Seminerden kalan izler!..

A -
A +

Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin yeni yönetiminin eski yönetimden "mâli bakımdan bir enkaz devraldığını" biliyorduk. Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin "geleneksel" Antalya Semineri ile ilgili olarak, Sevgili Ümit Aktan'ın yazısından okuduğum kadarı ile, meğer "enkaz" sadece "mâli bakımdan değil", asıl "idari bakımdan" imiş!.. Derneğimiz "o hâle düşürülmüş" ki, spor bakanından, valiye, belediye başkanına, federasyon başkanlarından, kulüp başkanlarına kadar "onca davetli" seminere "yardımcılarını" göndermişler; işte Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel'in "eş-dost kıstası ile dağıttığı" primlerden "nasibini alan" bir TSYD Başkanı'nın koskoca derneği "hangi itibar durağında bıraktığını" gösteren acı tablo!.. Bu enkazı temizlemek için büyük çaba gösteren Başkanımız Naci Arkan ve arkadaşlarına "el ve güç birliği ile" destek vermezsek, "Derneğimizin yarınlarının daha da karanlık olacağını söylemek için" kahin olmaya gerek yok!.. Seminerde federasyon ve kulüp yöneticileri, teknik adamlar bol bol "basına çatmışlar", yazısından anladığıma göre, eleştirilerin dozu, "spor basınını sık sık eleştiren" Ümit Aktan gibi duayen bir gazeteciyi bile isyan ettirmiş!.. Şimdi burada duralım, "Elbette herkesin eleştiri hakkı vardır, elbette basın da eleştirilecektir" dedikten sonra, açık açık soralım; "Tamam da, bu doz aşımı ne oluyor; sizler hiç mi aynaya bakmıyorsunuz? Elinizi vicdanınıza koyup, sporun, futbolun içine düştüğü çamur deryasında kendi payınızın ne kadar olduğunu tartmanız ve görmeniz gerekmiyor mu?.." Sevgili Ufuk Özerten'e soruyorum; "Eğer spor basınına ders verecek kadar hassas, doğrucu Davut iseniz ve bu işleri biliyorsanız, nasıl ve neden kurulduğunu sağır sultanın bile duyduğu ve bildiği böyle bir federasyonda ne işiniz var?.." Dahası; "Bıraktım her şeyi, sadece Halis Özkahya olayını yaşayan bir Federasyonun, değil uygar bir ülkede, hatta Patagonya'da bile görev başında kalmasının mümkün olamayacağını bilmeyen, görmeyen" bir "Birinci Başkan Vekili" unvanlı yöneticinin, söyleyiniz bana, "kimseye söyleyecek ne sözü olabilir" ki?.. Karşısında "sus pus kesildiğiniz" ve "gıkınızı" çıkaramadığınız Aziz Yıldırım'ın "Yeni yıl açıklamasını okumadınız mı, duymadınız mı, görmediniz mi?.." "Kin ve nefret dolu", dahası "tehdit dolu" bu kaçıncı açıklama; bıraktım 6222 ve de 6250 sayılı "özel çıkarılan" kanunları, size göre, talimatlarınıza göre, "sporda düşmanlığı, şiddeti tahrik ve teşvik edici" değil mi, bu açıklamalar?.. Son bir soru; bir aydan kısa bir süreçte, "ülkenin en iyi 5 hakeminden 2'sini feda ettiğiniz güç", bilmem ki, sizlere daha neler yaptıracak?.. Federasyonumuzun ve kulüplerimizin değerli yöneticileri, bilvesile, yeni yılınızı kutlarım!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.