacağını" düşünemiyor; kulübünde "bu işi halledecek" bir yönetici de mi yok?.. Ey Fatih Hoca, ey Abdürrahim Albayrak, "bu çocuğun Türkçe öğrenmesini sağlayamazsanız" yazıklar olsun sizlere; ayıp oluyor, ayıp!.. Uzun lâfın kısası, Florya'yı ve Galatasaray'ı futbolda "iyi günler" bekliyor; çoğu gitti, azı kaldı!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.